Tempo24
Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinde normalleştirilme sürecinin başlamasının ardından Ankara-Bakü hattının gerildiği bir dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'ı ziyaret etti.
Erdoğan, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ile yaptığı ortak basın toplantısında, Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla ilgili olarak, "Yukarı Karabağ'daki işgal ortadan kalkmadıkça kapıların açılması mümkün değildir" dedi. Aliyev ise cevabında "Minnettarız" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Azerbaycan'da Türkiye'ye karşı oluşan olumsuz havayı büyük ölçüde dağıtması beklenen konuşmasında "Tek millet, iki devlet" anlayışının da sürdüğünü vurguladı. Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
“Değerli kardeşim İlham Aliyev ile Türkiye-Azerbaycan arasındaki ikili ilişkileri görüşme fırsatı bulduk. Tabi bizim tarihten bu yana birlikteliğimiz tartışılmaz. Buna gölge düşürme çalışmasına girenlere bu buluşmamız en güzel cevabı vermiş olacaktır. Bugünkü müzakeremizdeki en önemli madde de budur.
İkili ilişkilerimizin temelinde tek millet iki devlet anlayışı aynen devam ediyor. Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ konusundaki hassasiyeti aynen bizim de hassasiyetimizdir. Yukarı Karabağ konusunda bugüne kadar yapılmış olan spekülasyonları kabul etmemiz mümkün değildir. Bundan sonra da böyle bir şey asla kabul edilmeyecektir. Burası işgal edildiği için Türkiye kapıları kapatmıştır. İşgal kalkmadan kapısı açılması da mümkün değildir.
MİNSK sürecinin üçlüsü Amerika Rusya Fransa 18 yıldır süren müzakereleri neticelendirmesi gerekir. Nihai karar Aliyev ile Sarkisyan arasındaki görüşmelerle mümkün olacaktır. Bize bir görev düşüyorsa üzerimize ekseni yaparız.
Bölgedeki sorunları, enerji değerlendirmelerini yaptık. Azerbaycan bir tedarik ülkesidir. Doğalgazda önemli bir tedarikçi ülkedir. Geleceğe yönelik ne gibi adımları ulaşımda atabiliriz, bunları konuştuk.”
Garantili ifade
Erdoğan, Azeri bir gazetecinin, ''Türkiye-Ermenistan sınırına'' ilişkin sorusunu yanıtlarken, bu konuyu gerek Londra'da, gerek Türkiye'de parlamentoda grup konuşmalarında açıkladığını anımsattı.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ben Türkiye'de parlamentodaki grup konuşmalarımda bunu defaatle açıkladım. Aynı şekilde televizyon programlarında açıkladım. Londra'da katıldığım G-20 zirvesinden sonra orada yaptığım bir konferansta aynı şekilde yine açıkladım. Israrla üzerinde durduğum konu şudur: Yukarı Karabağ'ın işgalinden sonra bizim sınır kapıları kapatılmıştır. Şimdi de işgal ortadan kalkmadıkça biz sınır kapılarını açmayız. Bunu kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı söylüyor. Bundan daha başka garantili bir ifade olabilir mi?''
Aliyev: Şüpheye gerek kalmadı
Aliyev ise bir gazetecinin, ''Bir süre önce Türkiye'nin Ermenistan sınırını açacağına ilişkin iddialarla ilgili 'Türkiye'den basit bir yanıt bekliyoruz' demiştiniz. Bu yanıtı aldınız mı?'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan'ın buna en güzel cevabı verdiğini söyledi. Erdoğan'a sözlerinden dolayı teşekkür eden Aliyev, ''Hiçbir şüpheye yer kalmadı. Başbakan'ın sözleri buna karşı en iyi cevaptır'' diye konuştu.
Bu şüphenin neden oluştuğunun sorulması üzerine de Aliyev, Şubat ayında Ermenistan basınında çıkan ''Türkiye'nin sınırları açacağına'' ilişkin haberlere karşı bir açıklama gelmediğini söyledi. Aliyev, Nisan ayında ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve öteki üst düzey yetkililerin bazı açıklamalar yaptığını ve bu açıklamaların Azerbaycan halkında oluşan şüphelere son verdiğini dile getirdi.
