Hülya Karabağlı/ Ankara
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında verilen gensoru görüşmelerinde, “Sırrı Süreyya Önder’i omzundan gaz kapsülüyle vuranları affetmeyeceğiz, Onların Başbakanlarını da affetmeyeceğiz, bunun hesabını kalubelaya kadar sormazsak namerdiz” dedi. “ Bu hesabı soracağız, bu hesabı alacağız. Bunu yapamazsınız, kentin sahibi değilsiniz, Türkiye'nin sahibi değilsiniz, mülkün sahibi değilsiniz” dedi. Kürkçü’nün tutanaklara yansıyan konuşması şöyle:
'Bu 31 Mart vakası ile hesaplaşmadır'
Taksim'de süren kavga, İstanbul üzerinde süren kavga bu yönetim tarzının apaçık bir göstergesidir. Bir tür rövanşizmle karşı karşıyayız. Taksim'de Topçu Kışlası'nın yapılması iddiası sadece ve sadece Taksim'e bir eski simgenin kazandırılması, oraya bir AVM kurulması kavgası değildir; bu, aynı zamanda 31 Mart Vakası'yla bir hesaplaşmadır.
‘Boğazın iki yakasına zihniyet kurmak’
Üçüncü köprüye "Yavuz Sultan Selim Köprüsü" denilmesi sadece ve sadece bir padişahın anısının canlandırılması meselesi değil, hem Alevi katliamlarının hem de hilafetin devrinin, hilafetin Memlûkler'den kendisine devredilmesinin, Osmanlı'nın anısını canlandırmaktır. Türkiye hilafetle hesaplaşmış ve bir kenara koymuşken şimdi bu hilafeti modern koşullarda sembolik olarak bu köprü vasıtasıyla boğazın iki yakasına kurmak sadece ve sadece bir köprü kurmak değil, aynı zamanda bir zihniyet kurmaktır.
Dolayısıyla, şu an karşı karşıya kaldığımız hükûmet etme tarzı bir bütün olarak Türkiye'nin tarih öncesine geri dönmek, burada bir onay mekanizması yaratarak mütedeyyin kitlelere aslında kendilerinin geçmişte kaybettikleri değerlerin iade edildiği illüzyonunu yaratarak monolitik bir iktidar kurmakla ilgilidir.
‘Taksim’deki kavga canhıraş bir kavgadır’
O yüzden Taksim'de süren kavga canhıraş bir kavgadır, o yüzden 1 Mayısta insanlar inşaat çukurlarına kafalarından tokmaklanarak gömülmüşlerdir, o yüzden Gezi Parkı'ndaki binlerce insan, sevgili kardeşimiz, yoldaşımız Sırrı Süreyya Önder'de aralarında olmak üzere, üç gündür gazlanmaktadırlar.
‘Eğer Müslümansanız mülkün sahibi Allah’tır’
Sırrı Süreyya Önder arkadaşımızı omzundan gaz kapsülüyle vuranları affetmeyeceğiz, onların Başbakanlarını da affetmeyeceğiz, bunun hesabını kalubelaya kadar sormazsak namerdiz. Bu hesabı soracağız, bu hesabı alacağız. Bunu yapamazsınız, kentin sahibi değilsiniz, Türkiye'nin sahibi değilsiniz, mülkün sahibi değilsiniz. Eğer Müslüman'sanız mülkün sahibi Allah'tır, eğer bu ülkenin yurttaşıysanız mülkün sahibi yurttaşlardır. Siz onların ancak hizmetkârı olabilirsiniz; budur.