30 günü aşkın süredir açlık grevinde olan Ergin Aktaş, son 10 gündür hapishane koşullarının kötüleşmesinden kaynaklı tansiyon, kilo ve nabız ölçümlerini yaptıramıyor. 26 Mart tarihinde aynı odada bulunan Ahmet Hami isimli tutuklunun zorla başka bir odaya gönderilmesinden kaynaklı yalnız kalıyor. İki eli bulunmayan Ergin idarenin bir bütün olarak verdiği ve tüketmesi gereken limonları tüketemiyor.
Hapishanenin koşullarından kaynaklı ciğerlerinden problem yaşayan tutuklular şikâyetlerine ve hastane sevk taleplerine rağmen kendilerine teşhis konulamadığını, hastaneye sevk edilmediğini, tetkiklerinin yapılmadığını ve yapılsa dahil tedavinin gerçekleşmediğini dile getirdi.
Ambulansta sedyeye kelepçe
Tutuklulardan Ahmet Hami'nin 22 Mart tarihinde hastane sevki sırasında yaşadığı sorun raporda şu şekilde yer aldı:
“Ahmet Hami ambulansta bekletildiği sırada, ambulansın içerisinden gelen yoğun kokudan rahatsız olarak havalandırılmasını ya da nezarette bekletilmeyi talep etmiştir. Ancak görevli jandarma görevlisi ambulansın içerisinin kokmadığını kendisinin aynı şekilde bekletileceğini belirtmiş, sözlü münakaşa sonrası görevli jandarma memuru ambulansın içerisine girerek sedyede bulunan Ahmet Hami’yi hem ellerinden hem de ayaklarından sedyeye kelepçeleyerek kendisine silah doğrultmuş ve kendisini ölümle tehdit etmiştir"
Açlık grevine baskı
Ahmet Hami tepki amacıyla 5 günlük açlık grevine başlarken raporda, "İdare Ahmet Hami ve Ergin Aktaş’ın odalarına gelerek açlık grevini bırakmalarını istemiştir. İdarenin talebi doğrultusunda açlık grevini bırakmayan tutsakların odasına 26 Mart 2019 günü asker ve gardiyanlardan oluşan yaklaşık 20 kişilik bir ekip bir baskın düzenleyerek odada bulunan kitap, defter, sözlüklere el koyarak Ahmet Hami zorla çıkartılmış ve yan odaya Ahmet Çelik ve Cemal Aslan’ın yanına götürülmüştür. Ergin Aktaş engel olmak isterken birden fazla kez itilerek darp edilmiş yere düşmüştür" ifadeleri kullanıldı.
fiziksel ve psikolojik şiddet
Hapishanenin koşullarından ve idarenin tutumundan kaynaklı 22 Mart tarihinden bu yana açlık grevinde olan Ahmet Çelik de yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ahmet Hami olayını protesto etmemizden sonra yaklaşık 10 gündür fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakılıyor ve tehdit ediliyoruz. Odalarımız keyfi şekilde basılıyor, baskın sırasında kamera kullanılıyor ancak kameranın açık olduğu zaman normal ve sakin arama yapılmakta, arama işlemi bittikten sonra kameralar kapatılmakta provokatör söylemler ve tavırlar sergilenmektedir. Bir baskın sırasında bizzat müdür tarafından odada sürüklendim. Bu ağır hak ihlalleri ile ilgili gerek savcılığa gerek Adalet Bakanlığı’na defalarca dilekçe yazmamıza rağmen dilekçelerimiz ya gönderilmemekte ya da ilgili kurumlarca herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Ağır hastalar olup ağır koşullara tabi tutuluyoruz. Can güvenliğimiz tehlikede olup en ufak bir durumda ilgili idare sorumludur".
Görevliler hakkında soruşturma talebi
Tutukluların başka bir hapishaneye sevk edilme talepleri bulunuyor. İHD'nin raporunda, özgürlüğünden mahrum bırakılmış kişilerin insani muamele ve insanın doğuştan kazandığı insan onuruna saygılı davranış görme hakkına sahip olduğun ifade edilirken "Bu hakları ihlal edenlerin etkili bir şekilde soruşturulması ve adli ve idari bakımdan cezalandırılması gerekmektedir. Aksi takdirde kamu görevlilerinin işledikleri suçlar, cezasız bırakılarak örtbas edilmiş olacaktır" denildi.
Hasta tutukluların tedavi amacıyla gönderildiği Menemen R Tipi Cezaevi geçen yıllarda yine hak ihlalleri ile gündemi ile gelmişti. Ergin Aktaş ve Ahmet Hami geçtiğimiz yıl yine cezaevi koşullarından dolayı 20 Nisan-25 Mayıs tarihleri arasında süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde kalmış, tutukların taleplerinin kabul edilmesi üzerine sonlandırdılar.
Ağır hasta tutukluların sağlık durumu
Ergin Aktaş: Bir eli dirsekten diğer eli bilekten yok. Ayrıca KOAH hastası, ATK'nın 'Tek başına kalamaz' raporlarına rağmen tek başına tutuluyor.
Ahmet Hami: Felçli, tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşamını idame ettiriyor.