Alman basınınında, Suudi Arabistan’a silah ambargosunun uzatılıp uzatılmaması konusunda koalisyon ortakları arasındaki tartışmalar ile AP’nin tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanmasına ilişkin kararı öne çıkıyor.Alman hükümetinin Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında Suudi Arabistan'a silah satışını durdurma kararının süresi 31 Mart'ta sona eriyor. Fransa ve İngiltere, ambargoya son verilmesi için Alman hükümetine baskı yapıyor. Koalisyon ortakları Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise konuya ilişkin henüz uzlaşma sağlayamadı. Frankfurter Rundschau gazetesi, SPD'nin silah satış yasağının uzatılmasını istemesini olumlu olarak değerlendiriyor.
"Eğer Avrupa Birliği (AB) kendini ileri bir değerler sistemi olarak tanımlıyorsa, insan haklarına vurgu yapıyor ve düşman devletler arasında bir gün barışın mümkün olacağına inanıyorsa, bu değerlere AB sınırlarında son verilmemesi gerekiyor. İngiliz, İspanyol, Fransız, Belçikalı veya Alman işçilerin işlerinin neden Yemen'de bir çocuğun hayatından daha değerli olduğuna dair hiçbir geçerli argüman bulunmuyor. Avrupa silah sanayii, eğer hayatta kalabilmek için uzaklardaki savaşlara ihtiyaç duyuyorsa, şu andaki haliyle de hayatta kalabilir. Koalisyonda SPD'nin talebinde ısrar ederek, silah ihracatınının durdurulması için dayatması da olumlu bir tutum. Çünkü burada uzun vadede iktidardan pay almak değil, sosyal demokrasinin özünde ne olduğunu göstermek önem taşıyor.”
Hannoversche Allgemeine Zeitung ise silah ihracatı konusunda SPD'nin tutumunu değiştirmesi gerektiğine işaret ediyor.
"Evet, gerçek acı. Ama gerçek şu: Avrupa istediğimiz için, silah ihracatında da uzlaşmacı bir tutum sergilemeliyiz. Bu Fransız ve İngilizlerin kimi zaman anlaşılmaz, değerlerden uzak ihracat siyasetlerini benimsemek anlamına gelmiyor. Ama bu Almanya'nın en azından Avrupa'daki projelerin ihracatını engellememesi anlamına geliyor. Özellikle SPD bu gerçeği kavramakta zorlanıyor. Partide her şey sonrasında ne olursa olsun, hükümetteki çalışmaların yakında sona ereceği düşüncesi ile yönlendiriliyor. SPD'nin de sonunda sorumluluk almaya hazır olması ve bu konuda artık kendine gelmesi iyi olurdu.”
Augsburger Allgemeine gazetesinde de silah ihracatına ilişkin tutumun Almanya açısından sonuçları irdeleniyor.
"Fransa ve İngiltere'de yakın zamana kadar Almanya'da da hâkim olan bir tutum gözlemleniyor. Suudi Arabistan, haklı bütün eleştirilere rağmen istikrarsız bir bölgedeki önemli bir müttefik. Ayrıca silah ihracatı istihdamı garanti ediyor. Alman siyasetçiler ahlaki bir kibirle, birlikte geliştirilen ve üretilen silah sistemlerinin ihracatını engellediklerinde kızgınlık da artıyor. Bunun sonucunda, artık hiçbir ülke gelecekte Almanya ile silah sanayinde işbirliği yapmak istemeyebilir. Almanya'nın bu kibir yüzünden güvenlik politikası açısından kenara itilmesi büyük bir felaket olur.”
Avrupa Parlamentosu, AB içinde tek kullanımlık plastik ürünlerin 2021'den itibaren yasaklanmasını öngören kararı kabul etti. Marburg’da yayımlanan Oberhessische Presse gazetesinde bu karar "doğru bir adım” olarak nitelendiriliyor.
"Avrupa'da tek kullanımlık plastik ürünlerin tüketiminin sınırlandırılması için elbette bu atılan doğru bir adım oldu. Burada tam bir yasak söz konusu değil, çünkü sadece başka bir maddeden üretilmesi mümkün olan ürünler yasaklandı. 2021'den itibaren hiçbir tüketici kızarmış patatesini eliyle yemek zorunda kalmaktan ve bir bahçe partisinde tabak kalmadığı için mangalda pişmiş etlerin elle servis edilmesinden korkmamalı. Eğer AB'ye üye bütün ülkeler kabul ederse, 2021'den itibaren tek kullanımlık plastik ürünler yasak olacak. Bu ürünleri kullanmadan yaşamaya ise şimdiden başlanabilir.”
dpa,JD/SSB
© Deutsche Welle Türkçe