Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un oğlu Gilad Şaron, ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasına gönderme yaparak, "Gazze'yi dümdüz etmeliyiz" dedi.
'Ateşkes' için diplomatik girişimlerin hızlandığı saatlerde, İsrail Gazze'deki altyapıyı yok etmek için havadan bombardımanı sürdürdü. Gazze'ye saldırının 7. gününde öldürülen Filistinli sayısı 111'e çıktı. İsrail Hamas'ın 'para kasası'nı da vurdu.
Lübnan'da 1982'de Lübnan'daki Filistin mülteci kampları Sabra ve Şatilla katliamlarının planlayıcısı olan İsrail eski başbakanı Ariel Şaron'un oğlu Gilad Şaron, İsrail gazetesi Jerusalem Post'a bir makale yazdı.
İsrail'in "Savunma Sütün"u operasyonuyla Gazze'yi yerle bir etmesini isteyen Gilad Şaron, Hamas'ın yönetimini bilerek seçen Filistinlilerin "masum siviller" olmadığını iddia etti.
Jerusalem Post gazetesindeki "Kesin sonuç gerekli" başlıklı makalede oğul Şaron, ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasına gönderme yaparak Gazze’yi ‘dümdüz’ etmek gerektiğini söyledi.
"Filistin'le savaşta orta yol yok" diyen Gilad Şaron, "Gazze’de taş üstünde taş bırakmamalıyız. Bütün Gazze’yi dümdüz etmeliyiz. Japonlar yeterince çabuk teslim olmadıkları için Amerikalılar Hiroşima ile durmadı, Nagazaki’yi de vurdu’ dedi.
‘Asıl masum İsrailliler'
Gazze’deki sivillerin Hamas’ı seçtikleri için masum olmadığını ve bu seçim neticesinde bir bedel ödemeleri gerektiğini savunan İsrail eski Başbakanı Ariel Şaron'un oğlu Gilad Şaron, "Gazze’deki masum sivillere zarar gelmesini önlemeye çalışmak, sonunda gerçek masumların yani İsraillilerin zarar görmesine sebep olacak. Gazzeliler Hamas’ı seçtikleri için masum değil, sonuçlarına katlanmalılar" görüşünü savundu.
İkinci Dünya Savaşı'nda teslim olmayan Japonları dize getirmek için ABD, Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atmıştı. Hiroşima'da 90 bin, Nagazaki'de 74 bin kişi hayatını kaybetti.
Hamas’ı teslim olmaya zorlamak için Gazze’nin tüm altyapısını yok etmek gerektiğini dile getiren Şaron, Gazze’ye "tam abluka" çağrısı yaptı.
Oğul Şaron, ‘Gazze’de elektirik olmamalı, benzin ya da hareket eden tek bir araç, hiçbir şey olmamalı. İşte ancak o zaman gerçekten ateşkes çağrısı yaparlar’ dedi.
'Beyrut kasabı'
Gilad Şaron’un babası Ariel Şaron, 1982 yılında Lübnan’da bulunan Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında, çocuk ve kadın dahil binlerce Filistinlinin katledilmesinin planlayıcısı olmakla itham edilmişti.
"Beyrut Kasabı" olarak adlandırılan Şaron, 16 Eylül 1982 tarihinde İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milislerin Batı Beyrut'ta Sabra ve Şatilla mülteci kamplarındaki katliamını organize etmekle suçlanmıştı.
Batı Beyrut'ta Sabra ve Şatilla Filistin mülteci kamplarında 1982'de 4 gün boyunca süren saldırılarda, çocuk ve kadın dahil 3 bin 500'den fazla Filistinli katledilmişti.
İsrail Meclis Araştırma Komisyonu, Şaron'u katliamdan sorumlu tutmuştu. Bunun üzerine Ariel Şaron savunma bakanlığı görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Baba Şaron bitkisel hayatta
Şaron, 2001'de İsrail'de başbakanlık koltuğuna oturmuş ancak 2006 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu görevini bırakmak zorunda kalmıştı. Ariel Şaron hala İsrail’in Negev Çölü’ndeki çiftliğinde bitkisel hayatta bulunuyor.