Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, piyanist Fazıl Say'ın konserine gittiği için "belli bir kesimin linç kampanyası başlattığını" söylerken "Bizim modern sanatlara verdiğimiz değer ortadadır. Bugüne kadar sanatçılar arasında ayrım yapmadığımız gibi sanat türleri arasında da ayrım yapmadık" dedi. Erdoğan, 'bir kesim'in ülkedeki sosyal gerilimi düşürecek çabaları çok öfkelendirdiğini de söyledi.
Beştepe'de mülki idare amirlerine hitap eden Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Ülkemizde bir kesim, cumhurla cumhuriyetin barışmasını kendilerine tehdit olarak algılıyor. Bunlara göre sanat sadece kendilerinin onay verdiği kalıplarda olduğu sanattır. Bunlara göre müzik sadece belli türlerde olduğu sürece değerlidir.
"Sosyal gerilimi düşürecek çabalar"
Ülkemizde sosyal gerilimi düşürecek çabalar bazılarını çok öfkelendiriyor. Bu kesimler kendi ipoteklerinde olduklarını düşündükleri alanlarda başkalarının varlık göstermesini söz söylemesini kabul edemiyor. Bunlara göre sanatçı kendilerine hizmet ettiği sürece sanatçıdır.Kalıplarına sığmayan herşeye düşmanlık etmeyi muhaliflik sanarlar. Biz milletimizin safında yer alarak yolumuza devam edeceğiz.
"Sanatçılar arasında ayrım yapmadık"
Sayın Fazıl Say'ın konserine iştirak ettim. Bu konserde gerçekten güzel bir müzik ziyafetini hep beraber yaşadık. Cumhurbaşkanı olarak o gece ülkemizi uluslararası alanda temsil eden sanatçımızın yanında bulunmaktan memnuniyet duydum. Konser daveti şahsıma ulaştığı andan itibaren linç kampanyası başlattılar. Bizim modern sanatlara verdiğimiz değer ortadadır. Bugüne kadar sanatçılar arasında ayrım yapmadığımız gibi sanat türleri arasında da ayrım yapmadık.
"Bağrımıza bastık"
Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a, Sezai Karakoç’tan İdris Küçükömer’e, Evliya Çelebi’den Ahmed-i Hâni’ye, merhum Müslüm Gürses’ten Bozkırın Tezenesi rahmetli Neşet Ertaş’a kadar bu toprakların yetiştirdiği bütün değerleri ayrım yapmadan bağrımıza bastık.
Kaymakam için öyle 8 saat mesai yok. Kaymakam vatandaşıyla yatar, vatandaşıyla kalkar, biz de öyleyiz.
Türk dizileri dünyanın 156 ülkesine ihraç ediliyor ve yaklaşık 500 milyon kişi tarafından izleniyor, ABD’den sonra ikinci sıradayız.
31 Mart'ta tarihi bir yerel seçim yaşayacağız, kaymakamlarımız ilçelerdeki en önemli sorumluluğu yüklenecek
