Gündem

“Erdoğan’ın korumaları, AKP’li belediye başkanını darp etti”

Ege'de Son Söz sitesi muhabiri, Erdoğan'ın İzmir ziyaretinde yaşananları yazdı

28 Aralık 2016 01:53

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın programını izleyen Ege’de Son Söz internet sitesi muhabiri Fatih Yapar, “Güvenlik” başlığıyla kaleme aldığı yazıda, korumalarla AKP’liler arasında yaşanan arbedeyi yazdı. Yapar, korumaların “Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun kolunu burktuğunu, duvara yaslayıp darp ettiğini” söyledi ve “ İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bünyamin Demir de korumaların gazabına uğradı. Bir koruma Demir’in kafasını kolunun altına sıkıştırdı, diğerleri de vurarak tuvalete soktu” diye yazdı.

Yapar, aynı zamanda Kamu Hastaneleri Güney Genel Sekreteri Prof. Dr. Behzat Özkan’ın da korumlar tarafından dayak yediğini ve burnunun kırıldığını yazdı. 

Yapar'ın "Güvenlik" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:

Gelelim meselenin diğer boyutuna… İzmir ziyareti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekibi ve korumaları tarafından organize edildi. Hal böyle iken çatı güvenlik de Cumhurbaşkanlığı’na bırakıldı. Buradaki sorun ise ekibin İzmir’i bilmemesi, belki de bilmek istememesiydi.  Etkinlik alanlarına, havalimanına gelen herkese “güvenlik kamerası” gözünden bakarak “potansiyel suçlu” muamelesi yapması bu kez meseleyi farklı boyuta taşıdı. Peki ne oldu? Havalimanına Erdoğan’ı karşılamak için girmeye çalışan Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun kolu burkuldu, duvara yaslandı o da darp edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bünyamin Demir de korumaların gazabına uğradı. Bir koruma Demir’in kafasını kolunun altına sıkıştırdı, diğerleri de vurarak tuvalete soktu. Sonrası ise malum… En kötü olay ise Erdoğan’ın Kiraz ziyaretinde “Olur da bana hastane yatırımını sorar” diyerek alana girmek isteyen Kamu Hastaneleri Güney Genel Sekreteri Prof. Dr. Behzat Özkan’ın başına geldi. Korumalarla yaşanan arbede sonrası Özkan’ın burnu çatladı, üstüne dayak yedi. Ve daha birçok İzmirli üst düzey partili, vatandaş ve kamu görevlisi olumsuz tavırlarla karşılaştı. Tüm bunlar yaşanırken kentin valisi, emniyet müdürü, il başkanı, milletvekilleri ne yaptı? Hiçbir şey yapamadı. Çünkü onlar da etkili olamadı. Çünkü Cumhurbaşkanının etrafındaki ultra güvenlik önlemi kimseyi takmadı, dinlemedi. Görenler, şahit olanlar Başbakan Başdanışmanı Ömer Sertbaş’ın duruma müdahale etmese daha çok kişinin mağdur olacağını anlattı. Milletvekili Atilla Kaya da gergin ortamı yatıştırmak için çok çabaladı. Bu durum parti teşkilatlarında, bürokraside kırgınlık yarattı.  Ziyaretin ardından çok sayıda kişi ile konuştum. Herkes ülkenin cumhurbaşkanının, başbakanının korunmasını tabi ki istiyor ama kentin seçilmiş milletvekillerine, belediye başkanlarına, yıllardır hizmet eden bürokratlara bu tür muamelenin yapılmasını da yadırgıyor. Bunlardan elbette Cumhurbaşkanının haberi yok.  Görse zaten bunlara izin vermez. Karşılamada her şeyi güllük gülistanlık gören, sevinç gösterileriyle karşılanan birisi neden korumalara bu şekilde bir talimat versin. Cumhurbaşkanlığı sisteminin tartışıldığı, referandumun konuşulduğu bir dönemde Cumhur, sadece başkanı olarak görmek istediği kişinin etrafındaki koruma ordusunun gaddar tavrına maruz kalmak istemiyor. Umarım bundan sonra İzmirliler devletin iki önemli ismini karşılamaya giderken korkarak değil heyecanla giderler.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.