Gündem

Fehmi Koru: ABD ile Suudi Arabistan'ın pazarlığını bozabilecek tek bir ülke var...

"Bakalım bozacak mıyız?"

19 Ekim 2018 15:52

Fehmi Koru*

Kaşıkçı olayı giderek ‘komplocu’ yaklaşımlara zemin hazırlıyor.. Farkındasınız değil mi?

Gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın ölmediğini, bir süre sonra ortaya çıkacağını iddia eden, bunu yüksek perdeden ifade eden, hatta yazanlar var. Hem bizde var, hem de dışarıda. Acaba böyle bir ihtimal hala söz konusu olabilir mi?

Henüz ölümüyle ilgili resmi bir açıklama yapılmadığına göre Kaşıkçı’nın hala bir yerlerde sağ tutulduğu yolunda bir ihtimalin varlığından söz edilebilir. Ancak bu ihmal edilmesi gerekecek kadar miniminnacık bir ihtimaldir. Başkonsolosluğa girişi ve oradan çıkmayışı (2 Ekim) ile bugün (19 Ekim) arasında geçen günlerin çokluğu o ihtimali fazla dikkate almamayı gerektiriyor. [İhtimal nereden kaynaklanıyor konusu bu yazının sonlarında işlenecek.]

Artık Suudlular bile “Çıktı gitti” iddiasını sürdürmüyorlar.

Peki de Cemal Kaşıkçı‘ya ne oldu? Öldü mü, öldürüldü mü? Nasıl öldü, hangi yöntemle öldürüldü? Ölümü ne zaman, nerede ve kim/ler/in eliyle gerçekleşti? Ceset nerede?

Bu soruların henüz cevapları yok. Günlerdir yapılan bütün çalışmalar bu sorulara gerçekçi cevaplar verebilmek için…

Acaba yapılacak nihai açıklamadan Cemal Kaşıkçı‘nın başına geleni bütün ayrıntılarıyla öğrenebilecek miyiz?

Çelişkili açıklamaların bir sebebi olmalı

Öğrenebiliriz de, öğrenmeyebilmemiz de pekala mümkün.

Sürecin en başından beri yerli ve yabancı medyada çok ve bazen birbiriyle çelişkili ayrıntılar yer aldı. Bunların büyük bölümü olayı yakından izleyip gözleyen güvenlik birimlerinin sağladığı bilgilerdi. Öyle olduğunu, özellikle yabancı gazetelerde belirtilme ihtiyacı duyulan ‘Türk güvenlik birimlerinden bir kaynak’ gibi sıfatlar sayesinde biliyoruz.

Olaya baştan itibaren taraf haline dönüşmüş ABD de, kendi güvenlik ve istihbarat birimleri aracılığıyla kendi medya kuruluşlarını bilgilendirmekten geri durmuyor. Onların beslediği bilgiler arasında da çelişkili olanlar pek çok.

Bizim çelişkili bulmamız önemli değil; önemli değil, çünkü medyaya yansıyan güvenlik ve istihbarat birimleri kaynaklı her bilgi ve ayrıntı bir yerlere mesaj anlamı taşıyor olabilir. Ortalık günlük güneşlik olduğunda bazı ayrıntıların üzerinde kimse durmayacak, önümüze ‘gerçek’ olarak sunulan son bilgilerle yetinilecektir.

Dünyamız böyle bir dünya artık.

Eskiden, Kaşıkçı olayının bir benzerinin yaşandığı, ancak olayın meydana geldiği ülkenin gündemine girmesinin bile haftalar aldığı, dünyanın ise neden sonra varlığını öğrendiği dönemlerde, gerçeklerle oynamak gerekmeyebiliyordu. ‘Gerçek’ resmi anlatımın kabul ettirdiğiydi zaten.

Günümüzde ise, hemen her şey hemen herkesin gözü önünde yaşanıyor ve Kaşıkçı olayıgibi kritik ve ilgi çeken olaylarda yoğun bilgi akışıyla karşılaşılıyor; o bilgi yağmurunun ardından gerçekte ne yaşandığının tablosunu çıkarmak bugün çok daha zor.

‘Komplocu’ diye adlandırılan yaklaşımların günümüzde daha yaygın hale gelmesinin sebebi de bu.

Öğrenmemizi istedikleri kadarını öğrenebiliyoruz

ABD seçimlerine dışarıdan müdahale oldu mu, olmadı mı? Rusya ABD’nin başına Hillary Clinton yerine Donald Trump‘ın gelmesini arzu ettiği için sonuç üzerinde etkili olmayı sağlayan çabalar gösterdi mi? Yoksa böyle bir iddiada bulunmak ‘komplocu’ bir yaklaşım mı?

Trump bir inkar ediyor bu ihtimali, bir kabul ediyor. Rusya müdahale etti ve seçim sonucunu Putin belirlediyse, bu müdahalenin mağduru saymamız gereken Hillary Clintonbile sesini yükseltmiyor.

İddialar kafa karıştırmaktan öteye gitmiyor.

Cemal Kaşıkçı olayı konusunun da böyle bir hal alması pekala mümkün.

Devletler arası ilişkiler bu konuda da ‘gerçeğin, yalnızca gerçeğin’ ortaya çıkmasına önem verilmeyecek kadar girift bugün ve ilişkiler ağının tam ortasındaki belli sayıda kişi dışındakilerin olan bitenin künhüne bütünüyle vakıf olması pek mümkün değil.

Öyle olduğu içindir ki, sadece minimum bir ihtimal haline dönüştüğü halde, “Kaşıkçı ölmedi, göreceksiniz ortaya çıkacak” diyenlerle karşılaşılabiliyor. Dedikleri bugün için doğru olsa bile -yani Cemal Kaşıkçı bir yerlerde tutuluyor olsa bile- devletler arası pazarlıklar bittiğinde, onu elinde tutanların gazeteciyi o zaman infaz etmesi bile mümkündür.

ABD ile Suudi Arabistan arasında süregiden pazarlığı bozabilecek konumda tek bir ülke var bugün: Türkiye…

Bakalım bozacak mıyız?"


Fehmi Koru'nun "Kaşıkçı olayı giderek ‘komplocu’ yaklaşımlara zemin hazırlıyor.. Farkındasınız değil mi?" başlığıyla yayımlanan yazısı fehmikoru.com'dan alınmıştır