Hülya Karabağlı / Ankara
Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, ‘zindan düzeni’ olarak nitelendirdiği ve uygulamaların sistematik tacize dönüştüğü iddia edilen Şakran Cezaevi hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün'ün inceleme sonrasındaki açıklamalarının cezaevindeki gerçekleri yansıtmadığına dikkat çeken Kürkçü, Adalet Bakanlığı’na komisyondan bağımsız hazırlayacağı bir raporu göndereceğini bildirdi. Kürkcü, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun hükümeti aklama komisyonu gibi çalıştığını iddia ederek, "Cezaevleri genelinde kötü muamele ve taciz bir kural" dedi.
‘Devletin kusurlarını gizleme komisyonu’
Kürkçü, düzenlediği basın toplantısında; İnsan Hakları Cezaevleri Alt Komisyonu'nun geçtiğimiz hafta Şakran ve Kırıklar F Tipi Cezaevlerindeki incelemesini değerlendirdi. Komisyonun habersiz gitmemesi nedeniyle, tedbirler alındığına dikkat çeken Kürkçü, “ Devletin kusurlarını gizleme komisyonu gibi çalışılıyor. Bu inceleme yöntemi terk edilmelidir. Meclis heyeti her yere habersiz gidebilmelidir. Güvenlik gerekçesiyle olduğu söyleniyor ancak Meclis heyetinin korunmaya ihtiyacı yok” dedi.
50 kişilik gardiyan grubundan koğuş baskını
Şakran Cezaevinde PKK'lıların kaldıkları koğuşa 50 kişilik bir gardiyan ekibinin baskın yaptığını ve darp edildiklerini anlatan Kürkçü şöyle konuştu: Saldırının ardından apar topar Kırıklar F tipi cezaevine nakledilmişler. Mahpuslarla görüşme konusunda ısrarcı olmam üzerine İzmir Milletvekili Hamza Dağ ile birlikte nakledildikleri Kırıklar cezaevine gittik. Mahpuslar hiçbir gerekçe olmadan kendilerine saldırıldığını ve Başgardiyan İsmet Çatal'ın kendilerine "Neden savaşı durdurdunuz, neden hükümeti kurtarıyorsunuz?" diye sorduklarını anlattılar."
Başgardiyan, alt komisyonun AKP’li başkanına şarladı
Başgardiyanın, Alt Komisyon Başkanı Murat Yıldırım’la saldırganca konuşmasına tanık olduklarını adeta ‘şarladığını’ söyleyen Kürkçü, çıplak aramaları gündeme getirdi ve şöyle dedi:
"Tüm mahpuslar son derece onur kırıcı ve zalimane şekilde arandıklarını ve çırılçıplak kalmaya zorlanarak mahremiyetlerinin ihlal edildiğini belirttiler. Mahkumların hemen hepsinin söylediği diğer şey de, kendilerine "lan" şeklinde hitap edildiği ve sistematik bir taciz içinde yaşamak zorunda kaldıklarıdır”.