-ERDOĞAN: LÜTFEN OYUNDAN UZAK KALMAYIN İSTANBUL (A.A) - 27.02.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "hayat sadece dersten, sınavdan, test sorularından, dershaneden ibaret değil. oyun oynamak, dinlenmek en tabii hakkınız. lütfen oyundan uzak kalmayın, evlerinize kapanıp sokakları boş bırakmayın. Bisikletinizi, misketlerinizi, tornetlerinizi, sınavlar ve bilgisayar uğruna lütfen feda etmeyin" dedi. Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi''nin kapanışında yaptığı konuşmada, gelecekte Türkiye'nin siyasi idari kadrolarında, üniversitelerinde, okullarında, hastanelerinde çocukların görev alacağını belirterek, ''Yarın, işçiler, memurlar, doktorlar, hemşireler, mühendisler, mimarlar olarak bu ülkeye sizler yön vereceksiniz. Bizler size ne kadar iyi bir ülke bırakabilirsek, kendimizi o kadar başarılı addederiz. Bizler size ne kadar güzel imkanlar sunabilirsek, kendimizi o kadar bahtiyar kabul ederiz'' dedi. Bir anne için çocuğun, bir çocuk için annenin güzel, kutsal ve önemli olduğunu ve bunu çok iyi bildiklerini dile getiren Erdoğan, ''Bir anne çocuğuna nasıl titrerse, yavrusu için nasıl bir meşakkate göğüs gererse biz de sizin için çalışıyor, sizin üzerinize titriyor, size daha iyi bir gelecek bırakmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz'' diye konuştu. -''8 YILDA 160 BİN YENİ DERSLİK AÇTIK''- Eğitimin bir çocuk için en temel ve en önemli hak olduğuna inandıklarını, 8 yıl boyunca çocuklara en yaygın, en kaliteli eğitim imkanları sunma gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İstedik ki batıdaki çocuklar hangi imkanlara sahipse, bizim çocuklarımız da aynı imkanlara sahip olsun. Gelişmiş ülkelerde çocuklar nasıl eğitim görüyorsa, bizim çocuklarımız da aynı kalitede eğitim görsün. Sadece bazı illerde bazı bölgelerde değil, Türkiye'nin her köşesindeki çocuğumuz en iyi eğitim hizmetine kavuşsun istedik. 2005 yılı ve sonrasında bütçeden eğitime ayrılan pay, tarihinde ilk kez en büyük pay oldu. Yeter ki çocuklarımız okusun dedik. Yeter ki çocuklarımız en güzel eğitimi alsın dedik ve her yıl en büyük yatırımı eğitime yapıyoruz. 8 yılda Türkiye genelinde 160 bin yeni derslik açtık, okullarımıza yaklaşık bir milyon bilgisayar gönderdik. 'Fatih' isminde bir proje başlattık. Şimdi artık okullara değil, sınıflara kadar bilgisayar gönderiyor, kademe kademe tüm sınıflardaki kara tahtaları akıllı tahtalarla değiştiriyoruz.'' -''DERS KİTABI SORUNUNA KÖKLÜ ÇÖZÜM GETİRDİK''- Ders kitabı sorununa köklü bir çözüm getirdiklerini belirten Erdoğan, artık çocukların okullar açıldığında sıraların üzerinde ders kitaplarını ücretsiz olarak bulduğunu anımsattı. Çocukların, okullarını bitirdiklerinde dünya üniversiteleriyle boy ölçüşecek üniversitelerde eğitim görmesini istediklerini ve 8 yılda 80 yeni üniversite kurarak, bütün şehirlere üniversite kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, yoksul, imkanı olmayan öğrencileri, onların ailelerini asla kendi kaderlerine terk etmediklerini, burslar, yurtlar, krediler, annelere teslim edilen katkılarla çocukların okumasını her aşamada desteklediklerini ve destekleyeceklerini söyledi. Özürlü çocukları ve onların ailelerini de yalnız bırakmadıklarını, eğitimleri için maddi manevi her türlü imkanı seferber ettiklerini belirten Erdoğan, ''Anne-babaları tarafından geçmişte ve bugün okula gönderilmeyen, okuma-yazma bilmeyen 350 bin kız çocuğumuzu, onların annelerini okullarla buluşturduk, okuma-yazma öğrettik. Önceki hafta Milli Eğitim Bakanımız da açıkladı, babası-annesi okula göndermeyen her çocuk 444 83 83 numaralı telefonu arasın, 'beni okula göndermiyorlar' desin. Hemen onlara yardım elimizi uzatacağız'' diye konuştu. -''HAKLARINIZ ANAYASAL TEMİNAT ALTINDADIR'' Sadece eğitim noktasında değil, çocukların en kaliteli sağlık hizmetlerini alabilmesi için, haklarını yasal ve anayasal güvenceye kavuşturmak için de önemli adımlar attıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası alanında yaptığımız reformla artık 18 yaşından küçük her çocuğumuz, sosyal güvenlik kapsamı altında, aile hekimliği başta olmak üzere tüm aile fertlerine artık doğuştan itibaren genel sağlık hizmetinden istifade imkanını hazırlıyoruz. Sağlıklı bireylerin yetişmesi için salgın hastalıklara karşı daha güçlü mücadele ediyor, her çocuğun aşılanması, düzenli kontrollerinin yapılması için azami dikkat gösteriyoruz. 