Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, selefi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e göndermede bulunarak, "Geçmişte partimiz çatısı altında olup da bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Herkes ağzını açmadan önce nerede bulunduğuna dikkat etmelidir" dedi.
"Bu birlikteliği zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değillerdir. Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar" diyen Erdoğan, "Bu süreçte bize düşen kendi içimizi sağlam tutmak, hedeflerimizden uzaklaşmamaktır. Hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacaklarını açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür ederek, "Sayın Bahçeli'ye milli ve yerli duruşu için teşekkür ediyorum. Şahsım, milletim ve partim adına şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Bölücü terör örgütünün baskısı azaldıkça, vatandaşlarımızla gönül bağımız artıyor. Şimdi, bölücü örgütün Suriye'de terör koridoru oluşturma projesini çökertmeye geldi.
Tarihin sayfalarında kaybolan partilerin ortak özelliği milletten uzaklaştıklarının farkına varamamaları. Geçmişte partimizin çatısı altında olup da şimdi dışarda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur.
Herkes ağzını açmadan önce nerede olduğuna kimlerle aynı safa geçtiğine dikkat etmelidir. Milletimizle birlikte verdiğimiz hayati mücadelede en küçük desteklerini görmediğimiz hatta çoğu zaman karşı tarafta olan kişilerdir. Dünyada, ülkemizde neler oluyor, bununla ilgili sesiniz çıkmayacak. Bir referandum yapılıyor, partimiz evet diyor. Bununla ilgili hayır kampanyası yapıyor şimdi de kendinde söz hakkı görüyor.
"Bu birlikteliği zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değillerdir"
Bu birlikteliği zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değillerdir. Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar. Bu süreçte bize düşen kendi içimizi sağlam tutmak, hedeflerimizden uzaklaşmamaktır. Hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor.
Gündemimizdeki en önemli meselelerden biri de Kudüs. ABD'nin kararının ardından başlattığımız yoğun diplomasi trafiğinin ardından hızla bir çalışma başlattık. İTT zirvesi İslam dünyasının uzun zamandır ilk defa bir konu etrafında kenetlenmesini sağladı. İkircikli davranan ülkeler var, hepsini biliyoruz. Kudüs'ün dünya gündeminin üst sıralarına çıkmasını sağladık.
Bir süredir düşlerimizde görmekle yetindiğimiz Kudüs'ü kalbimizle kucaklayacağımız günler uzak değildir. Bunun birinci şartı Türk milleti olarak birliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmemiz ve İslam dünyasının aynı feraseti gösterebilmesidir.
Sümela Manastırı da restore ediliyor. Ayrımcılık niyetimiz olsa bu işlere niye girelim? Bizim teröre bulaşmamış vatanımızın birliğine inanmış her türlü inanca saygımız vardır. Kudüs Osmanlı'nın elinden çıktığı günden bu yana ne huzur ne barış var. İsrail'in çımarıklıkları bölgeyi ve dünyayı felakete sürüklüyor. Sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, onların haklarını hukuklarını korumaya devam edeceğiz.
AK Parti hükümetleri döneminde kardeş coğrafyalardan başlayarak dünyanın tamamına yayılan bir açılım politikası başlattık.
Suriye ve Irak'taki istikrarsızlıklar bizi hedeflerimizin gerisine düşürse de toplumlar seviyesinde bu bölge ile toplumlar zemininde güçlü bir kucaklaşma yaşadığımızı kimse inkar edemez.
Şimdi önümüzde Latin Amerika ülkeleri var. Çok ciddi atılım politikası ile dünyaya yayılacağız.
Biz hem üzerimize salınan terör örgütlerini tepeleriz, sahada iddiamızı sürdürürüz, hem de asıl hedeflerimizi muhafaza ederiz."