Asrın davası olarak bilinen Ergenekon duruşmasında ilk tahliye kararı 15. duruşmada alındı ve Mahmut Öztürk önceki gün serbest bırakıldı. Tutuksuz olarak yargılamasına devam edilecek Öztürk, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Öztürk, dava süreciyle ilgili sorulara cevap vermezken, tutuklu sanıkların cezaevi günlerini ve yaşananlar olayları anlattı.
Mahmut Öztürk, 19 Haziran 2007 tarihinde tutuklandıktan sonra 4 gün Bayrampaşa Cezaevi’nde kaldığını sonra sırasıyla Tekirdağ ve Silivri Cezaevleri’ne nakledildiğini söyledi:
“Önce Erol Ölmez ben ve Muzaffer Tekin aynı koğuşu paylaştık. Sonra Ölmez gitti ve yerine Adnan Akfırat geldi sonra o da gitti ve emekli albay Fikri Karadağ geldi. Gardiyanından askerine kadar herkes bize eşit davrandı. Bize adımız ve soyadımızla hitap ettiler.
Basında çıkan ’Veli Küçük’e paşa diyorlardı’ haberi de yanlış. Kendisine ’Veli Küçük’ diye hitap ediyorlardı. Nakillerde ise hepimize kelepçe takılıyordu. Hatta bir keresinde gardiyanın biri bana bağırdı. Ben ’Bana bağıramazsın’ dedim. Sonra hapishane kurallarının hepsini öğrendim ve harfiyen uyguladım. Çünkü gardiyan, devleti temsil ediyor. Hücre ise evimiz oldu.”
Öztürk, “Kurtlar Vadisi dizisi senaryosu ile Ergenekon davası arasında paralellik var deniyor. Siz ne diyorsunuz” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Diziyi izliyorduk. Hatta bir hafta sonra ne yaşanacağını diziden öğreniyorduk. Bu konuda başka açıklama yapmayacağım.”
Unutkanlık başladı
Öztürk içeride geçen 18 ay sonunda dışarı çıktığında yaşadıklarını ise şöyle anlattı: “Her gün gördüğüm kişi Muzaffer Tekin’di. Dışarı çıktığım ilk gün Çavuşbaşı’ndaki avluya çıktım. Ağaçlara baktım köpeğimi sevdim. Ancak 18 ay bende iz bıraktı, unutkanlık başladı. Çocuğumun adını bile hatırlamakta güçlük çektim. Ayrıca galerim kapandı, anaokulum da zor durumda. Ama 1 yılda toparlarım. Ben çalışkan adamım.”