T24 - Devrimci 78’liler Federasyonu, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin 30. yılında “Utanç Müzesi”nin açılışını önceki gün gerçekleştirdi. Müzenin girişine temsili bir darağacı konuldu ve konuşmalar darağacının gölgesinde yapıldı.
12 Eylül Askeri Darbesi'nde 17 yaşında idam edilen Erdal Eren'in abisi Erkan Eren, Erdal'ın ceketini ilk defa gördüğünü dile getirdi.
12 Eylül karanlığını aydınlatabilmek için açılan müzenin tanıkları ve tanıklıkları kayıt altına almak amacı taşımasına vurgu yapan Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Esentürk, AKP’li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin Ulucanlar Cezaevi’nde bulunan darağacını sergilemek için söz verdiğini ancak, gazetelerde bu söze dair haberlerin manşetten verilmesi üzerine Tiryakinin sözünden döndüğünü söyledi. Son olarak müzenin birçok ili dolaşacağını söyleyen Esentürk müzede gösterilen filmlerin ve sergilenen eserlerin Kürtçe ve Türkçe olduğunu dile getirdi. Çankaya Belediyesi Başkanı Bülent Tanık ise, “Ben de bir 78’liyim. 68’liler bu darağaçlarında cezalandırıldılar ve genç kalmayı başardılar. Bir yandan unutmamaya bir yandan da unutmaya çalıştığımız o günlere ışık tutan bu müzeyi bir tarihle hesaplaşma olarak görebiliriz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bora Baki ve Yılmaz Demirel’in 12 Eylül 1980 Askeri Darbesini anlatan bir sinevizyon gösterini gerçekleştirildi.
Geçmişle yüzleşme anı
Konuşmalar ve gösterimlerin ardından müzenin açılışı yapıldı. Müzede 12 Eylül’de yitirilen devrimcilerin fotoğraflarının bulunduğu “Ölülerimiz” ve “Onurumuz” sergisi, İzmirli karikatüristlerin karikatürlerinin yer aldığı “Besleyenler ve Beslenenler” sergisi, Mamak Cezaevinden gelen mektupların olduğu “Mamak Mektupları” sergisi, Didar Şensoy’a adanmış “Yaşasın Analarımız” sergisi, Füsun Kalaycı’nın Diyarbakır Cezaevi’ni anlatan seramik eserlerinin bulunduğu seramik sergisi, işkence aletlerinin sergilendiği bir bölüm ve Erdal Eren ve 12 Eylül’de idam edilenlerin eşyalarının sergilendiği bölümler yer aldı.
'Utanması gerekenlerin de fotoğrafları var mı?'
80 Askeri darbesinde henüz doğmamış olan Deniz Ceren Gökçe, " Acaba utanması gerekenlerin de fotoğrafları var mı?” diye sordu.
Birgün gazetesi, müzeyi gezenlerle müzeye dair görüşlerini sordu. Emre Köse müzenin açılmasının tam zamanı olduğunu söylerken, “Ben 78 doğumluyum o olaylar olduğunda yalnızca iki yaşındaydım. Buradaki birçok kişi o günleri yaşamış insanlar, ben, benim jenarasyonum ve benden sonraki kuşağa o dönemleri anlattığı için müzeyi çok beğendim” dedi. 80 darbesinde 6 yıl cezaevinde kaldığını söyleyen Faruk Hatipoğlu da müzeyi gezerken o günleri tekrar yaşadığını dile getirdi. “O zamanda verdiğimiz mücadeleler ve orada yitirdiğimiz yoldaşlarımızı burada bir kez daha anıyoruz. 1980’de yaşananların sadece Türkiye’de değil tüm dünya ölçeğinde bir utançtır. Bu nedenle de Utanç Müzesi ismi gerçekten çok manidar olmuştur” diyen Hatipoğlu, müzenin kalıcı olmasını istediğini söyledi.
Abi Eren: “Erdal’ın ceketini ilk defa gördüm”
Müzeyi gezerken Erdal Eren’in ceketinin sergilendiği bölümde abisi Erkan Eren’e rastladık. Eren’e müzeye dair görüşlerini sorduğumuz da “ Bir dönemi aydınlatma açısından güzel bir çalışma, yeni nesillere o dönemin karanlık yanlarını, çekilen acıları bir nebze olsun anlatabilmek önemli” diye yanıt verdi. Kardeşinin ceketini görünce çok duygulandığını söyleyen Eren, “ceket arkadaşlarındaymış, ilk defa burada gördüğüm” dedi.
80 Askeri darbesinde henüz doğmamış olan Deniz Ceren Gökçe, müzenin tamamen gerçekleri yansıttığını özellikle işkence aletleri sergisini gezerken ürperdiğini söyledi. Gökçe “ Müzeyi tam gezmedim, acaba utanması gerekenlerin de fotoğrafları var mı?” dedi. Bu müzeyi gezenlerin bir Türkiye gerçeğiyle karşılaşacaklarını söyleyen Sema Şahin, millet ve vatan için bu kadar içten ve samimi bir mücadelenin görülmediğini belirtti.