Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de 10 Kasım’daki yapılan demokratik açılımın öngörüşmesi sırası “Ey Atatürk, izindeyiz, eserin sahipsiz kalmadı” yazılı pankart açan CHP’lilere çok sert çıktı. Erdoğan, “Yahu Atatürk mezardan kalksa ilk defedeceği sizlersiniz! Slogan eski, söylediklerini hatırlayamıyor bunlar. Hiçbir zaman söyleyecek lafları olmadı. Onun için de dün gördünüz, Genel Kurul salonunu terk ettiler” dedi.
Terörle mücadele sırasında “kanlı bir pazar” oluştuğunu da vurgulayan Erdoğan, “Silahlar sustuğu zaman, bu piyasanın rantçıları işsiz kalacak” diye konuştu.
Malatya’da dün Beydağı Ağaçlandırma Projesi ve Malatyapark Alışveriş Merkezi ortak açılışına katılan Erdoğan, şu mesajları verdi:
MAKAM VE RÜTBELERİ FEDA EDERİZ: Biz bütün makamları feda etmeye hazırız.Yeter ki bir damla dahi şehit kanı akmasın. Biz hasbiyiz, hesabi değiliz. ‘Bayrağa sarılı tabutlar gelsin de çığırtkanlık yapalım, bağıralım çağıralım, işaretlerle beraber bunu ranta dönüştürelim’ diyen bir anlayışın da mensubu değiliz. Muhalefetin ortaya attığı iddialar yalan ve iftira.
TERÖRİSTLE PAZARLIK: Tarihimizde hiçbir zaman teröristlerle, bölücülerle, asilerle pazarlık yapmadık. Bunu yapanlar önce karşılarında beni ve partimi bulurlar.
İŞSİZ KALACAKLAR: 25 yıldır terörle mücadelenin bu ülkeye maliyeti yaklaşık 300 milyar dolar. Bu 25 yılda terörün lobisi, piyasası, pazarı oluştu. Bu kanlı piyasadan şu anda ekmek yiyenler var, siyasi çıkar sağlayanlar var. Biz hasbiyiz, hesabi değilizTerör bittiğinde, silahlar sustuğu zaman, gençler dağa çıkmadığı zaman, analar ağlamadığı zaman işte bu kanlı piyasanın rantçıları işsiz kalacak. O zaman şehit cenazelerini istismar edemeyecekler. Habur’da, Diyarbakır’da gördüğünüz manzara işte bu istismarcıların çıkardığı tablodur.
Daha sonra belediye binasındaki Ak Parti Siyaset Akademisi’nde de konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
BAYKAL HAZMEDECEK: Hani Sayın Baykal anlamakta zorluk çekiyor. ’Hazmettire hazmettire’ ifadem var ya. O, hazım olayını sadece sofrada anlıyor galiba. Ama inşallah milletim ona da bunu hazmettirecek.
O CEVABI ALIRSIN: MHP Genel Başkanı’ndan üç kez randevu talep ettim. Lütfedip randevu vermedi. Eğer sen Tayyip Erdoğan’a ’Bölücü terör örgütünün başı ile el ele, kol kola geziyor’ dersen, o cevabı alırsın.
‘Gerekirse dağa çıkarız’ diyor. Çık bakalım, arkandan kaç kişi gelir?”
Erdoğan, İnönü Üniversitesi’ndeki toplu açılış töreninde ise üniversiteleri demokrasiden kopmakla suçlayarak “Halk iradesinin hiçbir şey ifade etmediğini savunan zihniyetlerin elinde kalıyorlar” dedi.
Başbakan’ın Malatyalı şairleri
Erdoğan konuşmasında Malatyalı iki şairin mısralarından da alıntılar yaptı.
NİYAZİ MISRİ: 8 Şubat 1618’de Malatya’nın Soğanlı köyünde dünyaya geldi. Babası önde gelen Nakşbendiyye tarikatı mensubu Soğancızade Ali Çelebi. Ordunun maneviyatını yükseltmek için Sultan IV. Mehmet tarafından Lehistan seferine götürüldü. Türkçe ve Arapça manzum ve mensur 10 ciltten fazla eseri var.
OSMAN HULUSİ: 1914-1990 yılları arasında Darende’de yaşadı. 42 yıl Somuncu Baba Camii’nde görev yaptı. Hz. Muhammed’in soyundan geldiği belirtiliyor.
Tarihi kırılma yaşanıyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gün TBMM Genel Kurulu’ndaki demokratik açılım görüşmeleri için, “Görüşmeler tarihi bir kırılmaydı
PKK, 25 yıldır silahla elde edemediğini bu iktidarın elbirliği ile elde etmek üzere. Bugüne kadar binlerce şehit verdik. Ve bunu başaramadılar. Ancak dünkü (önceki günkü) toplantıda istikamet tersine döndü” dedi.
Baykal, dün Burdur’da Karamanlı Belediyesi’ni ziyaretinde özetle şu açıklamalarda bulundu:
DEVLET ELİYLE BÖLÜCÜLÜK: Bugüne kadar hiç bu kadar elle tutulabilir hiç bir açıklama yapılmamıştı. Ancak dün (önceki gün) de açılımın iç yüzü gözden kaçırılmaya çalışıldı. Başbakan açıkça konuşmadı. Gerçekler dürüstçe ifade edilmedi. Hükümet açılımı bir demokratikleşme olarak sunmaya ve kamufle etmeye çalışıyor fakat demokrasiyle ilgisi yok. Demokrasi ayrı, bölücülük ayrıdır. Devlet eliyle bölücülük süreci başlatılmıştır.
KIRILMA NOKTASI: ‘Etnik kimlik bir sosyoloji olarak değil, bir devlet eliyle resmi gerçek olarak kabul edilmeli ve bu uygulanmalıdır denilerek’ çok önemli bir kırılma noktasına Türkiye sürükleniyor.
Eğer bu uygulanırsa ve başarıyla sürdürülürse çok ağır sonuçlar ortaya çıkar. Etnik ayrıştırmaya yönelik bu hükümet dünkü toplantıda düğmeye basmıştır. Bu Türkiye’yi çok tehlikeli bir etnik ayrıştırma sürecine itmiştir.
TALİMATI KİM VERDİ?: Etnik kimlikleri devlet muhatap alırsa, ayrıştırma sürecine girilmiştir. PKK bu süreçte nerede duruyor? Bu politikanın ardında kimler var? Bu talimatları kim, nereden verdi?