Financial Times gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, Suruç saldırısı ve sonrasındaki gelişmeleri yorumladı. Gardner, "IŞİD'in katliamının, Türkiye'nin cihatçılara yaklaşımındaki muğlaklığı teşhir ettiği" görüşünü dile getirdi.
“Cihatçı vahşet" olarak nitelendirdiği Suruç'taki saldırının gelişigüzel bir hareket olmadığını belirten Garner’a göre saldırı, son dönemde IŞİD üyelerinin Türkiye'de gözaltına alınmalarına ve Suriye Kürtlerinin örgüte yönelik başarılarına misilleme olma özelliği taşıyor. Gardner saldırının, AKP ile Kürtleri de karşı karşıya getirdiğini de vurguladı.
'IŞİD, solcu Türkleri de hedef aldı'
Financial Times'ta yayımlanan haberde şu ifadeler yer aldı:
"Saldırı, üç dönem Başbakan ve şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın domine ettiği hükümetin cihatçılığa yönelik muğlak politikasını teşhir ediyor. Türkiye, Suriye'de Beşar Esad rejimini düşürmeye çalıştı. Kürtlere, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın PYD'nin IŞİD'den daha büyük bir tehdit olduğunu söylediği hatırlatıldı. PYD'nin Türkiye'nin güney sınırında bir diğer Kürt oluşuma gittiği söylenmişti. Oysa esasında IŞİD, sınırın ötesinde bir devlet oluşturma yolunda ilk adımı atmıştı."
David Gardner, çoğu İstanbul'dan ve 2013'te Erdoğan'a karşı Gezi isyanına katılmış solcu Türklerin de HDP saflarına katıldığını hatırlatıyor. Bu kesimi hedef almanın IŞİD için artı bir puan olduğu yorumunda bulunuyor.
'PKK'nın silaha başvurması IŞİD'in de işine geliyor'
Gardner haberde şu ifadeleri kullandı:
"HDP ve PYD'nin müttefiki PKK, Sayın Erdoğan'ın 30 yıl süren çatışmalara son verme amacıyla görüşmelere başlamasının ardından iki yıl boyunca sessizdi, silahlı eyleme girişmedi. Ancak örgüt yeniden silaha başvuruyor. Bu, Kürtlerin kendi kendine ilan ettiği halifeliğinde militanlarıyla savaşması yerine Türklerle savaşmasını tercih eden IŞİD'in de işine geliyor.
"Türkiye'nin sorununun kalbinde, Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu'nun Suriye politikası var. Bu ikili, 2012-2014 arası Suriye'de Esad rejimine karşı savaşmaları için cihatçı gönüllülerin Türkiye'den geçmelerine izin verdi. Bu hat üzerinden gizlice silah yardımı da yapıldı. Amaç, göreceli olarak ılımlı isyancı Ahrar'uş Şam hareketine yardım etmekti. Ancak IŞİD ve Nusra Cephesi'nin yayılmasına da yardım edildi. Türkiye hükümeti şimdi bu hattı kapatma yolunda adınlar atıyor. Ve bu hareketi geri tepmeye başladı."
'IŞİD'le ideolojik mücadele henüz başlamadı'
Bazı uzmanların, Suruç'taki saldırının AKP-CHP koalisyonu kurulması sürecini hızlandırabileceğini, "ulusal uzlaşma kisvesiyle böylesi bir hükümeti kurarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakasından düşmesini sağlamasının", Başbakan Davutoğlu'nun da çıkarına olduğunu söylediklerini belirtiyor Gardner.
Haberde şöyle devam etti:
"Yine de Sünni AKP'nin henüz IŞİD'in Sünni cihatçılarının yarattığı tehdidi açıkça tartışma niyeti olduğuna dair bir işaret yok. IŞİD'in Türkiye'de sınırdan İstanbul'a uzanan uyuyan hücreleri olduğuna inanılıyor."
"Suruç sonrası Türk güvenlik birimleri IŞİD'e karşı azimle savaşmaya başladı. Ancak bazı uzmanlar ideolojik mücadelenin henüz başlamadığı uyarısında bulunuyor."