Gündem

Akademisyenler: BDP'li Tuncel'e veto GS Üniversitesi'ndeki tek olay değil!

Galatasaray Üniversitesi'nde akademisyenler isyan etti, Tuncel'in veto yemesi tek olay değil. Akit gazetesinin haberiyle de başka bir toplantı engellendi"

21 Eylül 2012 17:11

Galatasaray Üniversitesi'nin 5-6 Ekim tarihlerinde yapılacağı duyurulan  'Cinsiyet Eşitliğinin İnşası' adlı konferansının konuşmacılarından biri olan BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel'in programdan çıkarılmasını istemesi ve bu talebe karşı olumsuz yanıt verilmesi üzerine, konferans için verdiği salon tahsisini iptal etmesi çok konuşulmuş ve akademik çevrelerce eleştirildi.

Radikal .com.tr'de yer alan habere göre, Galatasaray Üniversitesi Eğitim-Sen İşyeri Temsilciliği yaptığı basın açıklaması ile salon tahsisinin iptalini eleştirdi. Açıklamada Galatasaray Üniversitesi'nin başka organizasyonlara da müdahale ettiği ve bu yüzden organizasyonların iptal edildiği  ifade edildi.


Galatasaray Üniversitesi Eğitim-Sen İşyeri Temsilciliği tarafından yapılan açıklama şöyle:

Galatasaray Üniversitesi’nde son zamanlarda art arta gerçekleşen vahim akademik özgürlük ihlalleri üzerine duyduğumuz rahatsızlığı kamuoyuyla paylaşma gereği hissediyoruz. İsveç ve Türkiye ’de benzer alanlarda deneyimli kadınlar ile kadın kurumlarını buluşturmak, ekonomik ve politik katılım, eşitsizlik, şiddetle mücadele ve kadın-erkek eşitliğinin inşası pratiklerine dayalı somut deneyimleri paylaşmak amacıyla Filmmor, GSÜ-MEDİAR, KADER ve Mor Çatı tarafından düzenlenen ve 5-6 Ekim'de üniversitede yapılacağı duyurulan ‘Cinsiyet Eşitliğinin İnşası, İsveç - Türkiye Deneyimleri Konferansı’ programı ve katılımcıları üniversite rektörlüğüne çok önceden bildirildi ve rektörlük tarafından onaylandı. Üniversite Rektörlüğü 17 Eylül 2012 tarihinde Sebahat Tuncel ’in konferans katılımcıları arasından çıkarılmasını talep etti, aksi halde konferansın iptal edileceğini bildirdi. Konferans düzenleme komitesi kararın ayrımcılık içerdiğine dikkat çekerek Sebahat Tuncel ’i program dışı bırakmayı kabul etmediği için Rektörlük konferansa yer tahsisi konusundaki iznini iptal etti.

Toplumsal Araştırmalar Merkezi bünyesinde Adalet Bakanlığı ’nın izni ile yürütülen « Türkiye ’de Kadın Suçluluğu ve Cezaevinde Kadın Olmak » konulu araştırma projesi kapsamında Toplumsal Araştırmalar Merkezi ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği tarafından Doğuş, Bilgi, Maltepe ve Sabancı Üniversitelerinin, Meclis’te gurubu bulunan siyasi partilerin, cezaevi üzerine çalışan sivil toplum örgütlerinin ve medya temsilcilerinin de katılımıyla 3-4 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan ve izni aylar önce alınan ‘Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetiminde Sivil Toplumun ve Üniversitelerin Rolü"2 konulu toplantı Üniversite Rektörlüğü’nün 6 Eylül 2012 tarihinde Prof. Dr. Ahmet İnsel , Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, ve Doç. Dr. Levent Korkut’tan oluşan oturum başkanlarının değiştirilmesi talebi ve bu talep yerine getirilmediği taktirde toplantının yapılmasına izin verilmeyeceği yönündeki beyanı üzerine iptal edildi.

Bundan birkaç ay önce ise, Merkezi Londra ’da bulunan Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) 28 Nisan 2012 tarihinde yapılması öngörülen ‘Çatışmalarda Medyanın Rolü’ başlıklı kapalı toplantı için Galatasaray Üniversitesi’nden yer talep etti. Üniversite, çeşitli partilerden milletvekillerinin, akademisyenlerin, yazarların katılımcı olacağı toplantı için yer tahsis etmeyi kabul etti. Ancak Akit gazetesinin söz konusu toplantıyı ‘ PKK toplantısı’ olarak lanse eden haberinden sonra Galatasaray Üniversitesi Rektörü gazeteyi arayarak toplantının ve DPI’nin bu bağlantısını bilmediğini ve toplantıya katılmayacağını bildirdi. Bunun üzerine düzenleyiciler tarafından toplantı yerinin değiştirilmesi kararlaştırıldı. Galatasaray Üniversitesi internet sitesinde toplantının üniversite kampüsünde yapılmasının söz konusu olmadığını belirten bir duyuru yayınlandı.

Biz Galatasaray Üniversitesi çalışanları olarak Rektörlük makamının üniversitede yapılması planlanan bu üç etkinlikteki keyfi ve ayrımcılık içeren tavrının akademik özgürlüğümüzü kısıtlayan bir nitelik taşıdığını düşünüyor ve idarenin bu tutumunu kınıyoruz. Çağdaş ve demokratik bir üniversite anlayışına yakışmayan bu tarz olayların tekrarlanmaması için üniversite idaresinin katılımcıların siyasi görüşü, etnik kimliği gibi unsurlardan hareketle bilimsel faaliyetlerimize müdahale etmekten bir an önce vazgeçmesini diliyoruz. Üniversitede özgür düşünceye ve farklı görüşlerin tartışılmasına, sadece bilimin ve üniversitenin değil, toplumun da ihtiyacı olduğunu hatırlatmak istiyoruz.
Akademik özgürlüklerimizden taviz vermeyeceğimizi ve bilimsel faaliyetlerimize gelecek her türlü engellemeye karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi belirtiriz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. “
 

İlgili Haberler