İthal edilen gıda ürünleri ülkeye sokulmadan önce genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) analiz raporu alma zorunluluğu getiren yönetmelik sonrasında gümrükler gıda maddeleriyle doldu. Peki GDO şüphesi olan ürünler Tarım Bakanlığı'nca nasıl incelenecek? Koruma Kontrol Genel Müdürü Aytekin, yerli üründe GDO olmadığını söyleyerek inceleme sürecini anlattı.
Dünya genelinde 25 ülke tarafından üretimi gerçekleştirilen GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ürünler, denetimlerin yetersizliği nedeniyle Türkiye'ye rahatlıkla sokulabiliyor. GDO gerçeği ile yüz yüze kalan Türkiye, GDO şüphesi görülen ürünleri, 91 günlük bir incelemeye tabi tutacak.
Sıkı denetim yapılıyor
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürü (TAGEM) Doç. Dr. Masum Burak, alınan önlemleri ve denetimlerin nasıl yapılacağını şöyle anlattı:
"GDO üretimi yapan ülkeler belli. Dünyada GDO'lu olarak soya, kanola, pamuk ve mısır dolaşıyor. Bunlarla gelen tüm ürünlerde GDO yok denilse bile, analiz yapacağız. GDO'lu çıkarsa, yasaklar devreye girecek. Örneğin ben, GDO'lu soya ithal etmek istiyorum diyen bir üretici, önce Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'ne başvuracak.
'GDO'lu soya hammaddesi ithal etmek istiyorum' diyen üreticiden, yeni yönetmelik gereği 15 belge isteniyor. Bu belgeler TAGEM'e gelecek. TAGEM, oluşturulan Ulusal Bilimsel Değerlerdirme Risk Komitesi'nin Sekretaryası.
Bunun için 20'nin üzerinde üniversiteden, TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü'nden, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden 91 uzman belirlendi. Gen, biyoteknoloji gibi 40 uzmanlık konusunda bu uzmanlar çalışacak. Her dosya için 11 uzman görevlendirilecek. GDO'lu ürünün, insan sağlığı, hayvan bitki sağlığı ve çevreye olumsuz riski var mı yok mu? Bu incelenecek. 91 gün içinde incelemesini tamamlayacak. Karar komitenin oy çokluğu ile kabul edilecek. Bakanlık isterse bilim komitesinin kararını kamuoyuyla paylaşacak."
'Domatesimiz Frankenştayn değil'
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürü Doç. Dr. Muzaffer Aydemir: "En ufak bir GDO şüphesi olan ürün, asla ülkemize girmeyecek. Önce laboratuvarlarımızda incelenecek. İsrail'den alınan ibrit tohumundan ekilen domates, biber GDO'lu ürünlerle karıştırılmamalı. Yerli domates biber ve patlıcanda, hiçbir üründe GDO görmedik. Domatesimize, biberimize 'frankenştayn' denmesin" diye konuştu.
Denetimler yetersiz
Denetim konusunda ilgili dernek ve sendika başkanlarının görüşleri şöyle:
İbrahim Yetkin (Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı): GDO'lu ürünlerin denetlenmesi için Türkiye'de Ankara, Adana ve Bursa'da olmak üzere 3 laboratuvar var. Yönetmelik gereği bu getirilen ürünlerde, binde 0.9 ve daha az GDO'ya olmalı. Denetim konusunda büyük eksiklikler var.
Gümrüklere laboratuvar
Çiftçi Sendikası Genel Başkanı Abdullah Aysu, gümrüklerde kontrol olmadığı için GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye rahatlıkla girebildiğini söyleyerek, '' Bunun önlenebilmesi için gümrüklere, GDO tespiti için laboratuvar kurulmalı'' önerisinde bulundu.
25 ülkede üretiliyor
GDO'lu ürün üretimi ABD, Arjantin, Brezilya, Hindistan, Kanada ve Çin başta olmak üzere 25 ayrı ülkede, 13.3 milyon üretici tarafından, 125 milyon hektar alanda yapılıyor.
Türkiye'de, GDO'lu ürün üretilmiyor. Tarım Bakanlığı, 1998 yılında yayımladığı bir genelge ile bunu yasakladı ve ülkeye GDO'lu tohum girişi de yapılmadığını açıkladı. Ancak, 2003 yılında Arjantin'den kalkan ve Mersin'e doğru yola çıkan soya yüklü bir gemi Greenpeace tarafından, 'GDO'lu yük var" diye durduldu. Yapılan analizlerde ürünlerin GDO'lu ortaya çıktı.
Bu olaydan sonra GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye gönderildiği ortaya çıkmış oldu. İddialara göre, son 10 yıl içerisinde 38 milyon ton GDO'lu mısır ve soya Türkiye'ye giriş yaptı.