Gündem

Erdoğan: Ortada bir şaibe var, şaibenin ortadan kaldırılması YSK'yı aklayacaktır

"YSK'nın sayın başkanı kendilerine yapılan bu tehdit karşısında neden 'Siz nasıl olur da beni tehdit edersiniz' demiyor?"

04 Mayıs 2019 14:48

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin olağanüstü itirazda bulunduğu İstanbul seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Tayyip Erdoğan'ın hakkı olmayan bir seçimi almak için çalıştığını iddia etmek bize yapılmış en büyük bühtandır" diyen Erdoğan, İstanbul seçimlerinde şaibe olduğunu belirterek, "Ortada bir şaibe ve yolsuzluk var. Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve hem YSK'yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir" diye konuştu.

Erdoğan, Bakırköy'de MÜSİAD 25. Olağan Genel Kurulu ve Genel Merkez Binası Açılış Töreni'nde konuştu. Muhalefet partisi CHP'nin Yüksek Seçim Kurulu'nu (YSK) tehdit ettiğini söyleyen Erdoğan, "Kızılay'a çıkamazsınız' diyorlar. Tehdit ediyorlar. Bırakın bu şekilde bir uyarıyı imada dahi bulunamazsınız der Anayasa'nın 138. maddesi" dedi. Konuşmasının devamında YSK Başkanı Sadi Güven'e seslenen Erdoğan, "Şu anda YSK'nın sayın başkanı kendilerine yapılan bu tehdit karşısında şu ana kadar niçin acaba yazılı bir açıklama yapmak üzere 'Siz nasıl olur da beni tehdit edersiniz' demiyor?" diye sordu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"MÜSİAD'ın yeni hizmet binası tüm mensuplarına, iş dünyamıza, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun diyor, bu temenni ile emeği geçenleri kutluyorum.

Sırf Türkiye'den geldiğimiz için bizi el üstünde tutan insanlarla karşılaşıyoruz. Bu sevginin hiçbir maddi çıkarla, menfaatle elde edilmesi mümkün değildir. Kerameti kendimizde değil ülke olarak yaptığımız işlerde aramalıyız. Ayrıca bu büyük imkân tehditlerin de kesintisiz sürmesine neden oluyor. Akla hayale gelmeyecek saldırılara maruz kaldık.

Türkiye'nin ve demokrasimizin en büyük gücü olan seçimleri tartışma konusu yaparak birliğimizin çimentosunu çatlatma, demirlerini kırma hesabı yapıyorlar. Biz hiçbir zaman milletin iradesinin üzerinde bir irade tanımadık, tanımayacağız. Seçim sürecini yakından takip ediyoruz. Bütün çabamız milletin oyunun kıymetini millete iadedir. Bütün çabamız usulsüzlüklerle yolsuzluklarla evet bir 31 Mart'ı kurban etmek istiyoruz. Bakıyorsunuz ana muhalefetin temsilcileri ne diyorlar, kime diyorlar? YSK'ya diyorlar. 'Kızılay'a çıkamazsınız' diyorlar. Tehdit ediyorlar. Bırakın bu şekilde bir uyarıyı imada dahi bulunamazsınız der Anayasa'nın 138. maddesi. Şu anda YSK'nın sayın başkanı kendilerine yapılan bu tehdit karşısında şu ana kadar niçin acaba yazılı bir açıklama yapmak üzere 'Siz nasıl olur da beni tehdit edersiniz' demiyor? İstanbul ve Ankara'da seçimler yapılmıştır. Bakın biz Ankara'da herhangi bir şey yapmadık. Ama İstanbul'da hilelerle yapılan ileri derece yolsuzluklar var. Ben halkımın oyunun arkasını takip etmek onun sonucunu kovalamak zorundayım. 28 binden 13 bine kadar bu sayımlarda oylar düşüyorsa burada yolsuzluğun olduğu apaçık ortadayken bunu kovalamayalım mı? Vatandaşım bana şunu söylüyor; bu seçim yenilenmeli.

Şimdi kadar sustum ama artık yetti. Yolsuzluk var bu apaçık ortada. Milli irade nasıl bir karar veriyorsa başım gözüm üstüne deriz. Çok açık net, memur noktasında sandıkta memur değil de bankadaki sözleşmeli işçiler o sandıklarda görevlendirilirse bunun üzerinde hâlâ niye düşünüyoruz. Peki, ne diyorlar, bunu bizden kaymakamlar istedi, eğer kaymakam böyle bir yanlış yaptıysa sen bu yanlışı uygulamak ve bu yanlışa hak vermek zorunda değilsin. Yasa 657 diyor ulan bunlar 657 değil bankada çalışan işçi.

Sadece YSK'nın bu şaibeyi ortadan kaldıracak milli iradeye bu zemini hazır olmaktır. Ortada bir yolsuzluk var. Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve hem YSK'yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir. 

Tayyip Erdoğan'ın hakkı olmayan bir seçimi almak için çalıştığını iddia etmek bize yapılmış en büyük bühtandır.

Hak hukuk adalet diyor nerede hak hukuk adalet. Hak hukuk adalet sizin istedikleriniz size sunulunca mı yapılacak. Bütün komisyon seçimleri ortada. Bu komisyonların seçimlerinin nasıl yapılacağı ortada. Biz YSK'nın kararını bekliyoruz. Temenni ediyorum ki adil bir kararla bakın bizim bir tehdidimiz yok biz haşa böyle bir şey demedik Kızılay herkesindir. Ama bunların hayatları böyledir. Sürekli bu tür tehditlerle geçti. Ne yaparlarsa yapsınlar biz adil bir seçim bekliyoruz. Biz sadece milli iradenin gasp edilmesine engel olmaya çalışıyoruz. AK Parti'yi hukuki haklarını kullanmakla suçlayanları geçmişte sandıktan çıkan sonuçlara nasıl savaş açtığını biliyoruz. Bu mesele bir beka meselesidir. Kandil'den nasıl talimatların verildiğini gördünüz. Aynı şekilde Gabar'dan Tendürek'ten nasıl tehditlerin yağdırıldığını gördünüz. Daha şimdiden söylediklerini Kürdistani heyetlerimiz kazandı diyor.

İşte Adalar'da Bay Kemal İstiklal Marşı'nı okurken kendi adayı okumuyor. Adalar yine seçti. Düşünün bu bizim İstiklal Marşı'mız. İstiklal Marşımız karşısında dahi bir duruşu olanlar bir bedel Allah'ın izniyle ödeyecekler. Eninde sonunda büyü bozulacak, takke düşecek. Bunların gerçek düşünceleri kelimelere düşünce milletimiz çevrilen tezgâhı göreceklerdir.

Boşun uğraşmayın siz bizim ittifakımızı bozamayacaksınız. Ve bizler cumhur ittifakı olarak başta sayın bahçeli olmak üzere el ele vererek şu ana kadar nasıl geldiysek bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Yapısal reformların hazırlıklarını hızla yapıyoruz. Bunların bir kısmı KHK'lılarla birlikte, yasa değişiklikleriyle birlikte yürürlüğe girecek.

Enflasyonda tüketici fiyatlarında düşüş eğilimi malum sürüyor. Çarşıdaki pazardaki sıkıntıyı görüyoruz bunları öncelikli hedeflerimiz olarak sıraya aldık."