Aliyev, yaşanan gelişmelerin ardından Azerbaycan'ın Rusya'ya yakınlaştığı şeklindeki yorumların sorulması üzerine de Azerbaycan'ın tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmaktan yana olduğunu söyledi. Ülkesinin Rusya ile tarihi ilişkilere sahip olduğunu Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in ziyaretlerinden birini Azerbaycan'a gerçekleştirdiğini anlatan Aliyev, ülkesiyle Rusya arasında Stratejik Dostluk Anlaşması bulunduğunu da bildirdi.
Erdoğan, Azeri Meclisi'nde konuştu
Azerbaycan'da görüşmelerini sürdüren Başbakan Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Meclisi'nde de bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasını Türk ve Azeri milli marşlarını okuyarak bitirdi.
Erdoğan, Azeri Meclisi'nde şunları söyledi:
Türkiye'nin yukarı Karabağ politikasında bir değişiklik olmadığını hep söyledik.
Azerbaycan'la konuşmadan kapıyı açmamız söz konusu olamaz.
Göreve geldiğimizde ne düşünüyorsak, bugün de aynı şeyi düşünüyoruz. Biz bir millet, iki devletiz. Bu düşünceden vazgeçmeyiz.
Türkiye-Ermenistan sınırı Karabağ işgal edildiği zaman kapandı. İşgal biterse kapılar açılır.
Kafkasya bölgesi dünyada çok önemli bir bölgedir, bölgede çok sorunlar ve ihtilaflar var.
Kafkasya istikrar platformu çok önemli.
Bölgeye bakışımız Azerbaycan'dan farklı değil.
Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü içinde barışçı yollardan çözülmesini savunuyoruz.
Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si ne yazık ki işgal altında.
Çözümsüzlük hiç kimsenin yararına değil.
Bu süreçte sadece Türkiye ve Ermenistan arasındaki sorunun çözümünü değil, bölgenin barışına da katkı sağlamak istiyoruz.
Çözüm konusunda herhalde bir iletişimsizlik oldu ki konu bu noktaya geldi.
Medya ile bu iletişim olmaz. görüşmelerimizi medyaya bırakmamalıyız. Medyanın nerede, ne yaptığını gördük.
Bizler direk konuşmalıyız. Çünkü bu konular çok önemli.
Sorunları ilk elden görüşmeliyiz.
Karabağ, ABD'nin de gündemine girmiştir. Obama ile görüşmemizde ilk gündem maddesi bu konu idi. Bugüne kadar Azerbaycan'ı zor durumda bırakacak hiçbir adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız.
Şimdiye kadar Azerbaycan'ın aleyhine çalışmadık, çalışmayız.
Azerbaycan'ın çıkarları bizim çıkarlarımızdır. Sizin çıkarlarınızı gözetmeye devam edeceğiz.
Yukarı Karabağ'daki işgal bitmeden Kafkasya'da barış ve istikrarın sağlanması mümkün değil.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözümü ile yukarı Karabağ sorununun çözümü paralel olacaktır. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü korunmadan hiçbir sorun çözülemez.
Ermenistan'la görüşmelerde Karabağ gözardı edilmemiştir.
Bölgesel kalkınmanın sağlanabilmesi için işgalin son bulması gerektiğini bir kez daha dünyaya hatırlatıyorum.
Uluslararası hukukun itibarını korumak için Ermenistan bir an önce Karabağ konusunda adım atmalıdır.
Azerbaycan'ın canı, bizim canımızdır.
İki ülke arasındaki ilişkiler gerçek bir kardteşliktir. Azerbaycan'ın varlığı bizim varlığımızdır.
Kardeşlik sadece dünyada iki ülke arasında var, o da Türkiye ile Azerbaycan'dır.
Ülkelerimizi yıpratacak girişimlere asla izin verilmemeli.