Financial Times'ta İran'ın başlıca dünya güçleriyle nükleer programı konusunda vardığı uzlaşmanın Türk ekonomisine etkisiyle ilgili bir habere yer veriliyor.
Piotr Zalewski ve Daniel Dombay'in imzasını taşıyan haberde, Cenevre'de yapılan anlaşmanın etkilerinin birkaç saat sonra Ankara'da hissedildiği belirtiliyor ve 'Çok az ülke İran'ın dünya ekonomisiyle olası yeniden bütünleşmesinin etkilerin Ankara'nın uzlaşmadan önce de Tahran'la gerilimi aşmak için kendisini yeniden konumlandırdığını söyleyen gazete, Türk yetkililerin vakit kaybetmeden ekonomik ve siyasi ilişkilerle ilgili hevesli açıklamalar yaptığını belirtiyor. BBC Türkçe'nin Financial Times'a dayandırdığı haber şöyle:
'Söylem gerçeklerin ötesinde'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Tahran ziyaretinde 'Şimdi işbirliği zamanı. Türkiye ve İran alasındaki diyalog bölgenin en önemlisidir" diye konuştuğunu hatırlatıyor. Gazete şöyle devam ediyor;
"Ancak bu söylem, gerçeklerin biraz ötesine gitmek olabilir. Çünkü Türkiye, yoğun bir ambargo rejimine maruz kalan ve nükleer programı konusunda nihai bir anlaşmaya varılana kadar da büyük ihtimalle kalacak olan bir ülkedeki ekonomik fırsatlara odaklanıyor. Ancak uzlaşmanın daha yakın vadeli bir etkisi olabilir. Washington 2011 sonunda İran petrolü satın alan üçüncü ülkeleri hedefleyen bir ambargo yasası geçirdiğinde o yıl ham petrol ihtiyacının yüzde 51'ini İran'dan karşılayan enerji fakiri Türkiye, fırtınanın merkezindeki ülkeydi. Türkiye yasadan altı aylık muafiyetler alabilmek için Tahran'dan petrol alımlarını sürekli azalttı ve geçen yıl Türkiye, ihtiyacının yüzde 39'unu İran'dan karşıladı. Şimdi anlaşmayla birlikte Türkiye muafiyet kazanmak için daha fazla indirime gitmek zorunda kalmayabilir"
İran petrolünün Amerikan dolarıyla değil, Türk lirasıyla alınması sayesinde İran'dan petrol ithalindeki artışın Türk Lirası üzerindeki baskıyı rahatlatabileceğini belirten Financial Times, İran petrolünün alternatiflerine kıyasla daha ucuz olmasının da Türkiye ekonomisinin başlıca zayıf noktası olarak görülen büyük cari açığın azaltılmasına yardımcı olabileceğini vurguluyor.
'Şüpheyi dağıtmak zor'
Ancak gazete nükleer uzlaşmanın sunduğu ekonomik imkanlara karşın, Ankara-Tahran ilişkilerini bozan şüpheyi dağıtmanın zor olacağı görüşünde. Financial Times şöyle devam ediyor;
"Suriye'daki savaş da bölgedeki mezhep gerilimini arttırdı. Türkiye çoğu topraklarına sığınan Sünni Suriyeli muhaliflere destek veriyor, Tahran ise Esad rejimine. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani gelecek ay ortalarında Türkiye'yi ziyaret edecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bölgedeki bir diğer Şii güç Irak'ı ziyaret edecek . Ziyaretler, Ankara'nın Suriye krizi nedeniyle komşularıyla gerilen ilişkilerini koruma çabasının bir parçası gibi görünüyor. Bu çaba Cenevre'den çıkan sonuçla yeni bir ivme kazandı".