Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü'nün eski danışmanı Ali Adnan Aslan, "Başkan Hayri İnönü'nün rüşvet aldığını gözlerimle gördüm. Sarugüllerle kavgalı olduğu dönemde her sabah ofisime gelir, korkusundan yarım şişe viski içmeden işe gitmezdi" dedi.
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, kendisini rüşvet almakla suçlayan Ali Adnan Aslan ile ilgili "Dava Açacak mısınız?" sorusuna "Hayır açmayacağım. Ben o ismi unuttum" demesine eski danışmanı cevap verdi.
Akşam'da yer alan habere göre, Aslan, "Sürece zarar vermek istemiyordum. Onun için hep susuyordum. Benim ismimi unuttuğunu söylüyor. Benim adımı unutması mümkün değil. Korkusu yüzünden her sabah ofisime gelip yarım şişe viski içerdi. 'Beni koruyun' diyordu. İnönü soyadına güvenmesin. Madem çok temiz o zaman kendini temizlesin. Rüşvet almadığını söylesin. Sarıgül ailesini bilmiyorum çünkü o dönemde belediyede değildim ama İnönü'nün rüşvet aldığına tanık oldum. Bizzat gözlerimle gördüm" diye konuştu.
"İnönü'nün oğlunun düğün ve balayı masraflarının Şişli'de iş yapan bazı müteahhitler tarafından ödendiğini" iddia eden Aslan, bir mektup yazarak istifa etmişti. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin malvarlığıyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmasından sonra Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü'ye "Danışmanınızın iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulundunuz mu" şeklinde soru sorulmuştu. İnönü de bu soruyu "Hayır bulunmayacağım. O olay unutuldu. Ben o kişinin ismini unuttum" şeklinde cevaplamıştı.
Sarıgül'ün yolsuzluğunu görmedim ama İnönü'nünkine tanıklık ettim
İnönü'nün kendisiyle ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösteren Ali Adnan Aslan ise İnönü'nün kendi ofisinde viski içmeden işe gitmediğini anlattı ve şöyle devam etti:
Hayri İnönü ile Sarıgül ailesinin yaşadığı kavgadan sonra sürekli benim ofisime geliyordu. Belediyede yaşanılan her şeyi benimle paylaşıyordu. Ben de ona yol gösteriyordum. Bana 'Beni koruyun' diyordu. Bunları söylerken de viski içiyordu. Benim ofisimde yarım şişe viski içmeden işe gitmezdi. Bu işler iyice alevlenince beni danışman olarak istediğini söyledi. Ben de 'İnönü' soyadının geçmişine dayanarak bu teklifi kabul ettim. Amacımız orayı temizlemek, belediyecilik yapmaktı. Bir kere kimseye güvenmiyordu. Kendi ekibini kurmak istiyordu. Sonra işe başladık. Bir süre sonra bazı şeylerin ters gittiğini görmeye başladım. Kendisiyle konuştum ama düzelmedi. Dip noktası ise oğlunun düğünü oldu. Düğün masraflarını ve balayı masraflarını Şişli'de iş yapan müteahhit şirketlerine ödettirdi. Ben Sarıgül ailesinin yolsuzluk yaptığına tanıklık etmedim ama Hayri İnönü'nün yolsuzluk yaptığına tanıklık ettim.
İstifa olayından sonra birçok gazeteci aradı. Röportaj istediler. O süreçte seçim vardı ve ben bu teklifleri kabul etmedim. Daha sonra da bu olaylar soğudu. Ta ki geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği beyanatı okuyana kadar. Hayri Bey gazeteye, "Bu olay unutuldu. Geçti, gitti. Ben o ismi unuttum" gibi bir cümle kurmuş. Bu cümle bile onun nasıl bir ruh halinde olduğunu gösteriyor. Madem çok temiz o zaman benimle ilgili suç duyurusunda bulunsun. Adını temize çıkarsın. O da biliyor ki savcılığa gitti mi her şey açığa çıkacak. Çünkü benim yazdıklarım iddia değil birebir gerçek olaylar. Hepsi de belgelidir.
Battal İlgezdi kendi malvarlığıyla ilgili olarak gidip savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hayri İnönü bunu neden yapmıyor? CHP sürekli 17-25 Aralık operasyonlarını gündeme getiriyor. Benim istifa mektubumun ertesi günü CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın'ın açıklamaları arşivde. Hepsi Hayri İnönü'ye güvendiklerini söylemişlerdi. O zaman herkes CHP'nin samimiyetine inanacak Hayri Bey'in durumu ortada. Onun açıklamaları bile nasıl bir ruh halinde olduğunu gösteriyor. Taşıdığı soyadının altında eziliyor. Benim adımı unutması imkansız" diye konuştu.
