Gündem

Financial Times'tan bir teori: Fethullahçılar yayınevlerini kendi çıkarları için bastılar

İngiliz Financial Times, Fethullah Gülen ve cemaatine dair bir makale yayımladı.

29 Nisan 2011 03:00

T24- İngiliz Financial Times, Fethullah Gülen ve cemaatine dair bir makale yayımladı. Delphine Strauss'un kaleme aldığı yazıda Gülen hareketinin hizmet sınırlarının muğlak olduğuna dikkat çekiyor. Yazı, cemaatçilerin bu yapısızlığı kendi çıkarları için kullanabileceğini bir teori olarak öne sürerken, örnek olarak Ergenekon kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın toplatılma kararı alınanan İmamın Ordusu örneğini verdi.




Financial Times, Delphine Strauss tarafından kaleme alınan bir Fetullah Gülen analizine geniş yer ayırmış sayfalarında.

"İlham verici mi sinsi mi?" başlıklı analiz, okulları gittikçe daha fazla ülkeye yayılan Gülen'in savunduğu hoşgörülü İslam'ın genel olarak olumlu karşılandığı ancak Türkiye'de hareketin etkileriyle ilgili endişelerin var olduğu tespitiyle başlıyor.

Yazıda öne çıkan bazı noktalar şöyle: "Gülen'in ilham verdiği hareketin Türkiye toplumunu şekillendiren önemli bir güç olduğuna şüphe yok. Bu durum, dindar, aklı iş dünyasına yatkın orta sınıfın çıkardığı liderlerin gittikçe eski, katı laik eliti gölgede bıraktığı daha geniş bir evrimin parçası."

Gülen'in Pensilvanya'da yaşadığını ve takipçileriyle ağırlıklı olarak yazıları ve demeçleri aracılığıyla irtibat kurduğunu belirten yazı, Gülen hareketini Türkiye'nin en etkin dini cemaati olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor:

"Hizmetin içeriğinin önemi Türkiye sınırlarının ötesine taşıyor. Artan refah ve diplomatik güç, Ankara'yı Orta Doğu'da baskın bir aktör yaptı. Yeni piyasalardaki önde gelen Türk işadamları aynı zamanda Gülen hayranları ve Ankara'nın dünya siyasetinin merkezinde kendisine yer aradığı bu dönemde, söz konusu iş adamlarının hareketleri Türkiye'nin imajı için belirleyici olabilir."

Takipçilerinin Gülen hareketine olan bağlılığının dışarıdan bakanları ve özellikle de laik kesimi endişelendirdiğini ifade eden yazı, bu endişelerin doruğa ulaştığı noktayı ise İmam'ın Ordusu kitabının toplatılması olarak tanımlıyor, savcı İlhan Cihaner ve gazeteci Nedim Şener'in de gözaltına alındığını hatırlatıyor.

Gülen'in siyasete karışmaktan imtina ettiğini belirten yazı şöyle devam ediyor: "Ancak Gülen yanlısı medyanın siyasi gündemi şekillendirmeye çalıştığı açık. Zaman gazetesi demokrasiye askerin müdahalesini sonlandırmak için çalışıyor ve bu bağlamda da Ergenekon soruşturmasını destekledi."

Gülen'in siyasete karışmama tercihinin istisnasının anayasa referandumu olduğunu hatırlatan yazı, İstanbul merkezli güvenlik uzmanı Gareth Jenkins'in de şu görüşlerine yer veriyor: "Jenkins cemaatin desteği yaklaşan seçimlerde çok önemli bir rol oynayabilir diyor, Fettullahçıların desteğinin Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Gül arasında başlaması olası bir çekişmede de kritik önemde olacağını düşünüyor."

Gülen hareketinin ana unsurlarından biri olan 'hizmet'in sınırlarının muğlaklığına dikkat çeken yazı, şu tespitle noktalanıyor:

"Destekçileri bu muğlaklığın bir güç kaynağı olduğunu düşünüyor. Ancak hizmet genişledikçe ve daha etkili hale geldikçe, bu yapısızlığı dolayısıyla kendi çıkarını düşünen kişiler tarafından kullanılmaya da açık olabilir mi? Gülen, Ahmet Şık'ın kitabının engellenmesi yönünde bir isteği olmadığını belirten bir açıklama yaptı. Ancak bir teori, yayınevlerine yapılan baskının polisin içindeki Fettullahçılar tarafından organize edildiği ve bu grubun herhangi bir yetkiliden aldığı direktifler doğrultusunda değil, kendi çıkarları çerçevesinde hareket ettiği."