-ERGÜN: BAKIŞ AÇISI ZAYIF BİR KURUMLA KARŞIYAYIZ ANKARA (A.A) - 24.04.2011 - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), bazı milletvekili adaylıklarının iptali kararı konusunda, eldeki metinlere bakış açısı, olaya bakış açısı, olayı yorumlama kabiliyeti son derece zayıf olan bir kurumla, yapıyla karşı karşıya bulunulduğunu belirtti. Bakan Ergün, Kanal 7 televizyonunda katıldığı bir programda, YSK'nın, bazı milletvekili adaylıklarının iptali kararına ilişkin bir soruya, farklı niyetleri okuma şansı olmadığını söyledi. Ancak üç gün içerisinde birbirinden çelişik iki durumun meydana gelmesinin eldeki hukuki yapının nasıl yanlış veya kötü yorumlandığını açıkça gösterdiğini ifade eden Bakan Ergün, ''Üç gün önce 'o kişiler milletvekili adayı olamaz' diyoruz, üç gün sonra 'o kişiler eksik evraklarını getirirlerse milletvekili adayı olabilirler' diyoruz. Madem eksik evrakları varsa 'Süreniz var. Üç gün içerisinde eksik evraklarınızı giderin' denilebilirdi ama denilmedi'' dedi. -''KARALARIN DOĞURACAĞI KOMPLİKASYONLAR HESAP EDİLMELİ''- Bakan Ergün, böyle denilmesi için bir çok olayın birden olmasının icap etmediğini, oturup nasıl bir konjonktürde seçime girildiğini, bu kararı bu şekilde almanın komplikasyonlarının neler olabileceğinin hesap edilmesi gerektiğini vurguladı. Dolayısıyla yasamanın da yürütmenin de yargının da toplumu derinden etkileyecek bazı kararları alırken, bütün bunların komplikasyonlarını hesap ederek karar almış olması gerektiğini dile getiren Ergün, sözlerine şöyle devam etti: ''Burada, bir kötü niyet olmasa bile sağlıklı bir karar vermek için bir gayret içerisinde olunmadığını görüyoruz. O metin orada duruyor. Metin değişmedi ki. Metnin yorumu, bakış açısı değişti. Üç gün öncede başka bir açıdan bakılabilirdi bu olaya. Başka türlü konuyu yorumlayabilirdin. Şimdi ne oldu? Bazıları başka türlü eleştiriyorlar. 'Hukuk katledildi' diye düşünenler var. 'YSK, hukukun dışına çıktı' diye düşünenler var. 'YSK, seçimlere komplo kurdu' diye yorumlar yapanlar var. 'Bu kadar da basiretsizlik olur mu?' diye bakanlar var. Ya da 'adamlar bastıra bastıra aldılar' diyenler var. Hangisi? Tüm bu komplikasyonlara gerek var mıydı? Hiç gerek yoktu bence. Doğru olan bir şey varsa, eldeki metinlere bakış açısı, olaya bakış açısı, olayı yorumlama kabiliyeti son derece zayıf olan bir kurumla, yapıyla karşı karşıyayız.'' -''BAZEN YORUMU, ANAYASA'DAN VE KANUNDAN DAHA KÖTÜ OLABİLİYOR''- Bakan Ergün, Türkiye'de Anayasa'nın ve kanunların bazen kendisinin kötü ama bazen de yorumunun Anayasa'dan ve kanundan daha kötü olabildiğine işaret ederek, ''Anayasa mahkemesinin bir çok kararı, Anayasa'nın kötülüğünden kaynaklanmıyor. Mahkemenin kötü yorumundan kaynaklanıyor. Kötü yorum daha kötü bir şey. Anayasanın metni o kadar kötü değil. Anayasanın özgürlükçü metinlerini bile Anayasa Mahkemesi yorumlarla kısıtlayıcı metin haline getirebiliyor. Bizim bir mantalite sorunumuz var. Olayları etraflıca değerlendirme problemiyle karşı karşıyayız'' diye konuştu. ''YSK'da reform yapılacak mı?'' sorusuna ise Bakan Ergün, şu yanıtı verdi: ''Olan oldu, insanlar kırıldı, can kaybı meydana geldi, yaralanmalar oldu, güvensizlik ortamı ortaya çıktı. Bütün bunlar bize işin bir tahribata yol açtığını gösteriyor. Bu tahribatın tedavisi için zamana ihtiyaç olacak. Bu seçim süreci onu tedavi etmek için de bir fırsat olur. Bir takım değişiklikler olabilir ama ne olacağını konuşmak gerekir. Henüz Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili 'şöyle bir anayasa değişikliği, bir kanun değişikliği yapalım' diye henüz bir yerde oturulup konuşulmuş değil. Bütün bunlar YSK'nın yapılanması ile ilgili de bazı değişikliklere gidilmesi gerektiğini önümüze koyuyor.''