Ergenekon savcısı Öz, 7 yıl önce öldürülen Garih'le ilgili dosyayı yeniden oluşturuyor. Adalet Bakanlığı'nın kuracağı komisyon, cinayet hükümlüsü Yener Yermez'i cezaevinde sorgulayacak.
2001 yılının ağustos ayında gizemli bir cinayete kurban giden Musevi işadamı Üzeyir Garih'le ilgili dosya yeniden açılıyor. Edinilen bilgilere göre, Ergenekon davası savcılarından Zekeriya Öz, dün dosyanın yeniden oluşturulması için harekete geçti. Bu doğrultuda Adalet Bakanlığı, Garih cinayetiyle ilgili bir komisyon kuracak. Komisyon, müebbet hapse çarptırılan Üzeyir Garih suikastı hükümlüsü Yener Yermez'i, cezasını çektiği Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nde sorgulayacak. Komisyon, yeni bir Adli Tıp dosyası oluşturacak, Üzeyir Garih'in mezarını açıp kemiklerini inceleyerek, cinayete Yermez'den başka birinin de katılıp katılmadığını tespit edecek. Komisyon ayrıca, cinayet bıçağının yeni bir kriminal incelemeye tabi tutulmasını sağlayacak.
2001 yılında Adli Tıp Enstitüsü'nde görev yapan ve Yermez'e, "İlgili kişilerle görüştüm, ifadeni değiştirmeni istemiyorlar" dediği ileri sürülen Ergenekon sanığı Ümit Sayın ve cinayetin bütün tanıkları yeniden sorgulanacak. Komisyon, Yermez'in askerliğini yaptığı Hasdal Kışlası'yla ilgili bilgileri de Genelkurmay Başkanlığı'ndan isteyecek.
Kameralı sorgu
Savcı Öz'ün dün Adalet Bakanlığı'na bir yazı yazarak, Yener Yermez'in itirafları doğrultusunda, Ergenekon davası kapsamında Garih cinayeti dosyasını yeniden açacağı öğrenildi. Öz'ün ayrıca, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'ne de bir yazı yazarak, Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nde yatan Yermez'i komisyon önünde kameralı olarak sorgulamak istediklerini belirttiği de öğrenildi.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Garih cinayetiyle ilgili tüm belgelerin birer fotokopisini isteyen Öz, ayrıca Ümit Sayın'ın Adli Tıp'ta hangi tarihler arasında, hangi görevle bulunduğunun bildirilmesini talep etti. Öz, Ergenekon davasına bakan mahkemeye de Sayın'ın adliyede ifadesinin alınması için başvurdu. Öz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'nden Garih'in mezarıyla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği'nden de Garih cinayetiyle ilgili tüm bilgi ve belgeleri talep etti. Öz ayrıca, polise Garih cinayetiyle ilgili yeni bir rapor hazırlaması talimatını verdi.
Ergenekon şüphesi
Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru'ya cezaevinden gönderdiği mektupta Garih cinayetini 1.5 milyon dolar karşılığında üstlendiğini itiraf eden Yermez'in komisyona vereceği ifadelerle, cinayette Ergenekon örgütünün rolünün açığa çıkması bekleniyor.
Üzeyir Garih, 25 Ağustos 2001'de Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarını ziyaret ettikten sonra, arabasına binerken, bir hayat kadınıyla ilişkiye girmek üzere Eyüp Mezarlığı'nda bulunan Yener Yermez tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Yermez'in gecikmiş itiraflarının, Garih'in "Ergenekon'a finans desteği sağlamaktan vazgeçtiği için öldürüldüğü" iddiaları gözönüne alınarak inceleneceği belirtiliyor. Adalet Bakanlığı nezdinde kurulacak Garih Komisyonu'nun bu amaçla Alaton'un ve Garih ailesinin de ifadesine başvurabilecek.
Garih cinayetinde Ergenekon şüphesi doğuran bir diğer önemli bilgi, Ergenekon sanığı emekli albay Fikri Karadağ'ın, Yermez'in askerliğini yaptığı Hasdal Kışlası'nda Mekanize Alay Komutanı olarak bulunmuş olması. Karadağ'ın Hasdal'da görevli olduğuna ilişkin belge, Ergenekon iddianamesinin eklerinde çıkmıştı. Komisyon, Hasdal bağlantısını da Genelkurmay Başkanlığı'ndan istenecek belgelerle çözmeyi amaçlıyor. Hasdal Kışlası, daha önce de bir diğer Ergenekon sanığı, sahte Yeşil namıyla bilinen Osman Gürbüz'le ilişkili olduğu ortaya çıkan emekli tuğgeneral Habil Küçük'ün adıyla gündeme gelmişti. Habil Küçük de, PKK'nın, o zamanki Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'e zehirli suikast girişiminde bulunduğu dönemde, tıpkı Karadağ gibi Hasdal'da Mekanize Alay Komutanı idi. Ergenekon tutuklusu Oktay Yıldırım Garih cinayeti işlendiğinde Hasdal Kışlası'nda astsubaydı.
Azerbaycan darbesi
İddialara göre Üzeyir Garih, Ergenekon'un Azerbaycan'da yapmaya çalıştığı darbeye finans desteği sağlamayı reddettiği için, Veli Küçük grubunun emriyle öldürüldü. 1995'in mart ayında Azerbaycan'daki darbe girişiminde Küçük'ün değil, dönemin Başbakan'ı Tansu Çiller'e yakınlığıyla bilinen bazı MİT yetkilileriyle, Abdullah Çatlı grubunun rol aldığı biliniyor. Garih'in bu olaydan altı yıl sonra, Azerbaycan'daki darbe girişimiyle ilgili bir anlaşmazlık yüzünden öldürülmüş olması düşük bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.