Eski Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk, bugün Resmi Gazete’de yayımlanan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’la ilgili olarak “Burada yer alan bazı hükümler artık 298 sayılı kanundaki hükümlerin yerini aldığı için o hükümlerin kaldırılması gerekir. İleride hangi hükmün geçerli olduğu konusunda tartışma yaratır. Yasa tekniği bakımından eksikleri var. Hatalıdır” dedi.
Türk, düzenlemede eleştiri konusu olan “YSK gerekli gördüğü kimseleri çalıştırabilir” ifadesiyle ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu eski üyesi Kadir Sev’in “Bir önceki seçimlerde YSK Türkiye’de bütün seçimleri, milletvekili seçimleri, yerel seçimleri, genel seçimleri, hepsini yöneten organ” sözleriyle yorumladı.
Hikmet Sami Türk'ün T24'ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Yüksek Seçim Kurulu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un tam metnini okumak için tıklayın
YSK Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla önceki görev ve yetkilerinde ne değişti?
YSK’nın bir teşkilat kanunu yoktu, o kanun çıkmış oldu. YSK bugüne kadar 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’da düzenlenmişti. Bu yeni kanun, bir bölümü oradan alınma hükümleri tekrarlamak suretiyle düzenlenen bir kanun. Aslında YSK’nın bir teşkilat kanunun olması, kadrolarının gösterilmesi isabetlidir. YSK’nın dayanması gereken temel ilkeler zaten anayasada düzenlenmiş durumda.
Sanıyorum böyle bir kanunun çıkması isabetli olmuştur, bir boşluğu doldurmuştur. Ama yapılması gereken bir şey yürürlükte olan kanunlarda hangi hükümlerin kaldırıldığı gösterilmemiş. Aynı konuda hem 298 sayılı kanunda hüküm var, hem yeni kanunda hüküm var. Bu, hukukta bunlardan hangisinin yürürlükte olduğu tartışmasını ortaya çıkaracaktır.
“Sonraki kanun, öncekini kaldırır” ilkesi vardır ama bunun açıkça gösterilmesi gerekirdi. Burada yer alan bazı hükümler artık 298 sayılı kanundaki hükümlerin yerini aldığı için o hükümlerin kaldırılması gerekir. İleride hangi hükmün geçerli olduğu konusunda tartışma yaratabilir. Yasa tekniği bakımından eksikleri var. Hatalıdır. Onun dışında YSK’nın bir teşkilat kanununa kavuşması isabetlidir.
YSK’nın görev tanımı içerisinde “Seçim araç ve gereçlerine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek” gibi eleştirilen cümleler var.
Anayasanın 79’uncu maddesinin ikinci fıkrasında “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama.” O hükmü bu çerçeve içinde değerlendirmek gerek.
Düzenlemedeki “YSK gerekli gördüğü kimseleri çalıştırabilir” cümlesi de eleştiri konularından bir tanesi…
Kanunları amacına uygun olarak kullanmak gerek. Burada düşünülen şey şu. Amaç personel bakımından bir eksiklik çekilmemesi. Bir önceki seçimlerde YSK Türkiye’de bütün seçimleri, milletvekili seçimleri, yerel seçimleri, genel seçimleri, hepsini yöneten organ. O nedenle belki süratle yapması gerekir. Bugüne kadar da son halkoylaması sonucundaki hatası dışında genellikle görevini başarıyla yapmıştır. Birkaç saat sonra sonuçlar ilan edilebiliyor. O hale geldi. Her şeyin altında bir bit yeniği aramak, bulmak mümkündür. Herhangi bir sıkıntı çekilmesin diye gerekli gördüğü kimseleri görevlendirebilir. Nihayet bunu bu işte çalışabilecek niteliklere sahip kişi olması gerekir.