Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Malatya il kongresinde yaptığı konuşmada, muhafazakar demokrat kimlikleriyle 71.5 milyon kişiyi birbirinden ayırmadan milleti bir bütün olarak sarmalayan bir partinin mensupları olduklarını anlatan Erdoğan, Cumhuriyetin en büyük kazanımının demokrasi olduğunu söyledi.
Erdoğan değişim siyasetini yeni baştan ele aldıklarını belirterek “Birbirine uzak görünen sorunların aslında birbiri ile nasıl kördüğüm olduğunu hep birlikte görüyoruz. Sorunların hangi kirli ellerle kördüğüm haline geldiğini görüyorursunuz. 30 yıl tartıştığımız bütün meseleleri halen tartışıyoruz ama çoğu gitti, azı kaldı'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AKP il kongresi için geldiği Malatya'da önce Polisevi'nde Elif Öztemiz ile Harun Hotar'ın kıyılan nikahta bulundu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hatar Göksel'in yeğeni Harun Hotar'ın nikah şahitliğini yapan Başbakan Erdoğan için polis ve özel timler çok sıkı güvenlik önlemi aldı. Basın mensuplarının alınmadığı nikah töreninden sonra Başbakan Erdoğan, partisinin il kongresinin yapıldığı Atatürk Spor Salonu'na geçti.
Kongrenin yapıldığı salonda Anneler Günü için hazırlanan sinevizyon gösterisini izleyen Başbakan Erdoğan'ın gözyaşlarını tutamladığı dikkati çekti. Annesi ile birlikte fotoğraflarını gören Başbakan Erdoğan'ın konuşmasındaki ilk mesajı da Anneler Günü ile ilgili oldu. Sinevizyon gösterisinin herkesi duygulandırdığını belirten Erdoğan, “Bugün Anneler Günü. Onlar bizim varlık sebebimiz. Cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Annelerin ayaklarının altı öpülür. Onların ayaklarının altı koklanır ve ana gibi yar olmaz, en acılı anında onlar çok farklı yaklaşırlar bize. Onun için senede bir gün Anneler Günü. Bizim kültürümüzde yok. Bizim kültürümüzde her an anneler anıdır, Anneler Günü'dür. Ne anaya ne babaya öf bile dedirtmeyeceğiz. Bizim medeniyetimizde buda yoktur. Bu anlayış ile sizlerle bir aradayız'' dedi.
"Sorunların nasıl kördüğüm olduğunu görüyorsunuz''
Yerel seçimde partisinin Malatya'da başarılı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye'nin adalet davasına, kalkınma davasını verdiğiniz büyük destekten dolayı sizlere şahsım ve partim adına teşekkür ediyorum'' dedi. Bir seçimi geride bıraktıklarını, yeni bir atılım ve koşunun başında olduklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke meselelerini yeni baştan ele alıyoruz. Değişim siyasetini yeni baştan ele alıyoruz. Yaptıklarımız ile yetinmiyoruz. Koşmaya devam ediyoruz. Bu teşkilatın bütün mensupları bütün Türkiye'ye yürekten vurgundur. Türkiye'yi kuşatan bütün evrensel değerleri paylaşan milletin değerlerine sahip çıkan bir partinin mensuplarıyız. Muhafazakar demokrat kimliğimizde 71.5 milyon kişiyi birbirinden ayırmadan milleti bir bütün olarak sarmalayan bir partinin mensuplarıyız. Türkiye'nin davası, derdi, meselesi bizim meselemizdir. Birbirine uzak görünen sorunların aslında birbiri ile nasıl kördüğüm olduğunu hep birlikte görüyoruz. Sorunların hangi kirli ellerle kördüğüm haline geldiğini görüyorursunuz. 30 yıl tartıştığımız bütün meseleleri halen tartışıyoruz ama çoğu gitti, azı kaldı. Ferhat gibi aşkımız sevdamız biraz daha büyüyor. Düğümleri çözdükçe medeniyet yolculuğuna devam ettikçe, adalet terazisinden gözümüzü ayırmadıkça Türkiye'nin yıldızı parlıyor.''
“Cumhuriyetin en büyük kazanımı demokrasi''
Salondaki partililerin `Kıskananlar çatlasın' sloganı atmaları üzerine Erdoğan, “Kıskananlar çatlamasın, onları da aramıza alalım daha güçlü olacağız. Bazı gerçekleri bilmiyorlar bilseler onlar da aramıza katılacaklar'' dedi.
Erdoğan, önümüzdeki süreçte çok daha aydınlık günlerin geleceğini belirtitği konuşmasında, “Yeter ki güven, istikrar, adalete sahip çıkalım. Unutmayalım ki Cumhuriyetin en büyük kazanımı demokrasidir'' dedi.
