Gündem

Eski ABD ve İsrail Büyükelçisi Namık Tan: Haklı taleplerinizi NATO’ya megafon diplomasisiyle anlatamazsınız!

03 Temmuz 2022 11:14

Eski ABD ve İsrail Büyükelçisi Namık Tan, NATO-Türkiye krizini ve varılan mutabakatını değerlendirdi.

“Biz PKK unsurlarının Finlandiya ve özellikle İsveç'te yıllardır korunduklarını, kollandıklarını biliyoruz, bu bir sır değil. Bu iki ülkenin NATO'ya üyeliklerine onay vermek için 'PKK'ya sağladıkları desteği sonlandırmayı' istememiz çok tutarlı değil” diyen Tan, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“NATO' da anlaşmazlıkların aleniyete dökülmeden giderilmesi esastır, bu konuyu da hem o iki ülkeyle, hem diğer NATO ülkeleriyle oturup görüşerek, beklentilerimizi söyleyerek, ne gibi zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu, meşru taleplerimizi onlara doğrudan ama teşkilatın içinde anlatmalıydık. Bağırarak çağırarak, megafon diplomasisiyle değil. Bu son derece yanlış olmuştur. ABD başta olmak üzere PKK/PYD'ye -özellikle Suriye bağlamında- destek veren başka NATO üyeleri olduğunu hepimiz biliyoruz, bunlardan birçoğunu sayabiliriz.

Tepkilerimizi usulü içinde gösterseydik Rusya'nın uluslararası hukuku ayaklar altına alarak Ukrayna'yı işgal etmesi tam bunun ortaya çıkardığı kriz bütün şiddetiyle devam etmekte olduğu bir sırada ve NATO'nun 70 yıllık tarihinde ilk defa bu kadar dayanışma içine girmiş olduğu ve bu dayanışmanın hayati önem taşıdığı bir dönemde bizim yerleşik kuralları bir kenara koyarak bunu aleniyete dökerek yapmamız sanki iç siyasette meseleler nasıl muhalif partilerle kavga ederek, bir gerginlik içinde çözülmeye çalışıyorsa bu sorunu da öyle çözmek doğru olmamıştır.

Çünkü Türkiye, soğuk savaş bittikten sonra NATO'nun bütün genişlemelerini desteklemiştir, üyelik başvurusunda bulunacakları aleniyet kazandığında da Finlandiya ve İsveç'le yapılan ön temaslarda her iki ülkeye de destek verileceği en üst düzeyde dile getirilmiştir. Hatırlayacaksınız, Finlandiya Cumhurbaşkanı ‘Erdoğan bize önce ‘sevindik' dedi, şimdi neden bunu yaptığını anlamadık’ dedi, bu durumda o güne kadar ettiğimiz sözlerden aniden caydığımızda hem güvenilirliğimiz hem de tutarlılığımız konusunda çok ciddi soru işaretlerine yol açmış oluyoruz.”

"Bu NATO belgesi değil, karıştırmamak lazım, 3'lü bir iyi niyet belgesi"

“Bu NATO belgesi değil, karıştırmamak lazım, 3'lü bir iyi niyet belgesi, bir memorandum” diyen Tan, şöyle devam etti:

"Taraflar birbirlerine bazı alanlardaki endişeleri gidermek için güvence veriyor. Sözlerinde durmazsa vazgeçilebilir, aynı şey onlar için de geçerli. Burada sadece onlar söz vermedi, bizde “bu şartlar altında iki ülkenin üyeliklerini sağlayıncaya kadar süreci götüreceğiz” dedik, bu karşılıklı yükümlülüklerin sadece moral bir bağlayıcılığı vardır."

"Finlandiya ve İsveç'le imzalanan belgede bir kazanım var"

"Finlandiya ve İsveç'le imzalanan belgede bir kazanım var" diyen Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü eğer bu olmasaydı Batı aidiyetimizde, Batı bağımızda büyük bir kırılma yaşanacaktı. Belki usul, yöntem yanlış ama en azından sonuçta elde ettiğimiz en büyük kazanım Batı aidiyetimizin bir kez daha tescil edilmesi. Geri kalanı elbette bundan sonra bekleyip göreceğiz, dış politikada sabırlı olmak gerekir. Bir meslek büyüğümüz 'Dış politikada her gün başka türkü çığırılmaz' derdi, yani bir Cuma namazı çıkışında yaptığınız açıklamayla daha önceki konuşmalarınızın tamamen aksini söylemek dış politikada olmaz."

Sözcü yazarı Ruhat Mengi'ye konuşan eski büyükelçinin açıklamalarının tamamını okumak için tıklayın.