Gündem

Erdoğan: Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımadık ve tanımayacağız

"Ukrayna’da Türk diline ve kültürüne yönelik büyük ilgiye cevap vermek için Yunus Emre Kültür Merkezi açıyoruz"

09 Ekim 2017 21:57

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin Türkiye'den yapılacak vize başvurularını süresiz olarak durdurma kararına ilişkin ilk kez konuştu. İsim vermeden ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un tutuklanmasına atıfta bulunan Erdoğan "Biz bir kabile devleti değiliz" ifadelerini kullandı. 

Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, Kırım'ın Rusya tarafından ilhak edilmesine ilikşin de “Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımadık ve tanımayacağız” değerlendirmesinde bulundu. 

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanı ve değerli dostum Poroşenko, saygıdeğer bakanlarımız, kıymetli basın mensupları sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Türkiye – Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik toplantısı altıncı kez bir araya geliyor.

Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlikten ötürü değerli dostum Poroşenko ve ekibine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Bu önemli toplantının ülkelerimiz ve bölgelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Dostumuz, komşumuz ve stratejik ortağımız Ukrayna ile ilişkilerimiz her geçen gün gelişiyor. Evet, 25’inci yıl dönümündeyiz. Geride kalan çeyrek asırda ilişkilerimizin en temel unsurları, dostluk dayanışma ve işbirliği olmuştur.

Ukrayna bölgemizin istikrar, güvenlik ve barışı noktasında kilit ülkelerden biridir. Bu itibarla biz ikili ilişkilerimize hep stratejik bir vizyonla yaklaştık. Ukrayna’yı daha 2003 yılında öncelikli ülkelerden biri ilan ettik. 2011’de de stratejik konseyi kurarak ilişkileri en üst seviyeye çıkardık. 2012’de yürürlüğe giren vize muafiyeti anlaşmasının ardından bu yıl kimlikle seyahat imkanını başlattık.

Bugün gerek ikili, gerekse heyetler arasında yapmış olduğumuz görüşmelerde ilişkilerimizi kapsamlı bir şekilde ele alma imkanı bulduk.

“Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımadık ve tanımayacağız”

Ve Karadeniz havzasının güvenliği dahil olmak üzere, ülkemizi ilgilendiren uluslararası ve bölgesel konuları enine boyuna mütalaa ettik. Değerli dostumla bu konularda eşgüdüm ve istişare halinde hareket etme halinde mutabık kaldık. Sayın Poroşenko’ya Türkiye’nin Ukrayna’nın egemenliğini, Kırım dahil toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini desteklemeye devam edeceğini bir kez daha ifade ettim.

Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımadık ve tanımayacağız. Ukrayna’nın ülkelerine sadakalarını tamamlamış Kırım Tatar’larına verdiği destekten ötürü memnuniyet duyuyoruz. Soydaşlarımızın durumunu yakından takip etmeye ve bu konuyu uluslararası kamuoyunun gündeminde tutmaya devam edeceğiz. Bu konuda Ukrayna ile eşgüdüm halinde çalışmaya devam edeceğiz.

Tabi Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalarında bir an önce sona ermesi en büyük dileğimizdir. Sorunun ancak uluslararası hukuk ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözüme kavuşabileceğine inanıyoruz.

Bu çerçevede Minsk sürecini destekliyoruz. Ukrayna halkı kendi kararlarını kendisi veren, demokratik, müreffeh, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir ülkede yaşama arzusunu ortaya koymuştur. Bu arzuya herkesin saygı duyması gerekir. Biz bu çerçevede zorlu bir dönemde ortaya konan reform ve dönüşüm çabalarını önemsiyoruz. Bu çabaları desteklemeye de devam edeceğiz. Güçlü bir Ukrayna ülkemizin çıkarına olduğu gibi bölgesel barış ve düzen için de bir ihtiyaçtır.

10 milyar hedefi

2015 yılında ikili ticaretimizi 2023 yılı itibariyle çok ciddi bir katlamayla yüksek bir seviyeye çıkarma kararı aldık. 10 milyar seviyesine çıkarma kararlılığını gösterdik. Arzu ettiğimiz seviyeye çıkabilmek için tabi ki çok çalışacağız. Az önce sayın Başkan da ifade ettiler bu konuda öncelikli olarak serbest ticaret anlaşmasını bir an önce sonuçlandırmalıyız. Artık bunu uygulamaya geçirmeliyiz. Sayın dostum Poroşenko ile bu konularda mutabıkız.

Bugün ayrıca yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasıyla çifte vergilerin önlenmesi anlaşmasının imzalanmasından memnuniyet duyuyorum. Görüşmelerimizde ulaştırma, enerji, askeri ilişkiler, savunma sanayii, eğitim ve kültür alanlarında işbirliğimizi ilerletmek için atacağımız adımları ele aldık.