2005 yılında çıkardığımız yasayla istismarın, ihmalin önüne geçiyoruz. 2010 yılında yaptığımız anayasal değişiklikle çocuklara pozitif ayrımcılık getirdik. Artık sizin haklarınız anayasal teminat altındadır. Anayasa'nın 41. maddesi ailenin korunmasını düzenliyordu. Biz buna çocuk haklarını da ekledik. Bütün bunlarla birlikte inşa ettiğimiz yolları en çok da sizin için inşa ediyoruz. Yaptığımız konutları en çok da sizin için yapıyoruz. Ekonomideki, dış politikadaki iyileşmeleri, sizleri düşünerek büyük bir heyecanla gerçekleştiriyoruz. Bizlerin bugün yaptıklarını şu anki nesillerden ziyade, geleceğin çocukları daha iyi takdir edecekler. Eğer onlarla bu refah düzeyi yüksek Türkiye'yi, belki biz ebedi alemde olacağız ama paylaşabilirsek ne mutlu bizlere. Eğer onlara adil, müreffeh, gelişmiş, özgür bir dünya bırakabilirsek, hazırlayabilirsek bizi hayır duasıyla anacaklar, 'Allah razı olsun' diyecekler ya o bize yeter. Çünkü bizler sadece geçmiş nesillerin emanetini değil, gelecek nesillerin emanetini taşıdığımıza inanıyoruz, bu inançla hareket ediyoruz.'' Başbakan, Erdoğan, ''Sizler çok büyük bir ülkenin çocuklarısınız. Tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle büyük bir ülkenin, büyük bir milletin evlatlarısınız'' diyerek, büyük dedelerinin çocuklara bağımsız, hür bir ülke bırakmak için şehit olduklarını söyledi. ''Bizler, bizler kadar sizler, dedelerimizin, ninelerimizin bize miras bıraktığı bu emaneti omuzlarımızda taşıyoruz'' şeklinde konuşan Erdoğan, şehit olan dedelerin torunlarına sadece vatan bırakmakla kalmadığını, zengin bir kültür, gurur duyulacak bir medeniyet, şanlı bir tarih emanet ettiğini de vurguladı. Çocukların geçmişini ne kadar iyi öğrenirse, geleceği de o kadar sağlıklı inşa edeceğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: ''Unutmayın üç kıta üzerinde çil çil kubbeler inşa eden Mimar Sinan da bir çocuktu. İstanbul'u fetheden, çok geniş bir coğrafyayı adaletle idare eden Fatih de sizler gibi bir çocuktu. İsimlerini dünya tarihine yazdırmış olan Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli de sizler gibi bir çocuktu. Bilimde dünyaya yön veren Hazerfen, İbni Sina, Ali Kuşçu, Piri Reis birer çocuktu. En güzel şiirleri yazmış olan Fuzuli, Nedim, İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif, en güzel çocuk hikayelerini yazan Ömer Seyfettin, unutmayın birer çocuktu. Unutmayınız ki İstiklal Savaşımızın Başkumandanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal de bir çocuktu. Onlar dünyaya büyük bir ülkenin çocukları, gençleri olarak baktılar. Onlar dünyaya, büyük bir ülkenin penceresinden baktılar, kendilerini yetiştirdiler, büyük düşündüler ve büyük işler başardılar. Sizler her biriniz, Mimar Sinan olacak ruha sahipsiniz, sizler Fatih'in İstanbul'u feth ettiği yaştasınız.'' -''OYUN OYNAMAK EN TABİİ HAKKINIZ''- Çocukların, geleceğin Mehmet Akifleri, Süleymanları, Mustafa Kemalleri olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ''İşte onun için yaşınız ne kadar küçük de olsa, büyük bir ülkenin çocukları olarak büyük düşünmenizi tavsiye ediyorum. Size sunduğumuz eğitim imkanlarını, en iyi şekilde kullanmanızı, sosyal imkanlardan en iyi şekilde istifade etmenizi sizlerden rica ediyorum. Hayat sadece dersten, sadece sınavdan ibaret değil sevgili çocuklar. Bunu sizlere söylediğim kadar anne-babalarınıza, öğretmenlerinize de söylüyorum. Oyun oynamak, dinlenmek en tabii hakkınız. Lütfen oyundan uzak kalmayın, evlerinize kapanıp sokakları boş bırakmayın. Bisikletinizi, misketlerinizi, tornetlerinizi, sınavlar ve