Nafaka borcu nedeniyle hapse atılan, serbest kalması için gereken paranın bulunmasının ardından tahliye edilen eski Beşiktaşlı kaleci Fevzi Tuncay, “Üzerimde Beşiktaş eşofmanı varken, kelepçeli bir şekilde cezaevine gidemezdim. Bu camiaya böylesine bir şey yaşatmak hakkım değil. Bu nedenle göreve başlamadım” diye konuştu.
1995 ile 2002 yılları arasında Beşiktaş’ın kalesini koruyan, çıktığı 115 maçta yaptığı kurtarışların yanı sıra hataları ile hatırlanan Fevzi Tuncay, eski eşine olan nafaka borcunu ödeyememesi nedeniyle hapse girmesiyle yeniden gündeme geldi.
150 bin liralık nafaka borcunun 55 bin liralık kısmının ödenmesiyle tahliye olan Fevzi Tuncay, yaşadıklarını Milliyet gazetesinden Serdar Sarıdağ’a anlattı:
“Allah camiamızdan razı olsun. Beni bu süreçte hiç yalnız bırakmadılar. Çarşı’ya da çok teşekkür ederim. Bu biriken borçlar nedeniyle Beşiktaş’ta göreve başlamadım. Çünkü üzerimde Beşiktaş eşofmanı varken, kelepçeli bir şekilde cezaevine gidemezdim. Bu camiaya böylesine bir şey yaşatmak hakkım değil. Bu nedenle Beşiktaş alt yapısında göreve başlamadım.
Başkanımız Fikret Orman’a da çok teşekkür etmek istiyorum. Sağolsun benimle çok ilgilendi. Ayrıca Önder Özen’in, kaleciler ve kaleci antrenörleri konusundaki yeniden yapılanma projesi içerisinde yer aldım. Bu nedenle Beşiktaş camiasına sonsuz minnettarım” ifadelerini kullandı.
Ömrüm boyunca unutamam
Eski takım arkadaşlarım ve hocalarıma çok teşekkür ederim. Bu yaptıklarını ömrüm boyunca unutamam. Bir gün bile olsa Allah kimseyi cezaevine düşürmesin. Beni kelepçeleyen polislere kimse kızmasın. Kelepçesiz gitsem onlar ceza alacaktı. İşlerini yaptılar. O kelepçeyi istemeye istemeye taktılar.
3. evlilik yolda
Her insanın başına gelebilecek şeyler yaşadım. Ben tabii ki futbolculuğumda çok paralar kazandım. Ama bu paralar yarının garantisini vermez. Allah istediği anda her şeyi değiştirebilir. Benim genç futbolcu arkadaşlarıma tavsiyem, kazandıklarının değerini bilsinler. Bu zor günlerimde şu anki nişanlım ve onun ailesinin bana olan desteğini unutamam. Sağolsunlar beni yalnız bırakmadılar.”