İstanbul'da İslam İşbirliği Örgütü Konferansı'nda konuşan Tayyip Erdoğan, dün Tel Rıfat bölgesinde 1 askerin şehit olmasını hatırlatarak, Fırat'ın doğusuna düzenleneceğini duyurduğu harekât kararının ne kadar haklı bir karar oluğunu ifade etti. Erdoğan, "Fırat'ın doğusunu dün vurduk, devamı da gelecek," diye konuştu.
ABD'ye tepki gösteren Erdoğan, "Bizden yeni bir plan istiyorlar. Münbiç hikâyesiyle dikkatimizi dağıtmaya çalışıyorlar. Münbiç Arapların yaşadığı bir bölgedir. Ama terör örgütlerine vermiş durumdalar. Şimdi de diyoruz ki, temizlediniz temizlediniz, çıkarmadığınız takdir de Münbiç'e de gireceğiz" dedi.
Erdoğan, muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin olarak da açıklamada bulundu. "Kaşıkçı cinayetinin failinin kim olduğu bana göre belli" diyen Erdoğan, "Önce bu suçu buraya yıkmanın gayretine girdiler. İşlemleri yaptı ve çıktı dediler, yalan" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kısa bir süre önce önemli bir basın dünyasından malum Cemal Kaşıkçı'nın İstanbulumuzda Suudi Arabistan başkonsolosluğunda öldürülmesi olayı bir kenara atılacak konu değildir. Konu her yönüyle açıktır. Failinin kim olduğu da bana göre belli. Zira İstanbulumuza gönderilen 15 kişinin içinde olduğu çok açık net. Olayın işlendiği yer de belli. Biz, bize gönderilen yetkililere şunu sorduk; Bu 15'in içinde fail var, biliyorsunuz ve siz bu faili çıkarmakta da mahirsiniz. Verdikleri cevap; Şu anda 18 kişiyi tutukladık, daha sonra 22'ye çıkardık. E şimdi failini ortaya çıkarın.
Önce bu suçu buraya yıkmanın gayretine girdiler. İşlemleri yaptı ve çıktı dediler, yalan. Bu sıradan bir insan değil, kalemi olan bir insan. Oradan nişanlısını almadan gitmesi mümkün değil. Daha sonra ileri gittiler, 'Yerli işbirlikçilerle bunu yaptık'. Peki kimdir yerli işbirlikçi, bunu söyleyin. Bunu söylemedikleri gibi 'Böyle bir ifade kullanmadım' diyerek yine yalan söylediler. Biz ses kayıtlarından gelenlerin içinde şu andaki veliaht prensin en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi.
Her şey şu anda gün yüzüne çıkıyor. Ben başsavcımı göndersem, başsavcınızla görüştürür müsünüz? dedi. Geldi, görüştüler ama ipe un serdiler. En ufak bir bilgiyi, belgeyi benim İstanbul Başsavcı'ma vermediler. Çünkü fail ortada bunu biliyorlar. Yardım ve yataklık yapan da onlarda. Haftanın cuma gününde bir grup buraya geliyor, sonra ikinci bir grup geliyor. Operasyonu tamamlıyorlar, işi bitirip gidiyorlar.
"Biz her şeyi açıkça anlattık. İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler, ne yazık ki doların ve Riyalin kurbanı olanlar bu olayı hak ve adalet çerçevesinde söylemediler.
"Petrolün zengini durumunda olan bu ülke ne yazık ki hala kararını veremedi. Fakat hak yerini bulacak. Dün, ABD Senatosu'ndaki gelişmeleri duydunuz. Daha gelişerek devam edecek. Biz ABD'lilere bütün bilgileri verdik. İngilizlere verdik, Almanlara verdik, Suudi Arabistan'a verdik, Fransızlara verdik. Adalet mülkün esasıdır, adalet yerini bulsun diye verdik. uluslararası hukukta da suçun işlendiği yer burası olduğu için 'Verin biz yargılayalım' dedik. Zerre kadar adalet anlayışı olsa 'Ne demek buyurun siz yargılayın' derlerdi. Neden veremiyorlar; bu işin sıçrayacağı yer ortaya çıkıyor. Bizim temennimiz de bu işin gerçek manada ortaya çıkmasıdır.