"Bugün buradan bir müjdeyi paylaşmak isterim"

Bugün buradan bir müjdeyi de ekranları başında bizi izleyen milletimle de paylaşmak isterim. Ukrayna’da Türk diline ve kültürüne yönelik büyük ilgiye cevap vermek için Yunus Emre Kültür Merkezi açıyoruz. Ukraynalı dostlarımıza başta sayın başkan olmak üzere bu desteklerinden ötürü ayrıca teşekkür ediyorum.

Ülkemiz geçtiğimiz yıl 250 insanını şehit verme pahasına darbe girişimini başarısız çıkardı. FETÖ örgütü dünyanın bir çok ülkesinde farklı isimler altında faaliyet gösteriyor. Maalesef eğitim kurumları bu yapının en önemli militan devşirme kaynaklarından biridir. Bu örgütle mücadele konusunda atabileceğimiz adımları da sayın dostum Poroşenko ile konuştuk.

Netice olarak Türkiye ve Ukrayna ilişkilerini daha ileri mertebeye taşıma konusunda hemfikirdir. Bugün yaptığımız görüşmeler ve atılan 9 anlaşmanın imzası bu iradeyi göstermesi bakımından çok çok önemlidir. İnşallah önümüzdeki dönemde Türk ve Ukrayna halklarının daha da yakınlaştığını göreceğiz.

Vize krizine ilk yorum

Bu kara her şeyden önce üzüntü verici. Ankara’da Büyükelçiliğin böyle bir karar alarak uygulamaya sokması üzüntü verici. Dışişleri Bakanlığımız yetkilileri bunu duydukların anda muhataplarını aramışlardır. Tabii bakanımız bana bu konuyu ilettiği anda kendilerine ben sadece şunu söyledim. Türkiye bir hukuk devletidir. Biz bir kabile değiliz. Biz kabile devleti de değiliz. Onların açıkladığı metin ne ise mütekabiliyet esasına dayalı olarak o metnin karşı metnini aynen bizim de Amerika’da yine büyükelçimiz anında açıklasın. Süreç bundan ibaret.

Poroşenko'nun açıklamaları

Poroşenko toplantıda şunları söyledi:

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve heyetini Ukrayna’da ağırlamaktan son derece memnuniyet duyuyorum. Bugünkü görüşmemizin tarihi bir boyutu var. Bu sene iki ilişkilerimizin 25’nci yıl dönümünü kutluyoruz. Gerçek stratejik ortaklığa ulaşmıştık. Bunun dışında da ülkemizin karşılaştığı meydan okumalarla mücadele de var. Biraz önce Ukrayna ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yüksek düzeyli stratejik konseyin altıncı toplantısını yapmıştık. Toplantıda güvenilir ve yapıcı bir hava hakimdi. Böyle bir yaklaşım için Türk ortaklarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Stratejik konseyin toplantısı, bütün konuları ele alma imkanı sağlıyor. Ve aynı zamanda yakın zaman için yön belirliyor. Bunun için çalıştık. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne karşı desteği için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Maalesef bütün barışçıl inisiyatiflere rağmen Rusya Federasyonu’nun saldırısı ve Ukrayna Kırım’ının işgali devam ediyor.

Arama ve tutuklamalar, baskın ve zulümler işgalcilerin politikasını kabul etmeyenlerin yerlerinden çıkarılması, maalesef işgal altındaki Kırım’da her gün yer alan şeylerdir.

Yarım adada özellikle Kırım Tatarları baskı altındadır. Siyasi baskı kurbanlarının listesi gittikçe çoğalmaktadır. Rusya uluslararası hukuka saygı yenileyerek BM Genel Kurulu’nun 19 Aralık 2016 tarihli kararını yerine getirmeli ve son derece önemli olan geçici eylemlerini de yerine getirmelidir.

Bugün heyetler detaylı şekilde ticari yatırım alanlarında işbirliğini ele almışlardır. Ukrayna ekonomisinde Türk yatırımlarının hacmi de arttı. Türkiye Ukrayna’nın 5 en büyük ticaret ortağı arasında yer aldı. Uzun zamandır beklenen yatırımların korunmasıyla ilgili anlaşmalar bizim ikili işbirliğimize daha da ivme verecek. Savunma sanayii, havacılık ve uzaycılık alanında işbirliğimiz gittikçe derinleşmektedir.

Mevlana’nın sözleriyle sözlerime son vermek istiyorum “Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.”

Türkiye Cumhurbaşkanı, benim dostuma, sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim.