Yaşam

Galatasaray'lı Ayşe'nin organları neden nakledilmedi?

Ayşe Himmetoğlu'nun menisküsünün, ortada mevzuat açısından hiç bir engel bulunmamasına rağmen yaşıtı voleybolcu Durdane Kökbudak'a nakledilememesi yetkilileri harekete

13 Mart 2011 02:00

T24 - Geçirdiği beyin kanaması sonucu genç yaşta hayata veda eden Galatasaray Voleybol Yıldız Takımı oyuncusu Ayşe Himmetoğlu'nun menisküsünün, ortada mevzuat açısından hiç bir engel bulunmamasına rağmen yaşıtı voleybolcu Durdane Kökbudak'a nakledilememesi yetkilileri harekete geçirdi.



Türkiye'de bundan 10 yıl önce ilk meniskus naklini yapan ve Sağlık Bakanlığından doku bankası kurulması izni alan uzmanların, organ bağışı onamında menisküs ve kıkırdak bağışının da bulunması talebine, bakanlık sıcak bakıyor.

16 yaşında hayatının baharında yaşama gözlerini yuman Ayşe Himmetoğlu'nun ailesi tarafından bağışlanan organlarıyla bir çok hasta tekrar hayata tutundu. Ancak, ailenin izni olmasına rağmen, genç kızın menisküsleri, bir müsabakada yaşadığı talihsizlik sonucu menisküsleri alınan kendisi gibi sporcu olan Durdane Kökbudak'a nakledilemedi.

Menisküs naklinin, “Bunun için Sağlık Bakanlığı onayının gerekli olduğu” gerekçesiyle gerçekleşemediği ileri sürüldü.


“Aile onayı yeterli"
 
Sağlık Bakanlığı Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Halil Yılmaz Sur, menisküsün bir kıkırdak doku olduğunu, bu tür dokuların kadavradan bir hastaya nakli için ailenin onayının yeterli sayıldığını, Sağlık Bakanlığı'ndan ayrıca bir izin alınmasına gerek olmadığını bildirdi.

Sur, “Bakanlığımıza böyle bir başvuru yapılsaydı genç kızımızın organlarının bağışlandığı hastane yetkililerine bu durum açıklanırdı. Ama bize bu konuda bir başvuru yapılmadı. Zaten bakanlığa bunun sorulmasına bile gerek yoktu” diye konuştu.

Kıkırdak ve menisküs nakli için bir bekleme listesi de olmadığı için bu naklin gerçekleşmesinin önünde hiç bir engel bulunmadığını vurgulayan Sur, “Ayrıca kıkırdak ve menisküs naklinde doku, yaş, kan grubu uyumu da gerekmiyor. Herhangi bir kadavradan alınan bu dokular istenen hastaya nakledilebilir” bilgisini aktardı.

Sur, buna benzer sorunlarla karşılaşılmaması için organ nakliyle ilgili mevzuatta kafa karışıklığını giderecek yeni bir düzenlemeye gidilebileceğini de bildirdi.


“Organ bağışı onay formunda yer alsın"

Türkiye de ilk menisküs naklini 1991 yılında yapan ve Sağlık Bakanlığı'ndan doku bankası izni alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Doku Bankası Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Binnet, menisküs ve kıkırdak gibi dokuların bağışının organ bağışı onam formunda yer almaması nedeniyle ailelerden ayrıca onay alınması zorunluluğu bulunduğunu söyledi.

Kadavradan menisküs ve kıkırdak naklinin bu izin olmadan yapılmasının yasal açıdan mümkün olmadığını kaydeden Binnet, onam formunda, tıpkı böbrek, kalp ve karaciğerde olduğu gibi organları bağışlanan kişinin iskelet sisteminin de bağışlandığına dair ibarenin de yer alması gerektiğini belirtti.

Binnet, Türkiye'de bu konuda yaşanan süreci şöyle aktardı:

“Ülkemizde bir mevzuat olmadığı için menisküs nakline geçtiğimiz 5 yıl içinde ara vermiştik. Geçen ekim ayında Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı mevzuat bu olayı büyük oranda çözdü. Bu süre içerisinde ülkemizde bu tür tedavilerin yapılabilmesi, hastalarımızın da bu çağdaş tedavilerden yararlanması çalışmalarımızı sürdürdük ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde bir doku bankası kurduk. Bu sayede artık menisküs ve kıkırdak transplantasyonlarına devam edebilecek durumdayız. Ancak halen engellerin tamamen ortadan kalkması için küçük bir iki detay daha var. Ulusal organ nakli koordinasyonu içerisinde bu konuda vericiden izin alınmasına yönelik sorunun da çözülmesi gerekiyor.”

Geçen hafta Sağlık Bakanlığına yaptıkları bu taleplerini içeren başvurunun olumlu karşılandığını bildiren Binnet, “Organ nakli içerisinde bu iznin de verilmesi durumunda menisküs ve kıkırdakları alıp depolayacak olanaklara sahibiz. Dilerim bundan sonra organ bağışında menisküs, kıkırdak ve kemik bağışlama bilinci de yaygınlaşır ve çözüm bekleyen hastalarımız tedavi olanağına kavuşurlar” şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanlığı'nın düzenlemesi öncesinde hareket sistemiyle ilgili bu tür dokular yurt dışından getirildiği için ülkenin büyük bir maddi kayba uğradığını kaydeden Binnet, bu tür nakillerin, menisküslerini herhangi bir nedenle kaybeden aktif haldeki gençlere, doku yenileme yeteneğine sahip olup diz ve ayak bileği gibi yerlerde kıkırdak dokusunun yenilenmesi gereken hastalara yapılabileceğini sözlerine ekledi.