Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Adana Şube Başkanı Güven Boğa, Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı’nda sosyal bilgiler bölümünde yer alan evrenin varoluşu ile ilgili sorunun hükümetin Türkiye'de her alandaki ‘dinselleştirme faaliyetlerine' dikkat çekici dayatma olduğunu iddia etti.
Güven Boğa, yaptığı açıklamada bugün yapılan sınavda sosyal bilgiler alanındaki 21'inci sorunun, öğrencilerin kafasında bilimsellikten uzak, demokratik ve laik eğitime aykırı yargı oluşturmaya dönük olduğunu öne sürdü. Boğa, soruyu ve cevap şıklarına ilişkin şöyle dedi:
“21'inci soru: Evrendeki düzen hiçbir şeyin rastlantı sonucu ortaya çıkmadığını göstermektedir. Evrendeki varlıkların kendi kendilerini var etme güçleri yoktur. Bu bilgilerin ikisini de iyi değerlendiren kimse aşağıdakilerden hangisine ulaşır? a) Varlıklardaki düzen onların kendilerini var ettiklerini gösterir. b) Evrenin varlığının bir başlangıcı yoktur. c) Evrendeki varlıklar rastlantı sonucu ortaya çıkmıştır. d) Evren bir yaratıcı tarafından planlı bir biçimde yaratılmıştır.”
Boğa, bilimsellikten uzak olarak nitelendirdiği bu soru ve şıklara değinirken “Bu soru öğrencilerde bir şekillenişi gerçekleştirme iddiasında olanlar tarafından hazırlanmıştır. Türkiye'nin içinden geçtiği dönemi ‘dindarlaşma’ olarak tanımlayan eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yaklaşımını da gözler önüne serdiği gibi, eğitim ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullar da bu dinselleştirme projesinin dışında tutulmamış, aksine merkezi hale getirilmek istenmiştir” iddiasında bulundu.
Son yıllarda ilçe milli eğitim müdürlüklerinden gelen yazılı izinlerle bilimsel unvanı olmayan kişilere yaratılışçılık konusunda okullarda ders saatlerinde konferanslar verdirildiğini ileri süren Boğa, şöyle devam etti:
“Bu sürecin son yıllarda önemli uzantılarından birisi de, ‘Kutlu Doğum Haftası' etkinliklerinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı yaygın-örgün eğitim öğretim kurumlarının da yer alması ve okullarda bu etkinliklerin gerçekleştirilmesinin merkezi olarak teşvik edilmesidir.
TÜBİTAK'ın Evrim ve Darwin konulu Bilim ve Teknik Dergisi'ni sansürlendiğinin açığa çıktığı, yine 5'i profesör olmak üzere 6 TÜBİTAK bilimsel yayın editörünü görevden alan yetkilinin ilahiyatçı olduğunun görüldüğü ortamda, bu sınav sorusunda yapılan dayatma daha da anlam kazanmaktadır. Eğitim sisteminde gelinen noktayı bir kere daha gözler önüne seren bu sınav sorusu bizleri gelecek konusunda kaygılandırmaktadır. Bilimsel, demokratik ve laik eğitimden yana olan Eğitim Sen olarak uyarıyoruz: Bakanlık olanaklarını siyasal projelerinizi gerçekleştirme yolunda seferber etmekten vazgeçiniz. Çocuklarımızdan ellerinizi çekiniz.”