Fillerin geri dönüp dönmeyeceği bilinmiyor. Tıpkı ülkede şimdiye kadar görülen en büyük fil göçünün neden gerçekleştiğinin bilinmemesi gibi.
New York City Üniversitesi'nden araştırmacı Joshua Plotnik, "Hakikati kimse bilmiyor. Ancak yemek, su, barınma gibi ihtiyaçlarla ilişkili olduğunu neredeyse biliyoruz. Asya'da fillerin yaşadığı doğal alanlarda insanlar tarafından rahatsız edilme olasılıkları artmış durumda ve bu durum yaşam alanlarının parçalanmasını, kaynakların azalmasını getiriyor" diyor.
Şişuangbanna Tropik Botanik Bahçesi'nden araştırmacı Profesör Ahimsa Campos-Arceiz, "Bu durum olağan dışı değil. Ancak bu kadar uzun süre erkek filin grupta kalmasına şaşırdım. Muhtemelen alışılmadık bir toprakta olmalarıyla ilişkili. Kasaba ve şehirlerde hareket ettiklerinde onların çok yakın olduklarını görüyorum. Bu stres yaşadıklarını gösteriyor" diyor.
Filler, insanlara diğer memelilerden daha çok benzeyen davranışlara sahip: Doğum anında mutlu olmak, ölüme üzülmek ve tanımadıkları topraklarda kaygı duymak gibi duygular da insanlara bir hayli benziyor.
Zambiya merkezli Game Rangers International adlı vahşi yaşam koruma örgütünden Lisa Olivier, "Filler alışkanlıklarına çok bağlıdır. Doğum yapmaya yakın bir zamanda yeni bir bölgeye gitmeleri alışılmadık bir durum" diyor.
Olivier, fillerin birlikte uyuduğu ünlü fotoğrafın da şaşırtıcı olduğu görüşünde:
"Normalde bebekler yerde yatar ama yetişkin filler ağaca ya da bir tepeye dayanarak uyur. Bunun nedeni, çok büyük oldukları için bir tehlike anında yerden kalkmalarının zor olması ve yerde yattıklarında kalp ve akciğerleri üzerinde büyük basınç oluşmasıdır.
"Yerde yatmalarının nedeni hepsinin çok yorulmuş olması. Öte yandan aralarındaki etkileşim normalde ayaklarının titreşimiyle oluşan seslerdir ancak şehirlerde araba gürültülerine maruz kaldılar."
Yaşam alanları daraldı
Bilim insanları bunun bir göç sayılmasının güç olduğunu, çünkü sabit bir rotanın izlenmediğini söylüyor.
Çin dünyada fil nüfusunun arttığı nadir yerlerden. Korumaya dönük çabaların artması, bu durumun mimarı.
Yunnan'daki fil popülasyonu 1990'larda 193 iken bugün 300'e ulaştı.
Ancak kentleşme ve orman tahribatı fillerin yaşam alanlarını daraltıyor. Uzmanlar fillerin yeni barınma alanları ve gıdaya daha kolay erişim arayışında olduğunu kaydediyor.
Bir günde ihtiyaç duydukları 150-200 kilogramlık yemeği bulabilme çabası, fillerin rutinini belirliyor.
Sürü havadan izleniyor
Uzmanlar, fil sürüsüyle insanlar arasında tehlikeli bir karşılaşmanın yaşanmamış olmasından memnun.
Yetkililer filleri drone'larla izleyerek, hayvanları rahatsız etmeden filler hakkında birçok yeni bilgi edinilmesinin arayışında.
Olivier, hükümetle yerel otoriteler arasında işbirliğini sağlıyor.
Geçtiğimiz aylarda yetkililer çeşitli yerlere yemekler bırakarak ve otoyolları araçlara kapatarak fillerin güvenliğini sağlamayı başardı.
Campos-Arceiz, "Genelde fillere ne yapmaları gerektiğini söylemek gibi bir hataya düşülür. Burada ise müdahaleci bir yol izlenmemesinden memnunuz. Aksi takdirde saldırgan davranışları tetikleyebiliriz" diyor.
Öte yandan fillerin video ve fotoğrafları şimdiden sosyal medya yıldızı olmalarını beraberinde getirdi.
Bu durum ülkede fillerle ilgili hassasiyet ve farkındalığın artmasına da hizmet ediyor.