Alman gazetelerinin yorum konuları arasında, Avrupa’nın Venezuela politikası ve Britanya’daki Brexit oylaması öne çıkıyor.Frankfurter Rundschau gazetesinin Venezuela'daki krizi konu alan yorumunda son sözü muhtemelen ordunun söyleyeceği ifade ediliyor:
"Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinin ültimatomu etkisiz kalacak olsa bile boşa gittiği de söylenemez. Avrupa ülkeleri ne refleks gösterircesine Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'dan yana taraf oldular, ne de kendini başkan ilan eden Juan Guaido'ya destek verdiler. Avrupa hükümetleri anlaşmazlığın tırmanmaması için seçimlerin yenilenmesini talep ettiler. Maduro bu talebi ret ettiği için Avrupa Birliği'nin Guaido'yu geçici başkan olarak tanımaktan başka çaresi kalmıyor. Avrupa Birliği yine de ilk çizgisine sadık kalıp, anlaşmazlığın önlenmesine katkıda bulunmalıdır. Rusya'nın vetosu Birleşmiş Milletlerin arabulucu olmasına imkân tanımıyor. Maduro ile Guaido arasındaki iktidar mücadelesinde orduya önemli rol düşüyor. Silahlı kuvvetler şimdilik sessiz kalmayı tercih ediyor.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung Başbakan Theresa May'in Brexit planının parlamentoda kabul edilme ihtimalinin zayıf olduğu görüşünü savunuyor:
"Şimdiye kadar bilinen tek şey parlamento çoğunluğunun Başbakan May'in Brexit planına karşı olduğudur. Anlaşmasız çıkış opsiyonu Avam Kamarası'nın onayını alamayacaktır. Önümüzdeki haftalarda da herhangi bir anlaşma için çoğunluk sağlanamadığı takdirde Britanya'nın birlikten ayrılma tarihi ertelenebilir. İki tarafın da çıkarlarını savunduğu Brexit anlaşmasının bir buçuk yılda tamamlanabildiği de unutulmamalıdır. Avrupa Birliği'nin karanlık tahminler yüzünden müzakere pozisyonunu değiştirebileceğini sanmak, hayalperestlik olur. Britanya parlamenterlerinin ne istediklerine ve üyelik sonrasında Avrupa Birliği ile nasıl bir ilişki kurmayı düşündüklerine açıklık getirme zamanı gelmiştir. Avrupa politikasını adeta tekeline alan Brexit süreci artık kapanmalıdır.”
Neue Westfaelische Zeitung gazetesinin bugünkü Brexit oylamasını konu alan yorumunda Britanya Başbakanı May'in son ana kadar zaman kazanmaya çalıştığı belirtiliyor:
"Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin gözleri bir kez daha merakla Londra'ya çevrildi. 28'inci üye Britanya yine can sıkıcı Brexit konusuyla uğraşıyor. Parlamentoda taktik üstüne taktik uygulanıyor. Bazı parlamenterler hükümeti köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Başbakan Theresa May ise zaman kazanma derdinde. Kimin üstün çıkacağı bugün belli olacak. Brüksel Birleşik Krallığa elinden gelen kolaylığı gösterdi ama Avam Kamarası'ndaki çoğunluk Avrupa Birliği'nin önerilerine sıcak bakıp kabul etmeye yanaşmadı. Avam Kamarası'nda Britanya'nın birlikten anlaşmasız ayrılmasını bloke etmeye çalışan partiler üstü bir grup oluştu.”
Mittelbayerische Zeitung Britanya'nın Avrupa Birliği'nden hangi şartlar altında ayrılacağı tartışmasının Muhafazakâr Parti'yi böldüğüne dikkat çekiyor:
"İktidar kanadındaki anlaşmazlığın vahim boyutlara varması muhalefete yaradı. Muhafazakâr Parti'de sert Brexit isteyenlerle yumuşak çıkışın ılımlı temsilcileri arasında derin bir uçurum açıldı. Muhalefetin de tam görüş birliği içinde olduğu söylenemez ama İşçi Partisi kaosa yol açacak anlaşmasız çıkış senaryosunu mutlaka önlemek istiyor. Muhafazakâr milletvekillerinin büyük bir bölümünün bu konuda muhalefeti destekleyeceği kesinlikle söylenebilir.”
DW, dpa, afp/AG, HT
© Deutsche Welle Türkçe