bilgisayar uğruna lütfen feda etmeyin. Sosyalleşmekten, aktif olmaktan, memleket meselelerini dert edinmekten çekinmeyin. İnanın yarın büyüdüğünüzde tornete binemeyecek, misket oynayamayacak, sokaklarda cıvıl cıvıl koşamayacaksınız. Yaşamadığınız için de belki çok hayıflanacaksınız, onun için oyunu ihmal etmeyin, lütfen ertelemeyin. Çünkü bugünü kaybederseniz yarını bir daha bulamayacaksınız.'' -''ELİNİZDEKİNİ, OLMAYANLARLA PAYLAŞMASINI BİLİNİZ''- Büyük bir ülkenin büyük çocukları olarak, Türkiye'de yaşayan çocukların çevresiyle, ülkesiyle, dünya ile de ilgilenmesini istediğini belirten Erdoğan, ''Sokağa çıktığınızda sizler gibi olan, sizlerin yaşında olan ama mendil satan, arabaların camını temizleyen, kağıt toplayan, hatta belki sokaklarda yatan yaşıtlarınızı göreceksiniz. Bazı çocukların sizlerle aynı imkana sahip olmadığını, bazen anne ve babalarının dahi olmadığını göreceksiniz. Bazı kardeşlerinizin, arkadaşlarınızın da sizlere benzemediğini, farklı olduğunu göreceksiniz. Bazı çocukların engelli olduklarını ya da sizin karşılaşmadığınız zorluklarla mücadele ettiğini göreceksiniz. Daha küresel ölçekte farklı renkleri olan, farklı diller konuşan çocuklar görecek, belki onlarla tanışacaksınız. Biz her çocuğun kendisini çocuk hissetmesi için elimizden gelenden fazlasını yapıyoruz ama yeterli değil daha fazlasını yapacağız. Her çocuğumuza aile sıcaklığını, anne-baba şefkatini yaşatmak için azami gayret sarf ediyoruz. Ama size bir tavsiyem var; elinizdekini, olmayanlarla muhakkak paylaşmasını biliniz'' diye konuştu. -''İHTİYAÇ İÇİNDEKİ ÇOCUKLARIN DERDİNİ KENDİMİZE DERT EDİNİYORUZ''- Hiç kimseyi sokakta bırakmamak, hiç kimseyi kendi haline terk etmemek için, her birine sahip çıkmak için Sevgi Evleri'ni sürekli olarak inşa ettiklerini, aile ortamında bu yavruların yetişmesini istediklerini belirten Erdoğan, ''Biz ihtiyaç içindeki çocukların derdini kendimize dert ediniyor ve onları bağrımıza basmak için çırpınıyoruz. Geleceğin büyükleri olarak sizlerin de çevrenize bu nazarla bakmanızı rica ediyorum. Dünyanın tüm çocuklarına sevgi nazarıyla bakmanızı özellikle istiyorum. Akşam yattığınızda Afrika'nın yoksul çocukları için, Libya'nın, Filistin'in zor durumdaki çocukları için, anne-babasız kalmış çocuklar, özürlü çocuklar, oyun oynayamayan, oyuncak, ilaç, ekmek, şeker bulamayan çocuklar için dua etmenizi özellikle sizlerden istiyorum. Türkiye'nin çocukları olarak, dünyanın ilk ve tek çocuk bayramına sahip çocukları olarak, tüm dünya çocuklarını sevgiyle kucaklamanızı sizlerden istiyorum'' dedi. Çocukların her şeyin en iyisini, en güzelini hak ettiğini, Türkiye'yi çocuklar için büyütmeye devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, ''Bizim yaşayamadıklarımızı sizlerin yaşaması için, bizden çok daha iyi imkanlara kavuşmanız için ter dökmeye devam edeceğiz. Sizlere daha aydınlık bir Türkiye bırakmak için her türlü gayreti göstereceğiz. Her şeyi geleceğiniz, yarınlarınız, sizler için yapıyoruz. Biz size en güzel şekilde örnek olacak, size dünden daha güzel, bugünden daha büyük bir gelişmiş ülke, bir gelişmiş Türkiye emanet edecek, onu daha yukarı taşımanızı sizlerden bekleyeceğiz. Haklarınızı daha ileri seviyelere taşımak için özellikle bu gayreti gösterenlere sizlerin huzurunda şükranlarımı sunuyorum'' diye konuştu. -ERDOĞAN PROTESTOCU ÖĞRENCİLERLE GÖRÜŞTÜ- Başbakan Erdoğan, ''1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi''nin aydınlık yarınlara vesile olmasını, her çocuğun çocukluğunu doya doya yaşamasın temenni ettiğini, Çocuk Vakfı'na çocukların ''Mustafa Amcası'' Mustafa Ruhi Şirin'e özellikle teşekkür ettiğini kaydetti. Daha sonra kongreye katılan 81 ildeki çocukların temsilcileri sahneye çıkarak, Başbakan Erdoğan'a strateji belgesini sundu. Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında eğitim ve dershane sistemini protesto eden iki kız öğrenciyle görüşerek, sorunlarını dinlediği ve Türkiye'deki eğitim süreci hakkında bilgi verdiği öğrenildi.