Ünlü sanatçı Erol Büyükburç’un 2015 yılında yaşamını yitirmesinin ardından kızları, anneleri ayrı olan Evren Büyükburç Erol, Jeyan Büyükburç ve Özlem (Büyükburç) Kaya yasal mirasçı olarak belirlendi. Ancak sanatçının vasiyetinde tüm servetini kızı Evren Büyükburç'a bıraktığı ortaya çıktı. Evren Büyükburç, üvey annesi Ute Esser'in, Büyükburç'un ünlenmesini sağlayan 700'ün üzerinde şarkının fikri haklarını evliyken babasına baskı kurarak hileli bir şekilde kendi üzerine aldığını öne sürdü.
Habertürk’te yer alan habere göre, mirastan mahrum kalan Jeyan Büyükburç ve Özlem Kaya vasiyetnameye itiraz etti. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, Erol Büyükburç'un, ölüm tarihinde Ford marka bir araba ile bankada 300 bin TL dışında mal varlığı olmadığı belirlendi. Bunun üzerine Özlem Kaya dilekçesinde Evren Büyükburç'un üzerine kayıtlı Bebek'te iki, Erenköy'de bir gayrimenkul ile otomobil ve 300 bin TL'den hakkına düşen payı istedi. Jeyan Büyükburç ise kendisi ve Özlem Kaya'nın mahkeme kararıyla Erol Büyükburç'un nüfusa kaydedilmiş çocukları oldukları için mirastan mahrum bırakıldıklarını iddia etti.
“Emekli maaşı dışında bir mal varlığı yoktu, yardımıyla geçiniyordu”
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü öğretim üyesi Evren Büyükburç ise cevap dilekçesinde, babasının el yazısıyla yazdığı vasiyetnameyi düzenlemeden önce İstanbul Tıp Fakültesi'nden sağlık raporu aldığını, ayırt etme gücüne sahip olduğunu ve hukuksal işlem yapmaya engel bir durumu olmadığını belirtti. Evren Büyükburç, dilekçesinde, “Babam ilk gününden başlayarak tüm kazandığı parayı yine sanata yatırdı” dedi. Evren Büyükburç, ünlü sanatçının yaşamının son yıllarında emekli maaşı dışında bir mal varlığı bulunmadığını, kendi yardımıyla geçindiğini ileri sürdü.
Üvey annesini suçladı
Evren Büyükburç, dilekçesinde, üvey annesi Ute Esser'in, Erol Büyükburç'un ünlenmesini sağlayan 700'ün üzerinde şarkının fikri haklarını evliyken babasına baskı kurarak hileli bir şekilde kendi üzerine aldığını iddia etti. Dilekçede, Erol Büyükburç'un ölmeden önce eserlerin kendisine iadesini arzu ettiği, bu isteğinin ve dava hakkının sanatçının terekesi (mirası) içinde bulunduğu belirtildi.