Bugün hala birilerinin çıkıp milletin iradesini, milletin hür tercihini ve milletin verdiği oyu tartışma konusu yaptıklarını söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletin oylarını, AKP'ye olan teveccühü halen içine sindiremeyenler vardır. Bizler milletimizden ağır bir emanet devraldık. Son 4 seçimde milletimiz bize mesuliyeti çok farklı verdi. Bu emanet sadece bize oy verenlerin değil, 71.5 milyonun verdiği bir emanettir. Herkese adaletle yaklaşmak bizim boynumuzun borcudur. Hiç kimsenin mezhebi, etnik kökeni, yaşam tarzı ve inancı ile işimiz olmaz. Alevi, Sünni, Kürt, Çerkez, Abaza ve Boşnak kardeşlerimizin hukuku da bizim omuzlarımızdadır. Ayrıştırmak ve farklılaştırmak bizim siyasetimizde kendine yer bulamaz. Herkes 29 Mart seçiminde verilen mesaj iyi okunmak zorundadır. AKP, 29 Mrt seçimlerinde Türkiye'nin sesi, yüreği ve partisi olmuştur. 7 çoğrafi bölgenin 7'sinde de AKP bölgenin birincisidir. 81 vilayetin 62'sinde gür bir ses ile AKP demiştir. 16 Büyükşehir Belediyesi var, 10'u AKP demiştir. 2947 belediyeden 1459'u AKP demiştir. Bu bizi şımartmıyor, kibirlendirmiyor, rehavete sevk etmiyor. Sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunu görüyoruz. Bu hassasiyetle durmak yok yola devam diyoruz. Biz her zaman dik durucağız, dikleşmeyeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.''
“81 vilayetin tamamına gittim''
Başbakan Erdoğan muhalefete çatanken de seçimler sonrasında `Sahiller kırmızı oldu', `Şehirler kale oldu', `Kaleler düşmedi', `Başbakan Antalya'ya bir daha gitmez' denildiğini hatırlattı.
Erdoğan, “81 Vilayetin tamamına defalarca gittim. Ama buradan ben onlara sesleniyorum. 81 vilayetin 80'inde varım ve varız. Gelin siz de ne olur bütün siyasi partilerin hepsine sesleniyorum, Sivas'ın ötesini de geçin diyorum. Siyaset Türkiye'nin tamamında yapılır. Ama şu ana kadar ne yazık ki gelemedir. Sadece tabela asıp bırakmayın diyorum'' dedi.
“Bizim siyasetimiz farklı''
AKP iktidarının icraatlarını anlatan Erdoğan, enflasyonun yüzde 30'dan yüzde 6'ya indiğini bunu kimsenin konuşmadığını söyledi. Erdoğan, “İnanıyorum bu yıl sonuna kadar bu sıkıntıları aşacak, işsizlikte gerileme başlıyor, başlayacak inşallah daha iyi bir konuma geleceğiz. Ankara'daki siyasi ve sonucu gelmez tartışmalara takılıp kalsaydık bu hizmetleri ve başarıları elde edemezdik. Ankara'nın gündemi ile bizim siyasetimiz farklı'' dedi.
Kabineye dışarıdan Bakan atanması ile ilgili eleştirilere de değinen Erdoğan, “Dışişlerini dışarıdan atadık bundan rahatsız olanlar var. Bizden önceki hükümetler 18 bakan atadı. Bizden önceki iktidar ekonomiden sorumlu bakan olarak Kemal Derviş'i dışarıdan atadı. Türkiye'de bir görevi yoktu. Ama şu anda bakan yaptığımız Davutoğlu başdanışmanım ve Büyükelçilik görevi vardı. Kendi alanında başarılı ile kendini ispatlamış olan bir arkadaşımızdır. Yasalarda yetki var, atadık niye rahatsız oluyorsun'' dedi.
Muhalefetin, kabine değişikliğini eleştirmesine de sert tepki gösteren Erdoğan, “Hükümetin yarısı gitti diye meydanlara koşanlar, 10 yıllardır seçimlerdeki başarısızlıklarına rağmen koltuklarını terk etmeyecek kadar özeleştirilerden yoksunlar. Bu kısır tartışmaların içinde yokuz ve asla almayacağız. Türkiye bizden hizmet bekliyor. Biz her dem tazelenerek güçlenerek kendimizi yenileyerek muhasebemizi yaparak samimiyet içinde hizmet ürütmeye devam edeceğiz'' diye konuştu.
"Bize gurur yakışmaz, biz ehli dil ve ehli gönül olacağız”
Konuşmasının sonurda Antalya'da TOKİ tarafından yaptırılan konutların dağıtımı sırasındaki görüntüleri ailesiyle izlerken ağladıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle dedi.
“Kura çekimini izlerken evde ailece ağladık. Antalya'da TOKİ'nin yaptığı konutların dağıtımı sırasında duygulu anlar vardı. 45 metrekarelik evlere. TOKİ peşinatsız yoksullara ayda 100 TL aidat ile ev sahibi yapmaktadır. Biz teşkilat olarak kendimizle yarışıyoruz, kendi kırdığımız rekorları aşmaya çalışıyoruz. Küskünlüğe, kırgınlığa, husumete ve gönül koymaya vaktimizde yok hakkımız da yok. Bize gurur yakışmaz, biz ehli dil ve ehli gönül olacağız.''
Başbakan Erdoğan, kongre salonundan ayrılırken, kendisine mektup vermek isteyenler aracının peşinden koştu. Mektupları Başbakan'ın korumaları aldı. Valilik ve belediyeyi ziyaret eden Erdoğan, kentten ayrıldı.