-G20 MALİYE BAKANLARI TOPLANTISI BAŞLADI PARİS (A.A) - 18.02.2011 - Dünyanın önde gelen 20 ekonomisinin temsil edildiği G20 maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları toplantısı başladı. Türkiye'yi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın temsil ettiği toplantı öncesinde dönem başkanı sıfatıyla konuklarına Elize Sarayı'nda bir resepsiyon veren Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, hiçbir ülkenin "kırmızı çizgilerini gözardı etme haklarının olmadığını" belirterek önde gelen ekonomiler arasında daha fazla koordinasyon çağrısı yaptı. Müsteşarlar seviyesinde ortak deklerasyon üzerinde müzakerelere dün başlayan G20 üyeleri özellikle küresel ekonomik risklerin izlenmesinde hangi göstergelerin dikkate alınması gerektiği konusunda görüş ayrılığı yaşıyor. Kanada Maliye Bakanı Jim Flaherty, toplantı öncesinde basına yaptığı açıklamada, gündemdeki risk göstergelerinden kamu borçları ve özel sektör yükümlülüklerinin göstergeler arasında bulunması konusunda uzlaşma sağlanırken cari hesapların (cari açık veya fazla) buna ne şekilde dahil edilebileceği konusunda özellikle Çin'den kaynaklanan farklı yaklaşımların sözkonusu olduğunu söyledi. Para birimi yuanın değerini aşırı düşük tutarak ihacatını desteklerken küresel ekonominin dengesini bozmakla suçlanan Çin, cari fazlası nedeniyle yükümlülük altına gireceği bir deklarasyona imza atmaktan kaçınıyor. Küresel krizin başlangıcından itibaren yoğun şekilde para basma politikasıyla ekonomisini canlandırmaya çalışan ABD ise doların rezerv para niteliğinden kaynaklanan bu avantajını kaybetmek istemiyor. Küresel ekonomik dengesizliklerde Avro Bölgesi başta olmak üzere Avrupa Birliği ise gittikçe daha da ağırlaşan borç yükünü azaltması konusunda taahhütte bulunmaya sıcak bakmıyor. Diğer G20 üyelerine nazaran çok daha dengeli ekonomik göstergelere sahip olan Türkiye ise gıda, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışı ve para birimleri arasındaki aşırı oynaklığı ve hızlı sermaye hareketlerini beraberinde getiren para basma politikalarından vazgeçilerek ve mali istikrara ağırlık verilerek küresel ekonomik istikrarı güçlendirecek önlemlerin alınmasını talep ediyor.
