Gazeteci Fatih Altaylı, Türk iş dünyasının yakından tanıdığı birkaç isimle yaptığı görüşmeyi "Çin'den yatırım falan gelmez" başlığıyla yazdı.
Altaylı, yazısında, öğle yemeğinde bir araya geldiği Türk iş dünyasının yakından tanıdığı birkaç isimin kendisine söylediklerini şöyle aktardı:
"40 yıldır yurt dışı ile iş yaparım. Türkiye’nin imajının bu kadar kötü olduğu bir dönem ve bunun bu kadar açık söylendiği bir ortam görmedim. Öyle Avrupalı ukalalığı falan da değildi. Çin’den bahsediyoruz ve Çin’de Türkiye’ye yönelik o kadar olumsuz bir algı oluşmuş ki, anlatamam.
(Ben açıkçası Ekrem İmamoğlu, hukuksuzluk falan gibi konulara gireceğimizi düşündüm) Elbette onlar da var. Türkiye’nin giderek daha hukuksuz bir ülke olmasından rahatsız olmuşlar belli. Neler olduğunu bize de sordular. Ama aslında kibarlıktan sorduklarını düşünüyorum. Olan biteni gayet iyi biliyorlar ve izliyorlar. Türkiye’de gördükleri hukuksuzluktan daha da vahim bir şey sanki. Hem hukuksuzluk hem de tutarsızlık görüyorlar. Dümeni kopuk bir gemi olduğumuzu, ne nereye gittiğimizin, ne hangi limana yanaşacağımızın belli olduğunu düşünüyorlar.
(Güldüm. Biz de öyle düşünmüyor muyuz? dedim) Sizle aynı bakış değil Çinlilerinki. Onlar hukuksuzluğun bile bir hukuk türü olduğunu düşünürler. Yıllardır çalışırım. Bilirim. Türkiye’de bunun bile olmadığı kanaatindeler. Keyfilik, başı boşluk görüyorlar. Ne yapacağını bilmeyen bir ülke görüyorlar. Yönünü tayin etmemiş, edemeyen bir ülke görüyorlar. Güvenilir bir partner olmadığımızı düşünüyorlar. Siyaseten ne yapacağını bilmeyen ve oradan oraya savrulan bir anlayışa sahip olduğumuzdan eminler. Çok üzüldüm ve şunu gördüm. Çin artık Türkiye’ye yatırım falan yapmaz. Sermaye getirmez. Biz hep Çin’in Avrupa Birliği’ne atlama taşı olarak Türkiye’yi kullanacağını, Gümrük Birliği’nden ötürü avantajlı olduğumuzu düşündük. Bu yüzden çok sermaye geleceğine inandık. Ama şunu söyleyebilirim. Türkiye bugünkü yönetim anlayışına sahip olduğu müddetçe Çin’den artık tek kuruş yatırım gelmez. Bunu izlenim olarak söylemiyorum. Net bilgi olarak söylüyorum."