Gündem

Füle: Avrupa'daki dostlarınızı kaybediyorsunuz

AB Komisyonu üyesi Füle: Türkiye dostlarnı kaybediyor, bu gidişatı geri çevirmek için Ankara'nın kendine çekidüzen vermesi gerekir

13 Mart 2014 13:23

AP'nin dün kabul ettiği Türkiye ilerleme raporunda 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrasındaki tutumu nedeniyle hükümete ciddi eleştiriler yer aldı. Raporda yargı bağımsızlığının ihlal edilmesi, internete sansür ve kamudaki fişleme iddialarının endişelere sebep olduğu belirtildi.
Avrupa Parlamentosu, en sert Türkiye ilerleme raporlarından birini kabul etti. Dün 153’e karşı 475 oyla Genel Kurul’dan geçen raporda hükümetin 17 Aralık yolsuzluk operasyonuna yönelik tutumu eleştirilirken, Türkiye’nin Kopenhag kriterlerinden uzaklaştığına dikkat çekiliyor. Ayrıca raporda HSYK içindeki son değişikliklerden derin kaygı duyulduğu vurgulanıyor. Kamudaki fişleme iddialarına da yer verilen raporda, "Polis ve güvenlik kuvvetlerinin sistematik şekilde fişlendiği iddialarından endişe duyulmaktadır." ifadeleri kullanılıyor. HSYK ve internet kanununun AB kriterleri gözetilerek tekrar değiştirilmesi talep ediliyor. AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve geçen hafta Brüksel’i ziyaret eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın raporun yumuşamasına yönelik teşebbüslerinin etkisiz kaldığı görüldü. AP’nin Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten şimdiye kadarki en sert raporu kaleme aldığını açıkladı. Ruijten, çözüm sürecini olumlu bulduğunu belirtirken hükümetin attığı son adımların yargı bağımsızlığına ve modern toplum hedefine büyük darbe vurduğunu ifade etti.
Geçen hafta AB Bakanlığı tarafından AP’ye gönderilen ve paralel devletle mücadele edildiği, mücadele bittikten sonra demokratikleşme hamlelerinin hız kazanacağı ve paralel yapının demokrasiye en büyük tehdit oluşturduğuna yönelik ifadelerin bulunduğu 10 sayfalık belge, Avrupalı milletvekillerince ciddiye alınmadı. AP oylamasında en fazla dikkat çeken gelişmelerden biri de şimdiye kadar Türkiye’nin üyeliğine verdiği güçlü destekle bilinen Liberallerin, hükümetin 17 Aralık’tan sonraki tutumunu gündeme getirerek çok daha şüpheli bir tavrı benimsemesi oldu.
 

'Tek sorumlu Erdoğan'

 
AP'nin en büyük ikinci grubu Sosyalistler ise doğrudan Erdoğan’ı hedef aldı. Sosyalist Grup adına yazılı açıklama yapan İspanyol Raimon Obiols i Germa, Erdoğan’ın "otoriter saldırısına karşı" Türk halkının tavrını överken, diğer bir Sosyalist Libor Roucek, Türkiye'deki kötü gidişatın tek sorumlusunun Erdoğan ve hükümeti olduğunu vurguladı.
Raporun kabul edilmesinin ardından yazılı bir açıklama yapan Oomen-Ruijten, "Son çıkarılan kanunlar yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sona erdirmiş gibi görünüyor." dedi. Hükümetin attığı adımların hukukun üstünlüğü ve modern toplum hedefleri ile bağdaşmadığını vurgulayan Oomen-Ruijten, "An itibarıyla Türkiye, AB’nin temel değerlerinden uzaklaşıyor görüntüsü veriyor." ifadelerini kullandı.
Hollandalı politikacının hazırladığı rapora verilen 24 değişiklik önergesinden 6'sı kabul edildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın internet üzerindeki mevcut yasayı sertleştirerek, Facebook ve YouTube'un yasaklanacağı yönündeki açıklamalarından 'derin endişe' duyulduğu belirtildi. Kızlı-erkekli evler ve alkol satışı ile ilgili açıklamaların toplumda kültürel ayrışmaya neden olmasından endişe duyulduğu vurgulandı. 
 

