Etiler'deki bir çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 9 kişinin ifadesine başvuruluyor.
Gayrettepe'deki İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne getirilen 9 kişinin, katil zanlısı olarak aranan C.G'nin ailesinin yanında çalışanlardan oluştuğu öğrenildi.
Soruşturma kapsamında dün Cem Garipoğlu’nun amcası işadamı Hayyam Garipoğlu, kardeşi Levent Garipoğlu ve dedesi Kasım Garipoğlu'nun da aralarında bulunduğu Garipoğlu ailesinden 8 kişi ile ailenin yanında çalışan 4 kişi ifadelerinin alınması için emniyete çağırılmıştı. <br> <br>Garipoğlu ailesine Cem Garipoğlu’nun nerede olduğu ve kendisine nasıl para gönderildiğine dair sorular yöneltilmişti.
İstanbul Valisi Muammer Güler de Münevver Karabulut cinayetinin zanlısının yakalanması için soruşturmanın çok yönlü sürdürüldüğünü belirterek, ''eğer bu çocuğa yardımcı olunuyorsa ve bir yerde saklanıyorsa bu bir vebaldir'' dedi.
Güler, cinayet soruşturmasındaki son durumun ne olduğunun sorulması üzerine, cinayetle ilgili iddiaların idari yönden araştırmasının yapıldığını, iddiaların İçişleri Bakanlığı tarafından inceletildiğini ve soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü kaydetti.
Muammer Güler, şöyle devam etti: ''Elbette işin asıl inceleme mercii Cumhuriyet Başsavcılığıdır. Adli işlemler ilgili savcının nezaretinde yürütülüyor. Bizim görevimiz şüpheliyi en kısa sürede yakalamaktır. Şüpheli kırmızı bültenle de aranmaktadır. Ailesinin kendisini sakladığına dair iddialar ve ihbarlar savcılık talimatıyla değerlendirilmektedir.
Bilgisayar kayıtları tekrar elden geçirilecektir. Ama ben kendisinin yakalanacağına olan inancımı koruyorum. Elbette sonuca yaklaşıldı demek mümkün değil. Ailesinin bu konudaki manevi mükellefiyetini ben de bir kez daha hatırlatıyorum. Artık kamuoyuna mal olmuş bu konunun daha da uzatılmasına gerek yok. Eğer bu çocuğa yardımcı olunuyorsa ve bir yerde saklanıyorsa bu bir vebaldir. Ailesi için vebaldir, bu vebalin altında olmamaları lazım.''
Vali Güler, ''Böyle bir şüphe mi var?'' sorusu üzerine ''Tabii ki böyle şüpheler var. Kamuoyu ile de paylaşılan şüpheler var. Bu anlamda kendisinin adalete teslim edilmesi anlamında yükümlülükleri olduğunu söylüyorum. Bu tabii, Türk Ceza Kanunu açısından manevi bir mükellefiyettir. Biz olayı yakından izliyoruz'' dedi.