CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarını grup toplantısında dinletti. Kılıçdaroğlu, 17 Aralık operasyonunun başlangıcından bugüne kadarki gelişimini özetlediği konuşmasını, dün internete düşen yeni ses kayıtlarını milletvekillerine dinleterek sürdürdü. Daha önce “başçalan” dediği için bazı arkadaşları tarafından eleştirildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu yeni ses kayıtlarıyla bunun doğrulandığını söyledi. Kılıçdaroğlu ses kayıtlarını dinletmeye başladığında grup toplantısını canlı yayınlayan TV kanalları yayınlarını kesti.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle
Bugün yeni bir gün. TC tarihinde de yeni bir gün. İzin verirseniz Anayasanın birkaç maddesine değinmek isterim. Birinci madde Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Ve önemli bir madde; Kanun önünde eşitlik. Anayasa der ki hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz
Seçimle bir iktidar gelir. Devlet olmaz, devleti yönetir. Başbakan’ın görevi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek hak ve menfaatlerini gözetmek. Genel ahlakı ve kamu düzenini muhafaza etmek. Ahlak kavramı Başbakan’ın görevleri arasına girmiş durumdadır. Kendisi topluma örnek olacak.
Yasalar böyle diyor ama gerçek nedir? 17 Aralık 2013’te 2 önemli olay oldu. Birinci olay genç bir çocuk Salih Yiğit Tekin TBMM önünde ‘açım’ diye kendini yaktı ve 10 gün sonra öldü. Hangimiz hatırlıyoruz.
İkinci olayı artık bütün dünya biliyor. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Bilmek istemeyen bir kişi var. Onun da artık cilaları ağır ağır dökülüyor. Utanmıyor da zaten. Farklı bir insan. İnsanlar utanırlar. Ama bunda öyle bir kavramın olmadığını görüyoruz.
Adı yolsuzluğa bulaşan 4 bakan hemen sonrasında bütün programlarını iptal edip Ankara’da kaldılar. Neden? Çünkü müdahale etmeleri gerekiyordu. Kamuoyu baskısı ile 4 bakan istifa etmek zorunda kaldı.
Erdoğan Bayraktar Başbakan’ı suçladı
Biri Başbakan’ı çok açık bir biçimde suçladı: ‘’İstifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyon yayınlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. İmar planlarının büyük bölümü Başbakan’ın talimatıyla yapıldı. Başbakan’ın da istifa etmesi gerekir’’ Bunu söyleyen Erdoğan Bayraktar.
İlk defa bir bakan istifa ederken yolsuzlukların asıl kaynağının Başbakan olduğunu TV’de ifade etti.
Başbakan ‘Oğlum Bilal’in üzerinden bana ulaşmaya çalışıyorlar’ dedi. O zaman toplum bunu kavrayamadı. Bugün o tablo çok daha net önümüzde duruyor. Savcıları ve polisleri değiştirdiler. Emniyet müdürlerini de yıldırım hızıyla değiştirdiler. Başbakan Aksaray Valisi’ni özel uçağıyla getirtti. İçişleri Bakanı yok ortada. Operasyonu yapan Başbakan.
4 Bakanı teslim alan bir Rıza Sarraf. O kadar teslim almış ki 4 bakanı. İçişleri Bakanı, Sarraf’a telefonda ‘Sana bir şey olursa ben önüne yatarım’ diyebilecek kadar kendini satmış bir adam.
Biz şunu bekledik. Başbakan çıkacak TV’ye ‘Yolsuzluğun üzerine sonuna kadar gideceğim’ diyecekti. O zaman biz de ‘Helal olsun. Böyle olur Başbakan’ diyecektik. Ama tam tersini yaptı.
Ve ilk iş talimat verdi: Yargı kararlarını uygulamayın diye
Adalet Bakanı Müsteşarı savcıya telefon açıyor. Biz bunu açıkladık. Tutanağı açıkladık. Sonra öğrendik ki sadece müsteşar değil Adalet Bakanı da telefon etmiş.
Bunlar yetti mi? Fezlekeleri geldi. Fezlekeler bekledi sonra iade edildi. Adalet Bakanı’nın fezlekesi TBMM Başkanlığı’ndan geri iade edildi. Adalet Bakanı’nın fezlekesinin nereye gideceği belli olmadı. Bakanların yolsuzluk fezlekeleri siyasi iktidar tarafından hasır altı ediliyor. Değiştirdikleri savcıları bir kez daha değiştirdiler. Bu da ilk kez oluyor. Apar topar adli kolluk yönetmeliğini değiştirdiler. Önce haber vereceksin, sonra arama yapacaksın dediler. Ve Danıştay bu yönetmeliği iptal etti.
Şimdi önemli bir adım daha atıyorlar. Yasal yollarla elde edilmiş delilleri yasalarla yok etmek istiyorlar
Bunun için bir yargı paketi getirdiler. HSYK, MİT ve İnternet yasasını getirdiler. Bunların hiçbiri Bakanlar kurulunda görüşülen yasa tasarıları değil. Neden? Çünkü zamanları yok. Zamana karşı yarışıyorlar, Bunlar Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu kapatmak için yapılıyor. Yolsuzluğun boyutu o kadar büyük ki bunu örtecek bez yok. Bunların bir bakanı var Babacan demiş ki ‘’Biz de olanı yabancılar anlamakta zorluk çekiyor’’ demiş
Onlar ahlaklı adamlar. Yolsuzluk oldu mu istifa eder. Topluma, inanca saygısı var. Senin gibi saygısız değil ki bunlarBunlar olduğunda Erdoğan için özel bir deyim kullanmıştım Başçalan diye. Ama artık bugün anladık ki kendisi Başçalan Dün internete düşen ses kayıtları tüm gerçeği ortaya koyuyor.