PKK için 'terörist' tanımı kaldı 

 
Diğer bir değişiklik önergesinde ise Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını 'hızlı ve etkin uygulama' çağrısı eklendi. Çözüm sürecine de destek verilen ilerleme raporunda, PKK için kullanılan 'terörist' ifadesinin çıkarılması önerisi ise reddedildi.  4 ana başlıktan oluşan Türkiye ilerleme raporunda, yüksek seviyelerde yaşanan yolsuzluk iddialarından 'derin endişe' duyulduğu vurgulanırken, soruşturmaları başlatan savcı ve polislerin yerlerinden edilmesinin üzüntü verici olduğu ifade ediliyor. Türkiye'nin yolsuzlukları yok edeceği yönünde taahhütleri olduğu da hatırlatılan raporda, işleyişin uluslararası normlar çerçevesinde güvence altına alınması isteniyor. Ria Oomen-Ruijten, raporun müzakereler sırasında yaptığı açıklamada da, 17 Aralık'tan sonra yaşanan sürece ilişkin, "Türkiye'de bağımsız ve tarafsız yargıya ulaşmak için reformlar gerçekleştiriliyor düşüncesindeydik ama ortaya çıkan durum bu yönde olmadı." ifadelerini kullanmıştı.
 

Türkiye, dostlarını kaybediyor

 
Son yılların en sert Avrupa Parlamentosu Türkiye raporu, iktidara yönelik yoğun eleştiriler eşliğinde kabul edildi. Gezi olayları sırasında yaralanan 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölüm haberi de rapor müzakerelerine yansıdı. Başta AB Komisyonu'nun Genişleme ve Avrupa Komşuluk Siyaseti'nden sorumlu üyesi Stefan Füle ve AP Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten olmak üzere çok sayıda Avrupalı vekil Berkin’in vefatını gündeme getirerek, ailesine başşağlığı diledi.
 
Önceki gece geç saatlerde sona eren Türkiye raporu müzakerelerinin ardından konuşan Füle, Türkiye’nin dostlarını kaybettiğini ifade etti. AP’deki tartışmanın nihayetlenmesinden sonra tweet atan Füle, "AP’de yapılan bu geceki tartışma Türkiye’nin dostlarını kaybetmekte olduğunu göstermektedir. Bu gidişatı geri çevirmek için Ankara’nın kendine çekidüzen vermesi gerekir." dedi.
AP’nin en kıdemli Türkiye uzmanlarından İngiliz Liberal Andrew Duff da önceki günkü Türkiye tartışmasıyla ilgili "Hatırlayabildiğim AP'deki en karamsar Türkiye tartışması." dedi.
 

'Ciddi endişeliyiz'

 
Müzakereler sırasında söz alan Füle, Türkiye'deki gelişmelerden, bilhassa hükümetin yolsuzluk iddialarına verdiği cevaptan 'ciddi şekilde endişeli' olduklarını vurguladı. Yargının işleyişi ve ifade hürriyetini etkileyen kanuni düzenlemelerin kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Füle, endişelerini Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na bizzat ilettiğini söyledi. Ekimde yayınlanacak ilerleme raporunda da gelişmelerin ayrıntılı şekilde yer alacağını duyuran  Füle, ayrıca Türkiye ile işbirliği tarzını değiştirmek mecburiyetinde olduklarını, kanunların hazırlanma ve taslak haline getirilmeden önce yakın işbirliği yapılması gerektiğini vurguladı.
AB, HSYK ve internet kanunlarının kendilerine söz verilmesine rağmen danışılmadan kabul edilmesine tepki göstermişti. Genişleme komiseri, AB'ye de çağrı yaparak temel hak ve hürriyetlerle ilgili 23. faslın bir an evvel açılmasını talep etti. Mezkur fasıl Rumlar tarafından bloke ediliyor.

İlgili Haberler