T24 - Eski ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve yakın çevresiyle 2007’deki köşk seçimleriyle ilgili görüştüğü iddialarını kesin bir dille yalanladı. Aksini iddia edenleri belgeleriyle birlikte uygun görecekleri bir platformda kendisiyle yüzleşmeye çağırdı.
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un, Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde 367 tartışmaları ve 27 Nisan bildirisine konu olan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine müdahale ettiği, siyasi parti liderlerine baskı yaptığı iddiasına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Genelkurmay Başkanlığı’nın bu iddiaya dayanak gösterilen “bilgi notunun” olmadığı yönündeki açıklamasına ilişkin, “Bilgi ya da belge bulunursa, doğrusu bunu yadırgamam” demişti. Ardından da TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin Mumcu için “Ben şimdi araştırıyorum, Erkan Mumcu’nun bu vaatlere nasıl kandığını. Mumcu benim çok eski arkadaşımdır, nasıl böyle tezgaha inandı anlamış değilim” sözlerini söylemişti.
'Bu bir yalan edebiyatı'Vatan gazetesinin haberine göre; Mumcu, başta Arınç olmak üzere konuyla ilgili ithamları sürdüren AKP temsilcilerine sert çıktı:
“Kampanya etkisiyle uydurdukları bir yalanın edebiyatını yapıyorlar. Buna cevap yetiştirmenin imkanı yok. Gelsinler bir platformda kim ne biliyorsa söylesin, ben de bildiklerimi söyleyeyim. Bakalım böyle bir şeye cesaret edebiliyorlar mı?”
Mumcu, “Başbuğ ya da çevresinden birileriyle o süreçte bu çerçevede olmayabilir ama herhangi bir görüşmeniz oldu mu?” sorusuna da, “Asla. Asla. Asla” karşılığını verdi.
“Bugüne kadar Başbuğ ile görüşüp görüşmediğinize ilişkin net bir açıklama yapmak yerine, o dönemki tavrınızı vurgulamakla yetindiniz neden?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Ben sadece görüştüm-görüşmedim yollu yanıtların bile iddia sahibinin yürüttüğü kampanyaya malzeme olmak anlamını taşıdığını görüyorum. O yüzden” dedi.
'Askerler sırlarını sivillerle paylaşmaz'Başbuğ’un gayri resmi danışmanı olan ve Başbuğ’un parti liderlerine yönelik yönlendirme çalışmalarını arkadaş çevresine aktarmakla itham edilen Doç. Dr. Nuran Yıldız ise iddialara şöyle cevap verdi:
“Benim bildiğim askerler hiçbir sırrını sivillerle konuşmaz. Olmayan bir şeyi ben nasıl paylaşabilirim? Bu benim karakterime de uygun değil. Altında imza ve paraf bulunmayan, resmi olmayan saçma bir belge üzerinden herkes bir şeyler üretiyor.”
Yıldız ifadeye çağrılması halinde “belge” olduğu iddia edilen metindeki çelişki ve hataları ortaya koyacağını söyledi.