İnternet gazeteciliği için iki temel çıtadan söz edebiliriz; marka ve içerik…
Doğan Akın
İnternet ekranında okunan metinlerin hâlâ kâğıt üzerinde okunanlar kadar güven yaratmadığını biliyoruz. Bu konuda birçok neden öne sürülebilir, ama internetin uçsuz bucaksız coğrafyasında bugüne kadar yapılan yanlışlar ile kâğıt baskıya bağlı alışkanlıklara sadakati baş sıraya koyabiliriz.
“Bilinir” olmak, internet dünyasında güven tesis etmenin en kestirme yolu. Bugün Türkiye’nin, hatta belli kategorilerde dünyanın en çok takip edilen sitelerinin milliyet.com.tr, hurriyet.com.tr olmaları elbette bir rastlantı değil. İki site de, Türk basınında yarım yüzyılı çoktan geride bırakmış güçlü markalara sahip gazetelere dayanıyor ve aynı adı taşıyorlar.
Ancak marka ne kadar güçlü olursa olsun, internet kullanıcısına ihtiyaç duyduğu enformasyonu belirli bir standartta sunmak gerekir.
Alanında Türkiye’deki en yeni proje olan Tempo24, sıfır noktasından itibaren bir internet gazetesi olarak planlandı ve markalaşma süreci de internetteki yayınlarıyla başladı. Üç hafta önce yayına başlayan Tempo24, benzersiz içeriği ve yayın politikasıyla Türkiye’de internet gazeteciliğinde yeni dönemin öncüsü olmayı hedefliyor.
İçeriğimiz neden benzersiz?
İki nedeni öne çıkarabiliriz. Birincisi; Tempo24’ü yayımlayan Doğan Burda, Türkiye’de en geniş içeriği üreten medya grubu. Tek başına ekonomiden dekorasyona, coğrafyadan teknolojiye, otomobilden diyete, haberden sağlığa uzanan çok geniş bir alanda bu derinlikte yayın yapan başka bir grup yok Türkiye’de. Bu muazzam içeriğin internet gazeteciliğindeki sahibi Tempo24.
İkinci neden, Tempo24’ün, sıfır noktasından itibaren profesyonel standartları yüksek gazeteciler tarafından planlanması ve yayına konulması. Şu anda çok ortamlı haber merkezimizde ve dışarıda Tempo24 için çalışan yaklaşık 100 kişi, içerik üretiyor.
İlk hedef temiz bir dil
Tempo24 böyle bir içerik ve kadroyla çok uzun sayılabilecek deneme yayınlarından sonra karşınıza çıktı. Sonuç; Türkiye’nin en kapsamlı ve en rahat okunan internet gazetesi oldu. Tempo24’ün sayfa mimarisi, sadece birkaç dakikası olanların bile Türkiye ve dünya gündemine nasıl hakim kılınacakları sorusu çevresinde şekillendi. Geniş bir okur kitlesinin yanı sıra meslektaşlarımız tarafından da beğenilen Tempo24’ün tasarımı, Türk basını için gerçek bir yeniliği ifade ediyor.
Böyle bir hazırlık, tasarım ve içerikle karşınıza çıkan Tempo24’ün yayın politikasının ne olacağı sorusunun yanıtı, “temiz bir dil” ile başlıyor. Türk basınının önemli bir bölümünün gazetecilik lisanından uzaklaştığını düşünüyoruz. Haber metinleri ve başlıklar; siyasi zorlamalar, duygular ve önyargılardan geçilmiyor.
Tempo24’te hiçbir etnik köken, hiçbir grup, hiçbir halk, hiçbir topluluk, hiçbir inanç dışlanmayacak, aşağılanmayacak. Hiç kimseye, nedeni ne olursa olsun hakaret edilmeyecek.
Biz gazeteciliğin siyasal görüşten, adil olmanın ideolojik bağlantılardan daha değerli olduğunu düşünüyoruz.
Ve Türkiye’nin, gazetecilerin gazeteciliğin gerçek lisanına çekilmesine ihtiyacı olduğuna inanıyoruz…