Politika

Erdoğan: IMF’nin isteklerine boyun eğmeyiz

Başbakan Erdoğan, IMF ile biran önce anlaşılması yönündeki çağrılara karşı çıkarak, “Kriz döneminde, IMF’nin isteklerine boyun eğerek, yarınları

26 Ekim 2008 03:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer teröre destek verenler, eğer terörün yandaşları, kalkıp da 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları içerisinde Başbakan’ın herhangi bir il'e gidişini engelleme gayreti içine giriyorlarsa boşuna. Her metrekaresine gideriz, gideceğiz. Çalışacağız, yatırımlarımızı yapacağız” dedi.

Başbakan Erdoğan, AKP Altındağ İlçe Kongresi’nde konuştu. Erdoğan, aynı zamanda açılışını yaptığı Karapürçek Kongre ve Spor Salonu’ndaki Altındağ İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Altındağ ilçesinin Ankara ve Türkiye için önemine değindi.

‘Tunceli’ye başbakan pek gidemezdi’

Tunceli’deki dünkü temaslarını anlatan Erdoğan, “Tunceli’ye bugüne kadar Başbakan, pek gitmezdi. Başbakan olarak benim Tunceli’ye ikinci gidişim. Daha önce bir de Genel Başkan olarak gittim. Üç kez uğradım, gittim, açılışlar yaptım” dedi.

Başbakan Erdoğan, gelecek hafta Van ve Hakkâri’ye gideceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer teröre destek verenler, eğer terörün yandaşları kalkıp da 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları içerisinde Başbakan’ın herhangi bir il'e gidişini engelleme gayreti içine giriyorlarsa boşuna. Her metrekaresine gideriz, gideceğiz. Çalışacağız, yatırımlarımızı yapacağız. Bizi bu ülkede herhangi bir vatandaşımızdan koparmak mümkün değil. İster Türk olsun, ister Kürt olsun, ister Laz olsun, ister Çerkez olsun, ister Boşnak olsun, ister Arnavut olsun, ister Zaza olsun. Ne olursa olsun. Dedim ya biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki, Yunus’un diliyle, ‘yaradılanı yaradandan ötürü severiz' Ve PKK terör örgütü bizi Kürt kökenli vatandaşlarımızdan koparmak istiyor. Boşuna uğraşıyor. Bizim için Kürt kökenli vatandaşlarımız da Türk kökenli vatandaşlarımız arasında; Laz, Arnavut Boşnak hiçbir fark yok hepsi aynı mesafedeyiz.”

‘Bir kere sıçrarsın, iki kere sıçrarsın…’

İsim vermeden DTP’yi eleştiren Erdoğan, “PKK terör örgütü ve yandaşı olan siyasi parti maalesef kimlik siyaseti yapıyor, hizmet siyaseti değil. Hizmet diye bir şey bunların anlayışında yok. Bunlar sadece kimlik siyaseti yapıyorlar ve terörle oy alacaklarını zannediyorlar. Tehditle oy alacaklarını zannediyorlar. Evet bir kere sıçrarsın, iki kere sıçrarsın ama üçüncüsünde yok olursun. Bunun neticesi de budur. Ve benim milletimle terör örgütü arasındaki mesafe açılıyor ve daha da açılacak.

‘Sizin talimatınızla mı IMF ile görüşeceğim’

Küresel ekonomik krizle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin yaşanan krizi en az zararla atlatacağına inandığını tekrar etti. Erdoğan, 90’lı yılların, 2000- 2001 ve yıllarının krizlerinden ders aldıklarını söyleyerek, göreve geldiklerinden bugüne kadar GSYİH, ihracat rakamları, devletin borçlanma faizi ve enflasyon oranları arasındaki farkı anlattı.
“Biz yere sağlam basıyoruz, daha sağlam basacağız. İnşallah bunu da başarılı bir şekilde atlatacağız” diye konuşan Erdoğan şöyle dedi:
“Fakat böyle bir dönemde hala ülkemde felaket tellallığı yapanlara sesleniyorum: Siz dünyada felaket tellallığı yapan veya batanlardan mı yanasınız, yoksa ülkemizin aydınlık yarınlarını yakalama gayreti içinde olanlardan mı yanasınız? İlgili bakanlarım bu ülkede ekonominin içinde olan tüzel kişiliklerle, gerçek kişilerle görüşmelerini yapıyorlar. Ama bize akıl veriyorlar. İşte ‘IMF ile olan kararı niye açıklamıyorsunuz?’, ‘Bir an önce açıklayın.’ IMF ile görüşmediğimizi kim söylüyor? Biz, sizin talimatınızla mı IMF ile masaya oturup, karara bağlayacağız? IMF ile zaten görüşmelerimizi yapıyoruz. Görüşmelerimiz yapılır. Bu bir karşılıklı menfaat hesabına dayalıdır. Benim menfaatlerim de eğer yerine getirilirse, oturur anlaşmalarımızı yaparız. Yoksa bugüne kadar IMF’ye karşı olmamış olan bir iktidar şimdi niye karşı olsun? Ama böyle bir kriz döneminde biz kalkıp da IMF'nin isteklerine boyun eğerek yarınımızı karanlığa sokamayız. Mesele bu.

Onun için ben ülkemin Başbakanı olarak arkadaşlarıma şunu söylüyorum: ‘IMF yetkililerine de siz şunu söyleyeceksiniz: Bizim böyle bir dönemdeki büyüme hızımız, bütçe düzenlememiz bütün bunlarda eğer bizimle bir esneklik çerçevesi içerisinde bu işte anlaşmaya varırsanız, eyvallah oturur imzalarız. Ama yok 'böyle bir fırsatı bulduk, gel hemen dayatalım, ümüğünü sıkalım.'derlerse, Kusura bakmayın buna da biz fırsat vermeyiz. Bedeli ne olursa olsun vermeyiz. ”