Gündem

Ergenekon davasında son muhalif: Şeref Akçay

Türkiye'nin gündemini belirleyen çok önemli soruşturma ve davaların görüldüğü İstanbul Adliyesi'nde 2009'dan beri bir gerilim var.

15 Temmuz 2011 03:00

T24- Türkiye'nin gündemini belirleyen çok önemli soruşturma ve davaların görüldüğü İstanbul Adliyesi'nde 2009'dan beri bir gerilim var. Aldığı kararlar nedeniyle Bolu'ya atandığı iddia edilen eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengül'ün Bolu Hakimliği'ne atanmasının ardından Beşiktaş Adliyesi’nde son ‘muhalif' hâkim 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay kaldı.

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yayımlanan (15 Temmuz 2011) haberi şöyle:





Birinci Ergenekon Davası’na bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün Bolu’ya tayin edilmesiyle, Beşiktaş Adliyesi’ndeki ‘cadı kazanı’ yeniden alevlendi. Daha önce de Dursun Çiçek, Hurşit Tolon ve Balyoz Davası sanıklarını tahliye eden beş hâkimin özel yetkileri kaldırılmış, ‘Ergenekoncu’ diye dinlenen Başsavcı Aykut Cengiz Engin bu görevden ayrılıp istinaf mahkemesine geçmiş, ‘baskı altındayız’ diyen iki mahkeme başkanı takip edilmiş, bir hâkimin ‘yasadışı örgütle bağı’ olduğu öne sürülmüş, bir diğeri için ‘çetenin nöbetçi hâkimi’ denilmişti. Bu isimlerin tümü ayrıldı ve Beşiktaş Adliyesi’nde sadece bir ‘muhalif hâkim’ kaldı: Şeref Akçay. İşte, Beşiktaş Adliyesi’nde 2009’dan bu yana süren kavganın köşe taşları...

EDE VE KUTLUATA: Adliyedeki ilk çatlak, 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Necdet Ede’nin Hurşit Tolon’u ‘kuvvetli suç şüphesinin ortadan kalktığı’ gerekçesiyle tahliye etmesi oldu. Mehmet Haberal’ı da bırakacağı yazılınca Ede, davadan çekildi ve Bakırköy’e atandı. Tolon’un yeniden tutuklanması yönündeki itirazı reddeden üye hâkim Selda Kutluata da adliyeden ayrıldı.

DAVA AREFESİNDE SÜRGÜN: Zafer Başkurt’un başında olduğu 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz Davası’na bakıyordu. Bu davanın başlamasına birkaç gün kala, Aralık 2010’da, yeni HSYK hem Başkurt hem 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ın özel yetkilerini kaldırdı. Başkurt Gebze’ye, Canak ise Sakarya’ya ‘tayin’ edildi. İki hâkim emekliliğe ayrıldı. Canak’ın bir uyuşturucu şebekesiyle bağı olduğu ileri sürüldü.

‘TERÖRİST HÂKİM’: 9. Ağır Ceza’da görevli Yılmaz Alp ve Tuncay Aslan; Dursun Çiçek ve Balyoz sanıklarının tahliyesine karar vermişlerdi. Alp’in, henüz öğrenci olduğu 1991’de, Devrimci Sol örgütüne yönelik bir soruşturmada adının geçtiğine ilişkin ‘fişleme belgesi’ basına sızdırıldı. İki hâkim de Bakırköy Adliyesi’ne gönderildi.

ÇOCUK MAHKEMESİNE: Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerinden Oktay Kuban, eski HSYK döneminde Beşiktaş Adliyesi’ne atanmıştı. Kuban’ın nöbet sırası gelmeden önce Balyoz sanıklarının bırakılacağı haberleri yayıldı. Kuban, sanıkları tahliye etti ve karar nedeniyle heyetle tartıştı. Süreç sonunda Kuban, özel yetkisi kaldırılarak Eskişehir Çocuk Mahkemesi’ne atandı.

BİR O KALDI: 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay, diğer iki üyenin aksine Balyoz sanıkları ve Hanefi Avcı’nın tahliyesini kabul etmişti. ‘Yazdığı muhalefet şerhleri yüzünden’ adliyede meslektaşlarının selamı dahi kestiğini söyledi. Mahkeme üyelerinin nezaket kurallarını aşan tutum ve davranışlar içerisine girdiklerini söylemiş ve izne ayrılmıştı. Başkan Şeref Akçay halen görevinde olan tek muhalif isim...


Şengül, 'muhalif olduğu için Bolu'ya atandı' iddiası


HSYK, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün Bolu Hâkimliği’ne yetkilendirilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Hakkında 31 Ağustos 2010 tarihinde inceleme ve soruşturma izni verilen Sayın Köksal Şengün’ün, soruşturma sonunda eylemler, sabit görüldüğünden 11 Temmuz 2011 tarihinde yer değiştirme cezası ile cezalandırılmasına, o yerde göreve devamı yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği kanaatine  varıldığından cezanın kesinleşmesine kadar Bolu Hâkimliği’nde yetkilendirilmesine karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.

Milliyet'te yayımlanan (14 Temmuz 2011) habere göre, HSYK, Şengün’ün cezalandırılmasının son dönemde Ergenekon sanıkları ile ilgili verdiği tahliye oylarıyla ilgisinin olmadığını bildirdi.

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, “Yargı bünyesinde verilmiş bir karardır.” derken HSYK Başkanı sıfatını taşıyan Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise HSYK 2. Dairesi’nin verdiği karar için, “Atama kararını HSYK’ya sorun” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise “Özgürlükleri korumaya kalkışan her saygın yargıç ya sürgüne gönderilmekte ya da soruşturmalarla taciz edilerek susturulmaya çalışılmaktadır. Haksızlıklara direnen ve itiraz edenler için gereği düşünülmüştür. Geçmişte her kararname döneminde yargıya müdahale yaygarası kopartanların bugün sesleri duyulmamaktadır. Köksal Şengün ’le ilgili HSYK kararı ile birlikte benzer uygulamalar göstermektedir ki, bu yöntem yargı üzerinde sistemli bir gözdağı olarak uygulanmaya devam edilecektir” yorumunu yaptı.


HSYK'dan Köksal Şengün açıklaması


HSYK’nın Şengün’ün Bolu Hakimliği’ne atanmasına yönelik eleştiriler nedeniyle internet sitesindeki bir açıklama yayınladı:

“Kamuoyunda ’Ergenekon’ olarak bilinen davada yargılamayı etkilemeye yönelik çalışma yapmak, silahlı terör örgütüne üye olmak ve yargı görevini etkileme suçunu işlediklerinden bahisle haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/857 sırasına kayden cezai soruşturma başlatılan bazı şahıslarla uygunsuz hareket ve ilişkiler kurarak mesleğin şeref ve nüfuzunu, şahsi onur ve saygınlığını yitirdiği, yaptığı işler ve davranışlarıyla görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısını uyandırdığı iddialarıyla hakkında 31 Ağustos 2010 tarihinde inceleme ve soruşturma izni verilen Sayın Köksal Şengün’ün, soruşturma sonunda eylemler, sabit görüldüğünden 11 Temmuz 2011 tarihinde yer değiştirme cezası ile cezalandırılmasına, o yerde göreve devamı yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği kanaatine varıldığından cezanın kesinleşmesine kadar Bolu Hakimliğinde yetkilendirilmesine karar verilmiştir.

Adı geçen Mahkeme Başkanının son günlerde verdiği karar ve muhalefet şerhleri nedeniyle böyle bir tasarrufa tabi tutulduğu iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.”