Gündem

Fatih Altaylı: Patron Bekir Coşkun'u istemedi

Habertürk gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Bekir Coşkun’un işine son verilmesiyle ilgili ilk kez konuştu.

27 Eylül 2010 03:00

T24 - Habertürk gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Bekir Coşkun’un  işine son verilmesiyle ilgili ilk kez konuştu. Kendisinin Coşkun'ın kalmasından yana olduğunu belirten Altaylı, "Adam gibi adamdır" dedi.
 


Habertürk gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Ruşen Çakır’ın hazırladığı “Yazı İşleri” programına katıldı.


Fatih Altaylı, özetle şunları söyledi:


“(Başbakan’ın medya temsilciler yaptığı toplantı) Kahvaltı gayet iyiyidi, katılım oldukça genişti. Belki parça parça yapmak daha doğru olabilir. Her şeyi konuşamıyor, her şeyi soramıyorsunuz. Yeni soru üretemiyorsunuz. Bir kere konuşup geçiyorsunuz, verimli bir tarz değil. Belki 2-3 bölüp yapmak, belli gazeteleri çağırmak lazım. Ama yine de güzeldi. Peynir güzeldi, zeytin gazeldi, ekmek güzeldi. Simit falan vardı.

Başbakan herkesi çağırdı. Sözcü ve Yeni Çağ gazetesini de çağırdı. Muhalif olan-olmayan ayrımı yapmadı. Pozitif bir adım. İlk kez akreditasyon olmadan yapılmış bir toplandıydı. Kullandığı şikayet dilinde bir farklılaşma vardı. Bu kez Ilımlı bir üslüpla şikayet etti. Bazıları çok haksız şikayetler değil. Kimse medyaya malzeme olmak istemez.


Kendi tabiriyle ‘İleri demokrasilerde o kadar yukarı çıkarsanız, aşağıdan bakan daha fazla oluyor’. Daha önce hoşgörüyle karşılaması gerekirdi. Benim sorum üzerine üzerine 'atış serbest' dedi. Mevlana şöyle der dedi: 'İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yok.'


‘Beni düzgün bir şekilde eleştiren insanlardan bir şeyler öğreniyorum. Hatalarımdan vazgeçiyorum. Eleştirilsin ama hakaret edilmesin’ dedi. Bugüne kadar uygulaması böyle değildi. 'Manşetler size yarıyor’ dedim. Medyanın aleyhine olması Başbakan’a yarıyor.



'Adam gibi adam'


Bekir Coşkun’un ayrılmasının ardından geçen hafta Hüseyin Çelik beni aradı. 'Niye çıkardınız?' dedi. ‘Benimle alakası yok. Patronun bir görüşü vardı. Yazı üslubunun gazeteye uymadığını söyledi. Ben buna karşı çıktım ama sonunda patronun dediği oldu’ dedim.


Turgay Bey, kendisini arayan Hüseyin Çelik’e ‘Şahsi kararımdır’ demiş. Turgay Bey’le 10 gün süren görüşmemiz oldu. ‘Ben kalsın’ dedim. Sonuçta patronda öte bir şey söylemek mümkün değil.



'Hükümet baskısı yok'


Defalarca Turgay Bey’e ‘Hükümetin baskısı var mı’ diye sordum. ‘Baskı yaparlarsa ben tam tersi tavır alırım. Hiçbir baskı yok’ dedi.


Bekir Coşkun, Babıali’de en sevdiğim 3-5 kişiden biridir. Şahsi dostumdur, iki gün önce Cunda’daki evine gittim. Adam gibi adamdır. Ben kendi açımdan kayıp olarak görüyorum.


Şimdiki niyeti köşe yazarlığını bırakmak yönünde. Medyada yazmaktan mutlu değil. ‘Bu sıkıntıya, isterse dayanma gücüm kalmadı’ diyor.


Eser Karakaş’ın Bekir Coşkun hakkında ahkam kesmesi hakikaten ayıptır. Bekir Coşkun kim, Eser Karakaş kim.



'Herkes dinleniyor'



Hiç kimseninin 'dinlenmiyorum' deme lüksü yok.



'CHP doğruyu buldu'


CHP doğruyu buldu. Ama burada önemli olan söylem değil, eylem. Parti de Kemal Kılıçdaroğlu’nun üslubunu kabul etmeye başladı.



İmralı'yla görüşme


İmralı’da yıllardan beri görüşmeler sürer. Abdullah Öcalan’la defalarca görüşmeler yapıldı.


Başbakan, 'Eline kan bulaşmamış, insan öldürmemiş kişilerin affı gündeme gelebilir' dedi.


Öcalan’la görüşüldüğünü biliyoruz. Öcalan 'Dağdaki bütün PKK’lıları toplar, uluslararası güçlere teslim edebiliyorum' diyor.


Hükümet terörü bitirmek amacında. Öcalan’ı maksimim kullanacaklardır. Bence Öcalan kullanılmalıdır. İmralı'ya giden avukatlar yeni talimatlar alacaklar. Aysel Tuğluk, daha güvenilir bir kişi olarak görülüyor.



'Kurtulmuş yazık eder'



Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmu, yeni bir parti kurarsa yazık eder."