"Temennimiz bu işin ortaya çıkmasıdır. Sonuna akdar kovalayacağız, ki adalet yerini bulsun.
"Irak'ı ve Suriye'yi DEAŞ'la mücadele görüntüsü altında yakıp yıkanlar ne kadar suçluysa, onlara bu fırsatı verenler de aynı derecede vebal altındadır. Suriye topraklarının 3'te 1'ini işgal altında tutan terör örgütü ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin desteğiyle her türlü hıyaneti gerçekleştiriyor. Biz bu terör örgütüle çok etkili şekilde mücadele ediyoruz. Aslında tüm İslam dünyasının bu örgütle mücadele etmesi gerekiyor. Bizim böyle bir terör örgütüne izin vermemiz düşünülemez. Daha önce Cerablus'ta, Afrin'de, İdlib'de yaptığımız gibi Fırat'ın doğusundaki bölgeleri huzura kavuşturmaya kararlıyız. Nitekim dün akşam Irak'ta operasyonumuzu yaptık. Sincar'da ve Mahmur'un eteklerinde atılan adımlara karşı operasyonumuzu yaptık. Gerisi gelecektir. Oradan tehdit varsa, cevabı verilecek.
"(Fırat'ın doğusuna harekât) Bu terör örgütlerini ya yok edecekler, onlar etmiyorsa biz edeceğiz. Dünkü kalleşçe saldırı aldığımız Fırat'ın doğusu kararının ne kadar doğru olduğunun göstergesidir. Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin 22 üssü var. 20 bin TIR silah geldi. Kime geldi, YPG/PYD'ye geliyor. Bunlar bizim elimize geçince kimler tarafından kime gönderildiğini görüyoruz. Hem insani istihbaratı, hem teknik istihbaratı kullanıyoruz; nerede, ne kadar araç geldi, ne getirdi öğreniyoruz. Bunları bizler ilgililere en üst noktada, Obama'ya da Trump'a da anlatmış insanım. Gereğini yapmıyorlar. Adalet olmayınca, o anda o gören gözler görmez oluyor. Stratejik ortağız, NATO'da beraberiz. Bizimle beraber bu adımları atmayanlar bu tür kuruluşlarla alakası olmayan ülkelere ne yapacaklarını düşünün.
"Bizden yeni bir plan istiyorlar. Münbiç hikâyesiyle dikkatimizi dağıtmaya çalışıyorlar. Münbiç Arapların yaşadığı bir bölgedir. Ama terör örgütlerine vermiş durumdalar. Şimdi de diyoruz ki, temizlediniz temizlediniz, çıkarmadığınız takdir de Münbiç'e de gireceğiz. Türkiye Fırat'ın doğusundaki terör batağına müdahalede yeterince zaman kaybetmiştir. Afrin operasyonunda sahada karşılaştığımız manzara tescillidir. Bu manzara Fırat'ın doğusunda neler yapıldığını, harekete geçmezsek neler olacağının göstergesidir.
"Biz Suriye’de attığımız adımlarla sadece kendi ülkemizin güvenliğini sağlamakla kalmıyoruz, insanlığı da koruyoruz. Hiçbir mezhep fanatiği bu gerçeğin üzerini örtemez. Hakkaniyetle meselenin üstüne eğilen herkes bunu görecektir.
"Üzüntüyle ifade etmek isterim ki İslam toplumlarının çoğunun yönetimleri henüz bu sınamalara dahi maruz kalmayacak derecede adaletten, hukuktan, özgürlüklerden uzak bir görüntü içindedir. Bunu bir öz eleştiri olarak söylüyorum."