HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, AKP Milletvekili Volkan Bozkır ile Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'nin ABD ve Rusya'dan alınacak savunma silahları alımlarına ilişkin karşıt açıklamalarını değerlendirirken, "Gel de kafayı sıyırma" ifadesini kullandı.
Altaylı'nın, "Kakofoni" başlığıyla (28 Mart 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Bir Türk parlamenter heyeti, ABD Kongresi’nde temaslar yapmak üzere Washington’a gidiyor.
Heyetin başında Volkan Bozkır var.
Emekli büyükelçi.
AK Parti Milletvekili.
AK Parti hükümetlerinde bakanlık yapmışlığı var.
Ciddi bir adam olarak tanıyorum kendisini.
Washington’dan dönmeden önce Cansu Çamlıbel’le bir röportaj yapıyor.
Ve izlenimlerini aktarıyor. Önemli şeyler söylüyor. En akılda kalan iki başlık şöyle:
- Bizim Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini satın alacak olmamız ABD’de ciddi rahatsızlık yaratmış. Aba altından sopa gösterir gibi, “S-400’leri alırsanız F-35 JSF uçaklarını size vermeyiz” mesajı verdiler.
- S-400’lerle ilgili anlaşma imzalandı ama Patriot devreye girecekse bakarız. Eğer Amerikan hükümeti ve Patriot firması böyle bir teklifi (teknoloji transferini de içeren) sunuyorsa, fiyat olarak da cazipse Türkiye bunu değerlendirir.
Bu açıklamalar çok önemli ve açıklamaların sahibi eski bir büyükelçi, AK Partili eski bakan ve AK Parti Milletvekili.
Eğer durum bu ise Türk- Amerikan ilişkilerinde yeni bir başlangıç demek, Türkiye’nin rota değişikliği demek, Rusya ile Türkiye arasında bunalım demek, ABD karşıtlığının yumuşaması demek, Suriye’de yeni dönem demek. Demek oğlu demek.
Bozkır da sözlerinin tüm bunlarla ilgili olduğunu bilecek kadar tecrübeli bir isim.
Gel gör ki Bozkır’ın sözleri gazeteye yansır yansımaz Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’den tam tersi yönde bir açıklama:
- S-400’lerden vazgeçmemiz mümkün değil. Anlaşma tamamlandı. Parasını bile ödedik.
- F-35 projesinin başından beri ortağıyız. Bu uçakların bize verilmemesi söz konusu bile değil. Tam aksine erken teslim olasılıkları üzerine konuşuyoruz.
Biri konuyla ilgisi olmayan ama ciddiyetiyle tanınan eski bakan, diğeri ise konunun muhatabı olan mevcut bakan.
İkisi de iktidar partisi üyesi.
Gel de kafayı sıyırma.
İşin ilginci, deneyimlerimize bakarak ikisinin de doğru söylediğini düşünmek mümkün.