Gündem

Eski AKP milletvekili Ocaktan: AK Parti, 'İslamcı'ların savunageldikleri ahlak ilkelerini, adaleti, esas alan ideallerini berhava etti

16 Eylül 2020 10:50

Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, "Galiba biraz can yakıcı da olsa bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor; maalesef AK Parti iktidarı dindarların, bir başka deyişle 'İslamcı'ların uzun yıllardır savunageldikleri ahlak ilkelerini, adaleti, şefkati, merhameti, liyakati esas alan ideallerini berhava etmiştir." görüşünü savundu. 

Ocaktan, "Kuşkusuz ahlaki kriterler sadece dindarları değil, farklı inanç, kimlik ya da farklı ideolojik anlayışa sahip olan herkesi ilgilendiren vecibelerdir. Ama toplumda örnek oluşturması gereken dindarlar için daha da elzemdir.  Elbette sadece dindar bireyler açısından değil, kendilerini dindar kimliği ile tanımlayan vakıflar, sivil toplum oluşumları ve özellikle son yıllarda yine kendisini dindar-muhafazakar olarak tanımlayan AK Parti iktidarı açısından baktığımızda nasıl bir ahlaki fotoğrafla karşılaşırız dersiniz..." düşüncesini dile getirdi. 

Ocaktan, "Galiba biraz can yakıcı da olsa bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor; maalesef AK Parti iktidarı dindarların, bir başka deyişle 'İslamcı'ların uzun yıllardır savunageldikleri ahlak ilkelerini, adaleti, şefkati, merhameti, liyakati esas alan ideallerini berhava etmiştir.  Şimdi ahlaki açıdan nasıl bir hal içinde olduğumuzu ve bu konuda dindarların tavrını tespit için şu soruları açık yüreklilikle cevaplamak gerekiyor.  Mesela yolsuzlukları, usulsüzlükleri, nepotizm anlayışını dindarlık iddiasında bulunan siyasal iktidar ve iktidar havuzu içinde yer alan vakıflar, dernekler, sivil oluşumlar, dini kanaat önderleri peygamber ahlakıyla izah edebilirler mi, yoksa fıkhi metinlerin arkasından dolanarak verdikleri fetvalarla yolsuzlukları, suiistimalleri aklamayı mı tercih ederler?" ifadesini kullandı. 

Ocaktan, "Eğer AK Parti iktidarı gerek ahlaki kriterleri, gerekse demokratik değerleri dikkate almayan bu tavrını sürdürmeye devam ederse, korkarım siyasal ömrünü tamamladığında arkasında sadece yönetim anlamında bir enkaz değil, aynı zamanda umutları, hayalleri kırılmış dindar bir kitle de bırakacaktır. Ve bu miras, ne yazık ki gelecek nesillere taşınması zor bir yük olarak kalacaktır." değerlendirmesinde bulundu. 

Yazının devamı için tıklayın