Gündem

Fehmi Koru: Kimler bakan olur, kimler olamaz; fala gerek yok, ne olabileceğini açıklıyorum

27 Mart 2021 08:11

Fehmi Koru*

“Hükümette revizyon var, bakanlar değişecek” yazılarıyla gündem oluşturmaya çalışanlar, evet gündem oluşturmayı başarıyorlar, ama hiç iyi bir şey yapmıyorlar. AK Parti’ye yakın bilinen ne kadar insan varsa hepsinin, “Acaba, ben?” heyecanıyla peş peşe uykusuz geceler geçirmesine sebep oluyorlar…

Buradan AK Parti milletvekillerini uyarıyorum: Hükümette revizyona gidilse ve bakanlar değişse bile sizlere koltuk verilmez; bunu aklınızdan silin.

Yeni sistemde bakan atanan milletvekili istifa etmiş sayılıyor; oysa AK Parti’nin tek bir milletvekilini bile feda edemeyeceği günlerden geçiyoruz. Yarın-öbürgün her parmağa ihtiyacı olarak iktidar cephesinin…

Her “Hükümet değişecek” haberinin siyaseti nasıl çalkanlandırdığını Ankara’da geçen 25 yılım sırasında yaşayarak öğrendim. Eski sistemde hükümete dışarıdan pek atama yapılmaz, bakanlık için milletvekilleri tercih edilirdi. Milletvekili olmayan birinin bakan olarak atanması, partinin Meclis grubu tarafından, kendilerinin adam yerine konulmaması olarak algılanırdı.

Gönül koyan çok olurdu.

Hemen her milletvekili kendini ‘bakan olacak adam’ olarak görürdü eski sistemin cari olduğu yıllarda.

Kritik dönemeçlerde okuması-yazması olmayan ancak hükümet kurmada oyu önem kazanmış bazıları bakan olabilmişti.

Hükümette değişiklik olacağı lâcilerden anlaşılırdı

Turgut Özal’ın, Süleyman Demirel’in hükümetlerinde sürekli değerlendirdiği belli isimler vardı. Hükümet değişikliklerinde yerini koruyacağı garanti isimler… Geriye kalan birkaç makam için milletvekillerinden fal baktıranlar olduğunu hatırlarım.

[O dönemlerde genelkurmay başkanı olmayı bekleyen bir komutanın başına ne geleceğini öğrenme merakıyla günün ünlü bir medyumuna danıştığı gazetelere konu olmuştu. Merak edeniniz vardır diye yazıyorum: Beklentisi yerine gelmedi.]

Öyle dönemlerde başka zamanlar giyim-kuşamına fazla dikkat etmediği bilinen milletvekilleri bile Meclis’e lâcilerini çekerek gelirlerdi.

‘Lâciler’ koyu renkli takım elbise demek.

Her lâcisini çekerek Meclis’e gelen diğer lâcili ile “Hadi iyisin, iyisin” diye dalga geçmeyi de ihmal etmezdi.

Biz gazeteciler de talih kuşunun kimin başına konacağı üzerine tahminlerde bulunurduk.

Gazeteci milletinin kendisine yakın hissettiği, bazısı haber kaynağı olan milletvekilleri vardır; değişiklik söz konusu olduğunda, o milletvekilleri ‘bakan olacak isimler’ arasında kendisine yer verilmesini bekler.

AK Parti’nin iktidar ve Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde milletvekilleri dost bildikleri gazetecilere “Aman ha, sakın benim ismimi ‘bakan olması beklenenler’ listesine koyma” demeye başlamışlardı.

Tayyip Bey’in kendisine telkin edilen isimlere ters baktığı düşünüldüğü için…

Meslektaşlardan son bir yıl içerisinde “Hükümet değişecek” haberini sayısız kez ciddi ciddi yazanlar var. Bugünlerde onlar yine köşelerinde aynı müjdeyi vermekteler. Bazıları bakanlıklara kimin daha iyi gideceğini de isim vererek duyuruyorlar.

İsimlerden bazısı kararnamelerin yayınlandığı Resmi Gazete’nin yeni sayısına gece yarısı internette bakmadan yatmıyormuş; öyle deniliyor…

Meraktan tabii…

‘Medeni ölü’ siyasi

En gözde isimler arasında birkaç ay önce ‘affını isteyerek’ bakanlık koltuğunu boşaltan siyasetçi anılıyor. Ayrıldığı son görevine değil de ondan bir önceki koltuğuna gelebileceği yoğun biçimde dillendiriliyor.

Olur mu? Bence olabilir. Şu yakınlarda, 128 milyar doların akıbeti üzerine patlak veren tartışmalar sırasında, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisinin bir önceki bakanlığı sırasındaki icraatlarını övmedi mi? Eski bakanın babası birkaç gün önce yapılan büyük kongrede itibarlı misafirler arasında yer almadı mı?

Bakan olacağı için milletvekilliğinden ayrılmıştı eski bakan, çok genç yaşta emekliliğe itilmiş olması kolay kabul edilir bir şey değil. Vaktiyle köşelerinden edilmiş gazeteciler için kendisine yakın bazıları tarafından kullanıma sokulmuş ‘medeni ölü’ sıfatı ona da yakıştırılırsa gerçekten üzülürüm.

“Hükümette değişiklik yapılacağı” haberlerine evvel eski kuşkuyla bakarım. Bir yandan, neredeyse her hafta bu konuya köşesinde değinen tanıdık yazarları yalancı çıkartmamak için haberin gerçek haline dönüşmesini arzu ediyorum, bir yandan da mevcut bakanların boşa çıktıklarında duyacakları rahatsızlığı düşünerek “Umarım olmaz” hissinin esiri oluyorum.

Bir kere bakan olan hep olmak, bakan koltuğunda oturan hep orada kalmak ister çünkü.

Eski dönemlerde koltuğunu kaybeden milletvekillerinin duyduğu burukluğa yakından tanıklık etmişliğim var.

Gönlü alınıncaya kadar yalnız partiye değil hayata bile küsebiliyor bakanlığı elinden alınan siyasiler…

Bakanlar Kurulu değişir, ama nasıl?

Mevcut bakanlar kurulunda çoğunluk dışarıdan atanan isimlerde. Siyaseti ve bakanlığı aklının ucundan bile geçirmeyen, başında bulunduğu işleri başarıyla yürüttükleri bir ortamda kendilerini birden bire bakanlık koltuğunda bulan kişiler birer çalışkan bürokrat gibi görevlerini yerine getiriyorlar.

Bakanlığın politikasını belirleyen bakanlar değil yeni sistemde; bu sebeple yerlerinden edildiğinde gerekçe ‘başarısızlık’ olamaz.

Neden, hangi sebeple değiştirilecek öyleyse bakanlar?

Ayrıca, büyük kongrede parti yönetiminin değişeceği iddiası havada kaldı; evet, birileri görevlerini başkalarına devrettiler ama başkaları da kendi görevlerini onlara devretti. Değişenler içerisinde ‘yeni’ denilebilecek isim yok; hem de parti yönetimine 25 kişilik yeni ek kadro getirildiği halde…

Hükümette revizyon yapılacaksa yine benzer bir yöntem izlenebilir: Mevcutlara dokunulmaz, yeni bakanlıklar ihdas edilip oraya yeni atama yapılabilir.

Bakanlık bekleyenlerin ve dostları bakan olsun diye köşelerini “Değişiklik olacak” haberlerine ayıranların da rahatlamaya ihtiyacı var.


*Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.