Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Behzat Ç'nin yazarı Emrah Serbes'in İzmir-Aydın otobanında 22 Eylül günü meydana gelen kazada bir baba ve bir kızın ölümüne neden olan kazayı 6 gün sonra sosyal medyadan itiraf etmesi hakkında "Muhbirliği vatanseverlik, gammazlığı meziyet haline getiren şu kahrolası günümüzde... Bir yazarın çıkıp vicdan denen şeyin sesine kulak vermesi... Bu samimi mektubu yazması... Geç de olsa...“Niye hemen o gün yapmadın”diyecek olan çıksa da... İyidir be..." ifadelerini kullandı.
Ertuğrul Özkök'ün "Bir Arap kasabası kaç Türk'ün canına bedeldir" başlığıyla yayımlanan (29 Eylül 2017) yazısının ilgili bölümü şöyke:
Emrah Serbes'in mektubu üzerine bir kaç kelime
Her şeyimizi çalan, bize bu ülkede yaşanacak iki metrekare yer bırakmayan şu vicdansızlık...
Şu acımasızlık, şu adaletsizlik zamanında...
Muhbirliği vatanseverlik, gammazlığı meziyet haline getiren şu kahrolası günümüzde...
Bir yazarın çıkıp vicdan denen şeyin sesine kulak vermesi...
Bu samimi mektubu yazması...
Geç de olsa...
“Niye hemen o gün yapmadın”diyecek olan çıksa da...
İyidir be...
Onca vicdansızlıktan sonra gece başını yastığa koyup horul horul uyuyabilenlerin yanında, hiç olmazsa vicdan denen şeyin insanı uyutmayan bir sancısı olabileceğini gösterdi bize...
Biliyorum o kazada öleni geri getirmez...
Geride kalanın acısını dindirmez...
Ama affettirir be kardeşim...
Ne bileyim biraz hafifletir...
Behzat Ç'nin lügatinden akılda kalan o cümleleler
“Kendine zarar vermiş bir insana ‘Niye?’ diye sorulmaz.
Zaten birilerine anlatabilseydi zarar vermezdi kendine.”
“Sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyidir.”
***
“Sanıldığı kadar kötü biri değilim. Ama sanıldığı kadar iyi biri de olmayabilirim.”
“Gün gelecek, dün olacak. Söylemediğimiz her şeyden pişman olacağız.”
***
“Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var.”