Gerçek ismi Joseph Ratzinger olan eski Vatikan Devlet Başkanı Papa 16. Benedikt, 1977'den 1982'ye kadar Münih'in başpiskoposuydu.
Bir vakada, Peter Hullermann adında "pedofili rahip", 11 yaşındaki bir çocuğu taciz etmekle suçlandığı Batı Almanya'daki Essen'den Münih'e transfer edildi.
Hullermann, geçmişine rağmen dini görevlere yeniden atandı ve "uzun yıllar yeniden suç işlemeye" devam etti.
"Tutanaklara rağmen reddetmesi şaşırtıcı"
Avukatlar, Benedikt'in, 1980'de Hullermann'ı piskoposluğa kabul edilme kararının alındığı toplantıya, tutanaklarda bulunmasına rağmen katıldığını reddetmesini 'şaşırtıcı" olarak değerlendirmişti.
Papa adına yapılan açıklamada, "Daha önce belirtilenin aksine, 15 Ocak 1980'deki toplantıya katıldığını şimdi açıkça belirtmek istiyor." denildi.
Ancak Papa'nın bunu 'kötü niyetle yapmadığı' ve yanlışın "ifadesinin düzenlenmesindeki bir ihmalden kaynaklandığı" savunuldu.
Ayrıca sağlık durumu kötü olduğu söylenen Papa'nın hala soruşturma raporunu okuduğu ve daha fazla açıklamanın yapılacağı belirtildi.
Alman Katolik Kilisesi'ndeki skandal
Raporda Almanya'nın Münih Başpiskoposu Kardinal Marx, taciz skandalı karşısında harekete geçmemekle, Münih ve Freising eski Başpiskoposu Kardinal Friedrich Wetter, 21 cinsel istismar davasında görevini kötüye kullanmakla suçlanıyor.
Münih'teki bir hukuk firmasının uzmanlarınca hazırlanan raporda 1945-2019 yılları arasında kilisede 497 taciz vakası yaşandığı, taciz iddialarına rağmen rahip ve diyakozların kilisede görev yapmasına izin verildiği belirtildi. Rapora göre mağdurların 247'sini erkek, 182'sini kız çocuklar oluştururken, 68 çocuğun ise kimliği bilinmiyor. Olaydan etkilenen erkek çocukların yüzde 60'ını ise 8-14 yaşlarındaki çocuklar oluşturuyor.
Uzmanlara göre suçlamalarla bağlantılı 173'ü rahip ve 9'u diyakoz olmak üzere toplam 235 fail olduğu belirtiliyor.
"Adaleti sağlamaya çalışıyoruz"
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada Katolik Kilisesi mensuplarınca yapılan suistimallerin mağdurlarına adaleti yerine getirme taahhüdünü kararlı şekilde takip ettiklerini belirtti. Papa Francis, konuşmasında, "Kilise, kendi mensuplarının yaptığı suistimallerin mağdurlarına adaleti sağlama taahhüdünü kararlı şekilde sürdürüyor." dedi.
Bu hususta kilise bünyesinde bazı kanuni düzenlemelerde değişiklikler yaptığını ifade eden Papa, yargının tek başına bu fenomeni durdurmak için yeterli olamayacağını ancak adaletin yeniden tesisi, skandalın onarılması ve suçlunun ıslahı için gerekli olduğunu kaydetti.