Medya

Ertuğrul Özkök: Sayın Cumhurbaşkanımız Türkan Saylan'ın adını lütfen bir üniversiteye veriniz

"Eğer 15 Temmuz bir milatsa, yeniden bir millet haline gelmemizin sıfır noktası ise..."

17 Ağustos 2016 14:46

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çağrı yaparak, Ergenekon soruşturmaları kapsamında evi basıldıktan 35 gün sonra kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden eski Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Türkan Saylan’ın adının bir üniversiteye verilmesini istedi.

Ertuğrul Özkök’ün bugün (17 Ağustos 2016) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Güvenlik güçleri önceki gün İstanbul Adliyesi'nden 100'den fazla görevliyi gözaltına alırken, aynı saatlerde Sözcü gazetesi internet sitesine 17 yıl öncesine ait çok ilginç bir görüntüyü koydu.

***

Yıl 1999...

Ali Kırca’nın ‘Siyaset Meydanı’ programı...

Fetullah Gülen’in o malum kasedi yayınlanıyor.

***

Gülen karşısındaki kalabalığa şöyle sesleniyor:

“Arkadaşlarımızın ve İslamiyet’in geleceği açısından arkadaşlarımızın adliyede, Mülkiye’de ve bir başka hayati müessesede mevcudiyeti geleceğimiz için garanti, varlığımızın nabzıdır.”

Bu sözler, bugün FETÖ denilen örgütün devleti ele geçirme operasyonunun ilk emridir.

***

Ali Kırca, bu kasedi yayınladığı için Gülen yanlısı medya ile iktidar yanlısı medya tarafından, “28 Şubatçı” diye yıllarca hedef gösterildi...

“Derin devletin adamı” diye suçlandı.

***

O gece programda hepimizin yakından tanıdığı bir kadın vardı.

Ali Kırca ilk sözü o kadına verdi.

Ve bakın bu aziz insan o gece neler dedi...

 

‘Siyaset Meydanı’nın tanıdık konuğu

 

O akşam ‘Siyaset Meydanı’nın konuklarından biri de rahmetli Türkan Saylan’dı...

Ali Kırca ilk sözü ona verdi ve sordu: “Hocam bu bantları seyrettiniz. Görüşünüz nedir?”

***

İşte Türkan Hoca’nın cevabı:

- “Bütün Türkiye’nin bu konuşmayı dikkatle izlemesini isterim. Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl ele geçirileceğinin talimatları var.”

***

- “Ben öğretim üyesi olarak bazı öğrencilerimizin çeşitli yurtlarda, okullarda beyinlerinin nasıl yıkandığını, nasıl bilimkurgu gibi bir olayın içine çekildiğini görüyorum.”

***

- “Bu okullarda okuyan bazı çocukların, modern, laik dershanelere kaydolduklarını, kayıt makbuzu aldıklarını ama bu okullara devam etmediklerini öğrendik.

Biraz araştırınca gördük ki, bu çocuklar askeri okullara yönlendiriliyorlarmış ve bu makbuzları da gittikleri okulları saklamak için kullanıyorlarmış.”

***

- “Türkiye’nin her tarafının sarıldığını gözlerimizle görüyoruz. Siyasetçi yetiştiren, hâkim-savcı yetiştiren, asker yetiştiren kurumlar işgal altındadır.”

***

Türkan Hoca daha 17 yıl önce, bugünü bütün açıklığı ile anlatmıştı.

Bedelini ağır ödedi.

 

Sayın Cumhurbaşkanı lütfen Türkan Hanım’ın adını bir üniversiteye verin

 

Türkan Saylan Hocamızın evi, 13 Nisan 2009 sabahı polis tarafından basılıp 7.5 saat arandı.

O sırada kanser hastasıydı ve o polisler geldiğinde kendisinden kan alınıyordu. Türkan Hoca bu olaydan 35 gün sonra, 18 Mayıs 2009 günü hayata veda etti.

Sabah saat 04.45’ti...

Başkanlığını yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin gönüllü çalışanları, para yardımı yapanlar, burs alanlar, aileleri yıllarca hakarete, takiplere, fişlemelere uğradı. 31 Ekim 2009 günü, Ayşe Kulin’in, Türkan Hocanın hayatını anlattığı “Türkan” adlı romanı yayınlandı.

Dijital ansiklopedi Vikipedia, Türkan Saylan adlı maddesinde onun hayatını, bilimsel çalışmalarını, ödüllerini tek tek yayınladı.

Ancak, 13 Nisan 2009 günü evinin aranmasından tek kelime bile bahsetmedi.

Türkan Hanım için utanılacak bir olay değildi.

Ama ülkemiz için en büyük ayıp, en büyük vefasızlık örneğiydi.

Maddeyi yazanlar belki de bunu düşündüler.

Sayın Cumhurbaşkanımız... Eğer 15 Temmuz bir milatsa... Eğer yeniden bir millet haline gelmemizin sıfır noktası ise...

İnsanlığa, eğitime, tıbba bu kadar büyük hizmetler vermiş Türkan Hocamızın adını lütfen bir üniversiteye veriniz...

İlgili Haberler